DSO: Fasonla 1.2 milyar dolara ulaştık, markayla yaşayalım
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2004 01:16
Doğan Yayın Holding'in düzenlediği ‘Anadolu’daki Avrupa' toplantılarının ilkinde konuşan Denizli Sanayi Odası Başkanı (DSO)Abdülkadir Uslu, dış pazardaki payı korumak için markalaşmanın şart olduğunu vurguladı.
Uslu, ‘‘1.2 milyar dolar ihracatımız fasona dayanıyor. Marka tek çıkış yolumuz marka’’ dedi.
DENİZLİ Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir Uslu, Çin gibi üreticiler, kur politikası ve yüksek maliyetler karşısında sanayiciler için tek kurtuluş yolunun markalaşmak olduğunu söyledi. Uslu, ‘‘Denizli olarak şu anda ABD ve Avrupa'ya havlu, bornoz, çarşaf üretip yılda 1.2 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Ancak üretimimiz fason ağırlıklı, bu pazarlardaki paylarımızı korumak için marka tek çıkış yolu. Yoksa yok olup gideriz’’ dedi.
Doğan Yayın Holding (DYH) tarafından düzenlenen ‘‘Anadolu'daki Avrupa’’ toplantılarının ilk buluşma noktası Denizli oldu. ‘‘Marka Güçtür’’ temalı toplantıya Denizlili sanayici ve işadamları büyük ilgi gösterdi. Açılışta konuşan Abdülkadir Uslu, ‘‘Bu toplantı çok önemli ve bizlerin markalaşma çalışmalarına da büyük katkı sağlayacak’’ dedi. Denizli olarak 10 yıldır markayı gündemlerinde tuttuklarını söyleyen ve ‘‘Ancak marka yaratmak çok uzun süreli, zor bir iş’’ diyen Uslu, sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Zor olsa da bunu başarmak zorundayız. Kurlardan şikayet ediyoruz ama Merkez Bankası Başkanı'mız geldi anlattı ve ona da hak verdik. Bakanlarımız da geliyor, sanayiciler olarak bütün dertlerimizi anlatıyoruz, istiyoruz ancak çözüm görünmüyor. Bu durumda tek çıkar yol markalaşıp, fiyat-maliyet sorununu kendi kendimize aşmak.’’
10 yıl önce markalaşmak için EGS projesini geliştirdiklerini, İzmir ve İstanbullu ortaklar alarak da projeyi büyüttüklerini, ancak daha sonra farklı alanlara girilmesi ve krizler nedeniyle başarılı olamadıklarını hatırlatan Uslu, bu konudaki kendi çabalarını da aktardı. Uslu, ‘‘Ben bir dönem Maisonett ile havluda markalaşmaya çalıştım, 10 milyon dolar da harcadım ama o da kriz nedeniyle başarısız oldu. Son olarak bir Alman markası olan Egeria'yı aldım, ona da şu ana kadar 5 milyon dolar masraf ettim. Kurtuluşumuz markalaşmada’’ diye konuştu.
MARKA EKONOMİK BİR FETİŞ
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, Türkiye için artık fason üretim ile devam etmenin çok tehlikeli hale geldiğini söyleyerek, şunları dile getirdi: ‘‘Çünkü ülke gelişip zenginleşince fason ihanet eder, fakir ülkeler daha ucuza ürettiği için oraya kayar. O yüzden de markayı şimdi daha çok tartışıyoruz. Çünkü marka ekonomik fetiş niteliğindedir. Günümüzde marka ile tanımadığınız aynı kalitede iki ürün arasında, marka tercih ediliyor. Üstelik daha da fazla ödenerek markalı ürün alınıyor.’’
Markaların bir ülkenin gücünü gösteren en önemli veri olduğunu söyleyen Özkök, ‘‘Bir ülkenin markası artık o ülkenin bayrağı kadar gurur veriyor. Marka ayrıca sadece bir ekonomik başarı konusu değil, ülke imajı için de çok önemli ve sadece cebe giren parayı artırmakla kalmıyor, ait olduğu ülkenin itibarını da yükseltiyor’’ dedi.
