Düşük notçular çok geriden geliyor
Güncelleme Tarihi:
Kredi kuruluşlarının kararlarının geriden geldiğini belirten Erdem Başçı, “Yatırımcılar Türkiye’yi zaten yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmişti. Not artışının etkilerine hazırız. Büyümemiz hızlanacak, faiz oranları düşecek, döviz kurları değer kazanabilir” dedi.
MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yüseltmesiyle ilgili olarak, “Türkiye zaten yatırım yapılabilir seviyeye pek çok kuruluş tarafından getirilmişti. Bu durum, kredi derecelendirme kuruluşlarının daha ziyade geriden geldiklerini ve bu da verilere bakarak analiz yapmalarından kaynaklanıyor” dedi. Ülkelerin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasını takip eden yıllarda, çok daha yüksek büyüme oranları sağlandığını belirten Başçı, “Bir diğer etki, faiz oranları önemli ölçüde düşüyor ve döviz kurları önemli ölçüde değer kazanıyor” dedi.
DÖVİZDEKİ ARTIŞA HAZIRIZ
Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası’na konuk olan Başçı Başçı, ‘Not artırımını bekliyor muydunuz?’ şeklindeki soruya, “Spesifik olarak ‘falanca kuruluş şu tarihte artıracak’ diye bir beklentimiz yoktu ama bizim araştırma departmanındaki arkadaşlarımız bir hazırlık yapmışlardı” şeklinde yanıt verdi. 2011 yılında olası bir not artışıyla ilgili bir çalışma yaptıklarını belirterek şunları anlattı: “Yatırım yapılabilir seviyeye yükselen ülkelere baktığınızda çok net bir resim ortaya çıkıyor. Döviz kurlarıyla ilgili yapılan çalışmaya başladığınızda rating karını takip eden 1 yıl içinde yüzde 3 en az, benzer ülkelere göre bu ülkelerin paraları değer kazanıyor. Bütün bu çalışmalara bizim hazırlıklı olmamız gerekiyordu. O yönde bizim hazırlıklarımız tamam.”
DİKİZ AYNASINA DEĞİL
Kredi derecelendirme kuruluşlarının geçmiş verilere daha çok ağırlık verdiği için, doğrudan doğruya onların söylemlerine, analizlerine bakarak politika kararları oluşturamayacaklarını belirten Başçı, “Biz geleceğe bakarak politika kararları oluşturuyoruz. Hiç bir şoför dikiz aynasına bakarak karar vermez, ileriye, önünü bakarak karar verir. Kredi kuruluşlarının tabiatı gereği de biraz geriye doğru bakıp kendilerinden emin oldukları zaman karar vermeleri normaldir, ama biz analizlerimizi ve kararlarımızı hep ileriye doğru, ‘gelişmelere karşı ne yapabiliriz’ şeklinde düşünerek, analiz ederek alıyoruz” diye konuştu.
YENİ DÜZENLEMELER GELDİ
Başçı, dünya finans sisteminin 2009 yılı öncesinde ağırlıklı olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının verdikleri notların etkileri üzerine kurulduğunu, küresel düzeyde düzenlemeler ve regülasyonların mekanik olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlara bağlı olduğunu anlattı. Bu kuruluşların sayılarının az olduğunu ve kamu otoritelerince denetlenmeyen, özel kuruluşlar olduğunu ifade eden Başçı, “Buna rağmen resmi bir takım düzenlemelerin, regülasyonların özel kuruluşların verdiği notlara bağlanmasının aslında doğru olmadığı, bir hata olduğu, 2008, 2009 yılı ekonomik krizinde ortaya çıktı. O yüzden bu konuda yeni düzenlemeler getirildi” dedi.
Dövizde yüzde 3-4’lük artış normal
YIL sonuna kadar enflasyon cephesinden iyi haberlerin gelmeye devam edeceğini kaydeden Erdem Başçı ekonomiye ilişkin şu öngörülerde bulundu:
Enflasyona ilişkin öncü göstergeler iyi gidiyor. Bu durum gelecek yıl için belirlediğimiz yüzde 5’lik hedef için işimizi kolaylaştıracak.
Biz bu enflasyondaki düşüşü olumlu karşılıyoruz. Şu anda ön planda olan çok fazla enflasyonist bir baskı yok.
Dünyaya baktığımızda tam tersine enflasyonda bir yumuşama eğilimi görüyoruz. Dış talepte bir zayıflama görüyoruz.
İç talepte ılımlı bir büyüme, ılımlı bir seyir izliyoruz. O yüzden oradan gelen enflasyonist bir tehlike görmüyoruz.
Döviz kurlarında ise değer kaybından ziyade değer kazancının Türk Lirası’nda baskısı olacak.
Bir yılda yüzde 3-4 civarında ilave bir değer kazancı Türk Lirası’nda normaldir.
TL güçlenirse faiz indirimi olur
ERDEM Başçı, TL’nin yıl sonuna kadar güçlü kalmaya devam etmesi halinde bir tane ölçülü faiz indirimi düşünebileceklerini bildirdi. TL’nin aşırı değerli olma noktasına geldiğini ifade eden Başçı, “Tam onun sınırındayız, bundan sonra ilave değer kazançları bizim ufak da olsa politika tepkisi vermemizi gerektirecek. TL aşırı değerli hale gelirse dış dengede elde ettiğimiz kazanımları yavaş yavaş kaybedebiliriz. Eğer TL bu yıl sonuna kadar böyle güçlü kalmaya devam ederse bir tane ölçülü faiz indirimi düşünebiliriz. Eğer Kasım’da olursa Kasım’da, Aralık’ta olursa Aralık ayında bunu engellemek için değil, TL’nin değer kazanmasını yumuşatmak için bunları gözden geçirebiliriz” diye konuştu. Başçı, TL daha da değerlenirse o zaman ellerindeki diğer araçları da kullanabileceklerini vurguladı.