Depremin ne zaman olacağı ile ilgilenmiyoruz amaç hasarı telafi etmek

Güncelleme Tarihi:

Depremin ne zaman olacağı ile ilgilenmiyoruz amaç hasarı telafi etmek
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2011 00:00

Doğal Afet Sigortaları Kurumu İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, olası bir İstanbul depreminde, nüfusun yüzde 98’inin hayatta kalacağını, ancak yüz binlerce konutta hasar oluşacağını belirterek, “Depremin ne zaman olacağı ile ilgilenmiyoruz, amacımız oluşacak hasarı en hızlı şekilde telafi etmek” dedi.

Haberin Devamı

DOĞAL Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Üyesi ve İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, kurum olarak depremin ne zaman olacağı ile değil, hasarı en hızlı şekilde telafi etmekle ilgilendiklerini söyledi.
Son günlerde İstanbul’da olası deprem üzerine yapılan açıklamalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Okan Utkueri, DASK için en önemli konunun, büyük bir deprem meydana geldiğinde oluşacak hasarı en hızlı şekilde telafi etmek olduğunu belirtti. Utkueri, “Bu nedenle önceliğimiz depremin ne zaman olacağından ziyade bu depreme her an hazırlıklı olmaktır” dedi.
Okan Utkueri, DASK olarak, deprem riskinin neden olacağı maddi hasarın önceden tahmin edilmesine ilişkin çalışmalar yaptıklarını, aynı zamanda depremdeki yıkım ve can kayıplarıyla ilgili uzman kurumların araştırmalarından da faydalandıklarını ifade ederek, “Son araştırmalar olası bir İstanbul depreminde, nüfusun yüzde 98’inin hayatta kalacağını, ancak yüz binlerce konutta hasar oluşacağını gösteriyor. Biz de iletişim çalışmalarımızda vatandaşlarımızı bu konuda uyarıyoruz. Vatandaşlarımızın hasarlı konutlarının yarattığı mali yük altında ezilmemek için zorunlu deprem sigortası yaptırmaları şart” dedi.
Ege riskli ama sigortasız
Okan Utkueri, 2010 yılında zorunlu deprem sigortası kapsamında 3,4 milyon konuta sigorta teminatı sunduklarını, orta vadede sigortalı konut sayısını 5,5 milyona çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Nihai hedefimiz ise kapsam dahilindeki tüm konutları deprem güvenceli hale getirmek” şeklinde konuştu.
Sigortalı konut oranının en yüksek olduğu ilin Bursa olduğunu söyleyen Okan Utkueri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Marmara, sigortalılık oranı açısından ilk sırada geliyor. Diğer bölgelere göre risk seviyesi daha düşük olmasına rağmen Marmara’nın ardından İç Anadolu geliyor. Ege Bölgesi’nin neredeyse tamamı birinci risk bölgesinde, maalesef deprem sigortası yaptırma oranı arzu ettiğimiz düzeyde değil. Sigortanın yaygınlaştırılması için kamu kurumlarına önemli görevler düşüyor. DASK olarak kamu kurumlarının sigortayı sahiplenmesini sağlamak amacıyla önümüzdeki günlerde tüm Türkiye’yi kapsayacak yeni bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyoruz.”
Okan Utkueri, son 11 yıldaki hasar verici 300’den fazla depremde zarar gören sigortalı konutlara 21 milyon TL’ye yakın tazminat ödediklerine de dikkat çekerek, ödemelerin yüzde 97’sinin kısmi hasarlar için yapıldığını kaydetti. Utkueri, “Depremler her zaman konutları tamamen yıkmıyor. Çoğunlukla kısmi hasarlar meydana getiriyor. Bir sonraki depreme hazırlıklı olmak için konutlardaki bu kısmi hasarların giderilmesi gerekiyor. Biz, sıva çatlağı bile olsa deprem kaynaklı bu kısmi hasarlar için tazminat ödüyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Vatandaşın ya aklına gelmiyor ya da pahalı zannediyor

Haberin Devamı

OKAN Utkueri, zorunlu deprem sigortasına konut sahiplerinin yeterli ilgi göstermemesi hakkında da şunları söyledi: “Yaptığımız araştırmada, araştırmaya katılanlara sigorta yaptırmama nedenlerini sorduk. Yüzde 39’u ‘aklıma gelmedi’, yüzde 23’ü ‘pahalıdır diye düşündüm’, yüzde 11’i ‘kayalık zeminde oturuyorum’, yüzde 9’u ‘yakın zamanda deprem olmaz’, yüzde 7’si ‘hasarımı alamam diye düşündüm’, yüzde 5’i ise ‘deprem olsa ölürüm’ dedi. Biz iletişim çalışmalarımızla pahalı ürün algısını kırma yönünde önemli adım attık. Ayda en fazla 14 TL’ye deprem sigortası yaptırmanın mümkün olduğunu anlattık.”