Anadolu'daki Avrupa toplantısının panel kısmında Milliyet yazarı Güngör Uras ile Hürriyet yazarı Ercan Kumcu, Denizlili sanayicilere makro ekonomik gelişmeler ve yeni rekabet koşulları hakkında görüşlerini açıkladılar.
DENİZLİ Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir Uslu, Çin gibi üreticiler, kur politikası ve yüksek maliyetler karşısında sanayiciler için tek kurtuluş yolunun markalaşmak olduğunu söyledi. Uslu, ‘‘Denizli olarak şu anda ABD ve Avrupa'ya havlu, bornoz, çarşaf üretip yılda 1.2 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Ancak üretimimiz fason ağırlıklı, bu pazarlardaki paylarımızı korumak için marka tek çıkış yolu. Yoksa yok olup gideriz’’ dedi.
Doğan Yayın Holding (DYH) tarafından düzenlenen ‘‘Anadolu'daki Avrupa’’ toplantılarının ilk buluşma noktası Denizli oldu. ‘‘Marka Güçtür’’ temalı toplantıya Denizlili sanayici ve işadamları büyük ilgi gösterdi. Açılışta konuşan Abdülkadir Uslu, ‘‘Bu toplantı çok önemli ve bizlerin markalaşma çalışmalarına da büyük katkı sağlayacak’’ dedi. Denizli olarak 10 yıldır markayı gündemlerinde tuttuklarını söyleyen ve ‘‘Ancak marka yaratmak çok uzun süreli, zor bir iş’’ diyen Uslu, sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Zor olsa da bunu başarmak zorundayız. Kurlardan şikayet ediyoruz ama Merkez Bankası Başkanı'mız geldi anlattı ve ona da hak verdik. Bakanlarımız da geliyor, sanayiciler olarak bütün dertlerimizi anlatıyoruz, istiyoruz ancak çözüm görünmüyor. Bu durumda tek çıkar yol markalaşıp, fiyat-maliyet sorununu kendi kendimize aşmak.’’
10 yıl önce markalaşmak için EGS projesini geliştirdiklerini, İzmir ve İstanbullu ortaklar alarak da projeyi büyüttüklerini, ancak daha sonra farklı alanlara girilmesi ve krizler nedeniyle başarılı olamadıklarını hatırlatan Uslu, bu konudaki kendi çabalarını da aktardı. Uslu, ‘‘Ben bir dönem Maisonett ile havluda markalaşmaya çalıştım, 10 milyon dolar da harcadım ama o da kriz nedeniyle başarısız oldu. Son olarak bir Alman markası olan Egeria'yı aldım, ona da şu ana kadar 5 milyon dolar masraf ettim. Kurtuluşumuz markalaşmada’’ diye konuştu.
MARKA EKONOMİK BİR FETİŞ
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, Türkiye için artık fason üretim ile devam etmenin çok tehlikeli hale geldiğini söyleyerek, şunları dile getirdi: ‘‘Çünkü ülke gelişip zenginleşince fason ihanet eder, fakir ülkeler daha ucuza ürettiği için oraya kayar. O yüzden de markayı şimdi daha çok tartışıyoruz. Çünkü marka ekonomik fetiş niteliğindedir. Günümüzde marka ile tanımadığınız aynı kalitede iki ürün arasında, marka tercih ediliyor. Üstelik daha da fazla ödenerek markalı ürün alınıyor.’’
Markaların bir ülkenin gücünü gösteren en önemli veri olduğunu söyleyen Özkök, ‘‘Bir ülkenin markası artık o ülkenin bayrağı kadar gurur veriyor. Marka ayrıca sadece bir ekonomik başarı konusu değil, ülke imajı için de çok önemli ve sadece cebe giren parayı artırmakla kalmıyor, ait olduğu ülkenin itibarını da yükseltiyor’’ dedi.
Anadolu'daki Avrupa toplantısının panel kısmında Milliyet yazarı Güngör Uras ile Hürriyet yazarı Ercan Kumcu, Denizlili sanayicilere makro ekonomik gelişmeler ve yeni rekabet koşulları hakkında görüşlerini açıkladılar.