Ekonomi seçim sevmez

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, bakanlık sayılarının arttırılmasına yönelik, “Bu sefer tek başına karar almayacağız. Bunlar müzakereyle olacak şeyler. Ama tek başımıza olsak şu anda zihnimde olan bazı değişiklikler vardı” açıklamasını yaparken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bakanlık sayısını arttırılırsa AK Parti olarak kendi doğrularımızla çelişiriz” dedi. Zeybekci erken seçim ihtimalinin gündeme gelmesi durumunda bunun maliyetinin fazla olmayacağını belirterek, şunları söyledi: “Türkiye gibi 800 milyar dolarlık ekonomisi olan bir ülkede seçimlerin maliyeti olsa olsa kaç yüz milyon lira olur. Seçim olursa Türkiye ekonomik anlamda eskisi gibi 3-5 milyar dolarlık bir ülke değil devasa bir yapı. Seçim yaparken ekonominin çarkları dönmeye devam ediyor. Piyasalar ve ekonomi seçimleri sevmez. Ama milletin iradesinin net ortaya çıkması için yapılacak seçimin ekonomiye büyük kazançlar sağlayacağını düşünüyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, iş dünyasının koalisyonu teşvik etmesini olumlu bulduğunu kaydederek, “Ancak ‘acele edin’ çağrılarını doğru bulmuyorum. ‘Çabuk olun kriz geliyor, yangın var, dalgalanmalar var, dünyada’ deyip de siyaseti baskı altına almayı son derece yanlış buluyorum. AK Parti-CHP koalisyonunu teşvik edeceksek, iş dünyasından, cesur şekilde, popülist yaklaşımların, oy devşirme uyanıklıklarının olmaması gerektiği yönünde de siyasetle ilgili konuşmalarını bekliyorum” mesajı verdi.

SURİYE’YE İHRACATTA GÖÇTÜK

Zeybekci, ticarette geçen seneye göre Suriye’de üst düzeyde toparlanma olduğunu ifade ederek, “İhracatımızın arttığı bir ülke 2 milyar dolar civarında geliyor ama ilk iki yıl göçtük orada. İhracatımızın en üst düzeyde artığı ülke” dedi.
Zeybekci, seçimlerden önce gündeme gelen “ekonomiyle ilgili bakanlıkların aynı çatıda birleştirilmesi” ve “Ekonomi Bakanlığı tartışmaları”yla ilgili de “Artık mümkün değil. Çünkü seçimlerden önce güçlü AK parti hükümeti olsaydı sohbet bazında bunları konuşuyoruz; ‘Maliye, Gümrük, Sanayi, Kalkınma, Ekonomi ve Hazine bir araya getirilerek Türkiye’de ekonomi yönetimi ikiye ayrılmalı’ diye. Biri para, finansman, Maliye; ikincisi reel sektör, üretim, istihdam. ‘Bunu ikiye ayırmak lazım’ diye kendi aramızda konuşuyorduk. Diğer tartışma açısından bence bakanlıklar bölünmemeli. 25 olan bakanlık sayısını arttırırsa AK Parti olarak kendi doğrularımızla çelişiriz” yorumunu yaptı.

‘Cep’te fiyat artmaz

BAKAN Zeybekci, cep telefonu ve elektronik ürünlerle ilgili antidamping soruşturmasının fiyatlara yansımayacağını savundu. Zeybekci, “Başka ülke külçe fiyatına bitmiş ürün teslim ediyor. Türkiye’de firmaların yok olmasını engellemek lazım. Cep telefonları ve elektronikle ilgili antidamping soruşturmasını aralık ayında ilan ettik. Şimdi de itirazlar alınacak, sonra Bakanlar Kurulu kararına dönüşecek. Bu gelecek olan, gelirse ki gelme ihtimalini düşük görüyorum, gelirse fiyatlara yansımaz diye düşünüyorum. Yabancı üreticiler fiyatları kırar. Ama şimdilik, yakın gelecekte gündemde güçlü şekilde durmuyor. Çalışma bitmedi, itirazlar gerçekleşsin biz çalışalım düşük çıkarsa Bakanlar Kurulu’na getirmeden iptal edebiliriz, yani gerek duymayabiliriz. Toplamda 38 milyar dolarlık ithalatı yeniden elden, gözden geçiriyoruz” dedi.

Anlaşma İran’la ticareti arttırır

ZEYBEKCİ, İran’la yapılan nükleer anlaşmayı “Türkiye’ye ‘aferin’ diyorum” sözleriyle değerlendirdi. Zeybekci, “Tercihli Ticaret Anlaşmasını nükleer uzlaşmadan bir yıl önce yaptık. Şu anda yüzde 30 üzerinde ihracatımızda artış var. Tüm bu yaptırımların kalkmasıyla İranlı meslektaşımla bu sene en az 30 ürün daha sıfır gümrükle eklemeyi düşünüyoruz. İran’la olan ticaretimiz daha çok artacak. Karşılıklı daha çok kazan-kazan noktasına geleceğiz. Kendi milli paralarımızla alışveriş yapabildiğimiz zaman İran’la elimiz kolumuz çok daha rahat hale gelecek” dedi.
Zeybekci, dış ticaretin yüzde 5’ine karşılık gelen 18-20 milyar dolarlık rakamın milli paralarla yapılmaya başlandığını da kaydetti. Zeybekci, “Onun için cari açık yüzde 5.8’deyken dış finansman ihtiyacı duyan cari açık 4.7 oldu. O da buradan kaynaklanıyor. Milli paraların kullanılmasıyla ilgili İran’la Rusya’yla belki Kore ile milli parayla yapabiliyoruz. Toplam dış ticaretin Yüzde 5’i yüzde 10 yaptığımız zaman cari açıkla ilgili sırtımızı çok daha sağlam bir milli duvara dayamış olacağız. Milli parayla ilgili herkesle görüşüyoruz. Rusya, Kuzey Irak, Suriye, Balkan ülkeleri, Ukrayna bütün bu ülkelerde. Milli para rezerv para haline geliyor” açıklamasını yaptı.