Cumhurbaşkanı ’bal gibi’ seçilir, elden ayaktan düşene kadar koltuğa yapışmam

İSTANBUL Sanayi Odası’nın (İSO) Ocak ayı meclis toplantısına katılan ve yaklaşık bir saat konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönem için kişisel politik yol haritasının ipuçlarını açıkladı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci için yapay risk oluşturmaya çalışanlar olduğunu belirterek, "Anayasa’da her şey açık net; 96’ıncı madde, 101’inci, 102’inci madde açık net. Bunlara rağmen 367’yi bulman gerekir, o olmadan şu olmaz, bu olmaz. Bal gibi olur, yeter. Geçmişte yapılan seçimlerin hepsi ortada somut ortada" dedi. Başbakan olarak gece gündüz çalıştığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bizim bulunduğumuz makam; yan gelip yatma yeri değil. Çalışma, gayret yeridir. Koşma yeridir. Bazıları bana ’çok koşuyorsun’ diyorlar. ’Kendine, ailene ayıracak zamanın yok mu’ diyorlar. Biz yola çıkarken aşkla heyecanla çıktık. Tabii ki çalışacağız. Ben de geçmiştekiler gibi, alışıldığı gibi, öyle elden ayaktan kesildiğim ana kadar işi yürütecek değilim. Arkamdan genç bir kuşak geliyor. Onların da yolunu açacak bir politik yol haritası çizdim"

O ZAMAN NİYE SÖYLEMEDİNİZ: Erdoğan siyasi muhaliflerine de, "Anayasa ortada, mevcut anayasaya göre yapılmış seçimler de ortada. Siz o zamanlar yine siyaset yapıyordunuz. Sizin liderleriniz geldiler, cumhurbaşkanı oldular. Neden sesiniz çıkmadı? Halk seçsin diyorsunuz. O zaman niye söylemediniz? Şimdi hangi yüzle kalkıp bunu söylüyorsunuz. Onlara, ’Siz acaba Ak Parti’nin yerinde olsanız olaya nasıl bakardınız’ diyorum" diye seslendi.

NİSANDAN ÖNCE İSİM YOK: Cumhurbaşkanlığı seçiminin demokratik kurallar çerçevesinde yapılacağını, ancak bu konunun nisan ve mayıs aylarının konusu olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Nisandan önce bizden kimse isim istemesin. Meraklı olan varsa, kendi isimlerini açıklasın, biz açıklamıyoruz. Bu benim stratejimdir. Genel başkan olarak hakkımdır. Neden nisan, mayıs ayının konusunu bugüne taşıyalım. Gündemimizde şimdilik bu konu yok. Bunu gündemde tutarak yapay risk oluşturmaya çalışanlar artık vazgeçsinler çünkü bu tartışmaları uluslararası yatırımcılar ve Türkiye’deki yatırımcılar da izliyor."

HEP KRİZLERİ KONUŞTUNUZ: Son 4 yılda ekonomideki büyüme trendinin istikrar ve güven ortamına bağlı olduğunu belirten Erdoğan, "Geçmişte bu yoktu, bu nedenle de ülke ardarda gelen krizlere sürüklendi. Ekonomi çevreleri, büyümeyi, ihracatı, kalkınmayı değil, hep krizi konuştunuz" dedi. Erdoğan, kendi dönemlerinde de sürekli olarak "ekimde kriz var, şubatta kriz var, 2005’te kriz var" diyenler olduğunu ancak hiçbirinin gerçekleşmediğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi onlar 2007 için de yeniden senaryo sahneye koymak istiyor. ’Cumhurbaşkanlığı seçimi var, Orta Doğu şöyle’ vesaire. Demokratik süreçlerin hukuka uygun işleyişi Türkiye için bir zaaf nedeni olmayacaktır. Hukukun saat gibi işlemesi vakitsiz tartışmalarla zaman kaybetmememiz Türkiye’nin gücüne güç katacaktır. İstikrar ne getirir ne götürür? Bunu gayet iyi bilirsiniz. Artık Türkiye’de siyaset metodu değişti. Demokrasi standartları yukarı çekildi. AB ile müzakere yürüten bir Türkiye’den bahsediyoruz. Buna bile taş koymak isteyenler var."

Küçük: Cari açık kırılganlığını koruyor

İSO Başkanı Tanıl Küçük, 2006 yılında önemli kazanımların olduğunu ama bunların yanı sıra birtakım olumsuzlukların da gündeme geldiğini belirterek, "Bu olumsuzlukların başında da dış ticaret ve cari işlemler açığı geliyor. Cari işlemler açığı 2006’da ekonominin en kırılgan tarafını oluşturdu. Bu kırılganlık 2007’ye de taşınmaktadır. Zor bir yıl olarak karşımıza çıktı" dedi.

Sıfır atarsanız ’enflasyon patlar’ dediler, çatladı

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, AKP hükümetinin ekonomi alanındaki reformlarını da bazı çevrelerin hazmedemediğini belirterek, "Mesela biz 6 sıfırları attık. Birileri 1’in yanına bir sıfır, iki sıfır, üç sıfır eklediler. Biz ise 6 sıfırı attık. Atarken de o akademisyenler ’aman atmayın, enflasyon patlar’ dediler. Patladı mı? Tam tersine çatladı" dedi. Cari açık konusunun da sürekli gündeme getirildiğini söyleyen Erdoğan şunları söyledi: "Cari açık konusunda tespitler yerindedir. Ancak, çözümde, öneriler noktasına gelince kimse sağlıklı öneri getirmiyor. ’Şunu yaparsanız, cari açıktan kurtulursunuz’ diyemiyor. Biz cari açığı geçici görüyoruz ve izliyoruz. Eğer riskli bir durum görürsek gerekeni yapmaktan kaçınmayız."

İstemezük anlayışı son bulsun paranın rengi, dini, imanı yok

TURİZMDE geçen yıla göre yüzde 6’lık bir daralma olduğunu ancak bunu geçici gördüklerini belirten Başbakan Erdoğan, "İstanbul turizminde ciddi sıçrama oluyor kapasite yetmiyor. Buna yönelik de eldeki imkanlar seferber ediliyor. Bazı projeler vardı ki nasıl engellendiğini biliyorsunuz. Bir tanesi Galataport öteki Haydarpaşaport olayıdır. Daha adım atmadan yargıya gidenler var. Bu ülkede hayırlı bir yaptığınız zaman hayırsızlar önünüze çıkar. Eğer hiçbir iş yapmazsanız çok iyi insan olursunuz. Yaparsanız taşlayanlarınız çok olur" dedi. "İstemezük" anlayışına son verilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, paranın rengi, dini, imanı ve vatanı olmadığını, küresel sermayenin Türkiye’ye gelmek istediğini vurguladı.

Bizim kaynağımız sizsiniz

İSTANBUL Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük’ün enerji fiyatları üzerindeki TRT payının tamamen sıfırlanması yönündeki önerisine de Başbakan Erdoğan, "Bizim petrol kuyularımız yok. Bizim altın madenimiz de yok. Bizim kaynağımız sizsiniz. Bu bir geçiş sürecidir. Zaten yüzde 2’ye indirdik" dedi. Gıdada KDV’nin yüzde 18’den 8’e indirilmesi konusunda Maliye Bakanı’nı bilgilendirdiğini ve gerekli çalışmaların başlatıldığını hatırlatan Erdoğan, "Gıdada belirli kalemlerde KDV indiriminin yapılması için çalışmalar sürüyor" dedi.