Acenteler yüzünden 340 bin poliçe yenilenmedi
 
DASK İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, zorunlu deprem sigortasının yaygınlığının sağlanmasında sigorta şirketleri ile acentelere önemli görev düştüğünü belirterek, şunları söyledi: “Acentelerin bu konuya sosyal sorumluluk hassasiyetiyle yaklaşmaları, konut sahiplerini bilgilendirmeleri gerekiyor. Kat irtifakından, kat mülkiyetine geçiş zorunluluğu kapsamında; 2009’da tapu kontrolleri nedeniyle üretilen poliçelerin, 2010’da devamlılığının sağlanamaması, toplamdaki poliçe adedimizi önemli ölçüde etkiledi. 340 bin poliçe yenilenmedi ve dolayısıyla 340 bin konut deprem güvencesiz kaldı. Poliçesini yenilemeyen bu sigortalılar arasında yaptığımız incelemede, iletişim bilgilerinin yetersiz olduğunu, birçok sigortalımızın poliçesinin bitmiş olduğundan haberinin olmadığını ve indirimleri bilmediklerini gördük.”

Haberin Devamı

DİĞER HABERLER

Bireysel emeklilikte bankaların rolü büyük

ANADOLU Hayat Emeklilik, 2011 yılı sonunda 3,7 milyar TL fon büyüklüğüne ve 560 bin üzerinde katılımcıya ulaşmayı hedefliyor. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, bireysel emeklilikte 2010 yılında sektör fonlarının ağırlıklı ortalama getirisinin yüzde 9,6 iken Anadolu Hayat Emeklilik fonlarının yüzde 11,7 getiri sağladığını söyledi. Uğurlu, “2010 yılı sonunda faiz getirisi içermeyen Alternatif Kazanç Fonu’nu kurduk. Yine yılsonunda kurduğumuz gelişen ülkelerin büyüme potansiyeline ortak olmak isteyen, agresif risk profilindeki yatırımcılar tarafından tercih edilen BRIC Plus Fon’unun büyüklüğü henüz 3 ayı bulmayan kısa bir sürede 12,5 milyon TL’nin üzerine çıktı. 2011 yılında da kuracağımız yeni fonlar ile yatırım seçeneklerimizi artırarak katılımcılarımıza sektör ortalama getirisinin oldukça üzerinde bir getiri oranı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Kritik önemi var
Mete Uğurlu, bireysel emeklilik ve hayat sigortaları satışlarının büyük bir bölümünü İş Bankası şubelerinden gerçekleştirdiklerine de değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda Türkiye İş Bankası, HSBC, Anadolubank, TSKB ve Albaraka ile çalışıyoruz. Dağıtım kanalı anlamında yaklaşık bin 700 banka şubesinde satış ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Sistemin geniş kitlelere ulaştırılmasında bankacılık kritik önemde. Sisteme kısa vadeli değil  uzun vadeli yatırımlar yapılıyor.”

Haberin Devamı

Emeklilikte tsunami dalgası geliyor

ALLIANZ’ın Ocak 2011’de yayınladığı Demografik Eğilimler Araştırması’na göre, ABD emeklilik tsunamisiyle karşı karşıya. Devletlerin ödediği emekli maaşlarının azalması, artan yaşam süreleri ve emeklilik dönemi için yeterli düzeyde birikim sağlanması konusunda artan bireysel sorumluluklar, başta Amerika olmak üzere birçok ülkeyi etkileyecek. Bu problem 2020 yılında ABD’de doruk noktasına ulaşacak. Türkiye’de ise aynı etkinin 2045 yılında gerçekleşeceği ön görülüyor.
ABD laboratuvar
Araştırma sonuçları, emekli olacak kuşağın büyüklüğünün, çalışan nüfusun katkısına muhtaç insanların sayısını önemli ölçüde artırdığını gösterirken, Amerika’da 2020 yılında doruk noktasına ulaşması tahmin edilen emeklilik tsunamisinin, 2025’te Almanya, Fransa ve İngiltere’de yaşanacağını da ortaya koyuyor.
Araştırma sonuçlarını yorumlayan Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Ömür Şengün, ABD’de yaşanacak emeklilik deneyiminin diğer ülkeler için bir laboratuvar olacağını söyledi. Ömür Şengün, “ABD’deki mevcut gelişmelerin diğer ülkelerin önümüzdeki yıllarda karşılaşmaları muhtemel güçlüklerinin habercisi olacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuşkusuz sosyal güvenlik sistemleri ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor ve her devlet farklı bir hazırlık yapıyor. ABD’nin durumu Avrupa ve Asya ile tam olarak karşılaştırılamasa da mutlaka bundan ders çıkarmak mümkün. İnsanlar nerede olurlarsa olsunlar emeklilik planlarını gözden geçirmeli ve finans alanında yetkin danışmanlık hizmetlerinden yararlanmalı. Amerika’da yapılan ‘Geleceği Öngörmek’ başlıklı son Allianz araştırması, ABD vatandaşlarının yüzde 92’sinin ufukta bir emeklilik krizi olduğu konusunda hemfikir olduklarını gösteriyor. Araştırma katılımcılarının yüzde 61’i ölmekten ziyade servetinin yeteceğinden daha uzun bir süre yaşamaktan korktuğunu söylüyor. Türkiye, genç nüfus penetrasyonu sayesinde 2045’te bu süreci yaşayacak. Bu sebeple, emeklilik tsunamisine kapılmak istemeyenler bireysel emeklilik sistemine dahil olacak ve sistem daha da güçlenecek.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!