Doğru karar

Dünyanın her yerinde uçak alımları fırtınalar koparıyor.İş büyük ve uluslararası olunca komisyoncular ortalıkta cirit atıyor.Dedikodular şirketleri, hükümetleri zor durumda bırakıyor.Ve işte THY böyle bir mayın tarlasından geçti.Sonunda doğru kararı verdi. Ekonomik ve teknik açıdan uygun uçağı seçti.İki dünya devi Türkiye Pazarı'nda müthiş bir kavga verdiler. Kavganın bir yerinde Airbus kanadı için Alman Başbakanı Kohl bile devreye girdi. Diplomatik nezaket içinde Başbakan Mesut Yılmaz'a kendi uçaklarının alınması isteğini söyledi. Çünkü Airbus'ın THY'ye teklif ettiği A321-200 uçağının ana imalat bandı Almanya'daydı.CİDDİ BELİRSİZLİK Ama bana göre Airbus yolun başında işi kaybetmişti. Ana nedeni l998 yılında sadece iki uçak teslim edebilecekti. Bu iki uçak da birilerinden geri alınacak iki uçaktı. Airbus'ın gerçek anlamda uçak teslimatı 2 bin yılına uzanıyordu. Fiyatlar yüksekti. A321-200 uçağı teklif edilmişti. THY bu modeli istiyordu, THY opsiyon olarak A319 isteğinde bulundu. Ama bu uçakta yetiştirilecek gibi değildi. Çünkü Airbus'da Boeing gibi satış rekorları kırıyordu. Bu sıkıntı yetmiyormuş gibi Airbus'ın teklifinde off-set konusunda ciddi bir belirsizlik vardı. Oysa Türk Pazarı'nda uçak yolcusunda patlama olmuştu. Bu yaz yaşananlar inanılır gibi değildi. Şirketin, filosundaki uçak sayısını hızla arttırması gerekiyordu. Esnek bir anlaşma yapıldı. Şirketin mal varlığının artışı, özelleştirme aşamasında etli butlu görünmesi için kiralama yerine yeni nesil Boeing 737-800'lerin satın alınması kararlaştırıldı. Başından sonuna tüm detayları ile doğruya yolculuk gerçekleştirildi.ZAMANI İYİ KULLANDILARTHY Yönetim Kurulu Başkanı Dr Cem Kozlu, Genel Müdür Yusuf Bolayırlı ve uçak alım komisyonu ciddi, uluslararası standartlarda, baskı altında kalmadan, şirket çıkarlarını, pazar paylarını düşünerek karar verdiler. Bu ihale için 26 Mart tarihinde de yine Boeing kararı verilmişti. Ama o gün belirlenen rakamdan tam 74 milyon 58 bin Dolarlık daha indirim gerçekleştirildi. Böylece büyük bir de kar sağlandı. Dr Kozlu ve Bolayırlı zaman kaybetmediler. Zamanı saliseleri ile düzgün kullandılar. Geceyarılarına kadar çalıştılar. Yine de bir sürü dedikodunun hedefi olacaklar.Olsun.Sadece zamanında karar vermekle bile vatana hizmet ettiler...