ekobi: ABD’nin çeltiğini İpsala’da işliyor pirinçte 90 milyon YTL’ye koşuyor

Güncelleme Tarihi:

ekobi: ABD’nin çeltiğini İpsala’da işliyor pirinçte 90 milyon YTL’ye koşuyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2007 00:00

Organize perakendeci ağırlıklı olmak üzere pazara yılda 50 bin ton pirinç arz eden Sezon Pirinç, İpsala’daki çeltik tesisinde hem Trakya’nın hem de ABD’nin çeltiğini işliyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, yakında ’farklı tatları olan pirinçler’ üreteceklerini söylüyor ve 2007’de 90 milyon YTL ciro bekliyor.

PİRİNÇ pazarının önde gelen firmalarından Sezon Pirinç ve Tarım Ürünleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., (Sezon Pirinç) pazara her yıl 50 bin ton civarında pirinç sunuyor. İpsala’da saatte 12 ton çeltik işleyen bir tesis de kuran Sezon Pirinç’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erodoğan, bu yıl 90 milyon YTL ciro beklediklerini belirtiyor ve şöyle başlıyor anlatmaya: "Bizim pirinç, bakliyat ticaretimiz babadan kalma bir iş. Malatyalıyız ve babam Malatya’da buğday, kırmızı mercimek ağırlıklı hububat ticaretiyle başlamış. Bir süre sonra Şanlıurfa’ya gitmiş orada ticarete devam etmiş. 1970’te de İstanbul’a geldik. Unkapanı’nda ticarete devam etti ve ağırlığı pirinç ticaretine kaydırdı. O zamanlar gıda ticaretindeki zincir; üretici, toptancı, yarı toptancı ve perakendeye ürünü götüren ara birimlerle yürüyordu. Babam da toptancı olarak pirinç, fasulye ve diğer çeşitleri satıyordu. Ben 1977’den itibaren dahil oldum. ABD’de okudum ve döndükten sonra çalışmaya başladım."

ÖZAL GIDAYI GLOBALLEŞTİRDİ: Babasının 1984’te ’gıda ticareti kökten değişirken’ emekli olduğunu anlatan Mehmet Erdoğan, çok küçük ve iç piyasada çalışan bir şirket olarak Turgut Özal’ın liberal adımlarından çok etkilendiklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Gıda ticareti birden globalleşti. Bu yeni ticarete ayak uyduranlar devam etti, uydurumayanlar yok oldu. Bizim sektörde ciddi bir ithalat başladı. İthalatla birlikte Türkiye’de tüketim alışkanlıkları da değişmeye başladı. O dönemlere kadar Türkiye’de pirinç çok tüketilmezdi, fazla da üretilmezdi. Bu nedenle de pirinç fiyatları çok yüksekti. Mesela o zamanlar 1 kilogram pirinç, iki kilogram fasulye fiyatıydı. Şu anda bir kilogram pirinç 0.80 fasulye olmuş durumda. Pazar büyüyünce içerde üretim de artmaya başladı. Pirinç işleme sanayisine yatırımlar yapıldı. Özal ile organize perakende de hızlı gelişmeye başladı ki bu da gıda sektörünün işleyişini tamamen değiştirdi."

İTHALATÇI VE SANAYİCİ OLDUK: Mehmet Erdoğan, Sezon olarak 1985’te ilk ithalatı İtalya’dan yaptıklarını söylüyor. Uzun süre ithalat ağırlıklı devam ettiklerini anlatan Erdoğan, 1990’larda Türkiye’deki tüketimin hızlı artışıyla, İtalya, İspanya’dan yapılan ithalatın, büyük ölçekli ithalatlara dönüştüğünü ve ABD, Avustralya, Mısır, Hindistan gibi ülkelerden de ithalatın arttığını belirtiyor. 2000’li yıllarda da Türkiye’deki çeltik üretiminin ciddi boyutlara ulaşmaya başladığını ifade eden Erdoğan, "AKP hükümeti de üreticiyi koruyan önlemler aldı ve çeltik üretimi daha da arttı. Biz de fabrika yatırımı yaptık. Çeltiğin merkezinde İpsala’da büyük bir tesis kurduk. Fabrikamız o bölgenin en büyüğü. 1 saatte 12 ton çeltik işliyor ve 7-7.5 ton pirinç elde ediyor" diyor.

Pirincin taşını 250 bin dolarlık makine ayıklıyor

SEZON Pirinç ve Tarım Ürünleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin İpsala’daki fabrikasında çeltik neredeyse el değmeden pirinç oluyor ve pakete giriyor. Fabrikadaki en ilginç ve en pahalı makine ise 250 bin dolarlık ’ayıklama’ makinesi. Mehmet Erdoğan bu makinenin pirinç içindeki bütün yabancı maddeleri elektronik gözle seçip ayıkladığını söylüyor ve "Hatta rengi biraz farklı olan pirinçleri de tek tek ayırıyor. ’Ayıkla pirincin taşını’ şeklindeki deyim bu makine sayesinde tarih oldu. Mutfaklarda bizim pirinç varsa ayıklama yok" diyor.

Katkılı pirinç geliyor

SEZON Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, "ABD’nin çeltiğini ithal ediyoruz ve İpsala’da işliyoruz. Bu çok daha kazançlı oluyor" diyor. Türkiye’de gıda sektörünün dönüşümünün hızla devam ettiğini kaydeden Erdoğan şunları söylüyor: "Yenilikçi olmak ve vazgeçemeyecekleri ürünleri sunmak gerekiyor. Pirinç aslında borsa türü üründür ve marka olmak zordur. Ancak biz markalaşma yatırımı yapıyoruz. Bazı özel lezzetler katarak, işleyerek satmaya yöneliyoruz. Domatesli, mantarlı, rizotto pirinç geliyor. Bu pirinçle pilav yapınca farklı tadlar çıkacak. 8 milyon dolarlık bir yatırımı kademeli tamamlayacağız."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!