Can suyu'na iki günde 5 bin 200 başvuru oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2008 13:28
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) İzmir İşletme Geliştirme Merkezi (İGEM) Müdürü Kazım Akgün, imalatçı esnaf ve sanatkarlar ile KOBİ'ler için sağlanan “can suyu kredisi”ne 2 günde İstanbul'dan 886, İzmir'den 286 başvurunun yapıldığını söyledi.
Aliağa Ticaret Odasında düzenlenen seminerde KOSGEB destekleri hakkında bilgi veren Akgün, sıfır faizli krediler başta olmak üzere, danışmanlık, eğitim, girişimciliği geliştirme, pazar araştırma, kalite geliştirme, inovasyon ve ihracat gibi konularda verilen hizmetleri anlattı.
26 Kasım'da başlatılan “Sıfır Faizli İstihdam Endeksli Cansuyu Kredisi” için ülke genelinde 2 gün içinde 5 bin 200 başvuru yapıldığını kaydeden Akgün, “10 bin başvuru öngörülen cansuyuna büyük talep var. KOSGEB, bu rakamı 15 bine çıkarma yetkisini aldı” dedi.
Akgün, uygulamaya 2 günde İstanbul'dan 886, İzmir'den 286, Bursa'dan 225, Ankara'dan 224, Denizli'den 213, Konya'dan 180, Kayseri'den 150, İçel'den 138, Manisa'dan 115 ve Eskişehir'den 105 başvuru geldiğini belirterek, “İzmir bölgesine bu müracaatlarla 16 trilyon (16 milyon YTL) sıcak para gelecek” dedi.
“FİRMALAR, KREDİ İÇİN BANKACILIK ŞARTLARINI KARŞILAMAK ZORUNDA”
Beyanname dolduran ve KOSGEB veri tabanına kayıt yaptıran imalatçı esnaf ve sanatkarlar ile KOBİ'lerin “can suyu kredisi”ne başvurabildiğini hatırlatan Akgün, “Ancak bu tür kredi uygulamalarında yine bankacılık kuralları ve işlemleri geçerlidir. KOSGEB olarak biz sadece kredinin faizini ödüyoruz. Onun dışında firma bankacılık sisteminin istediği şartları karşılamak zorundadır” diye konuştu.
KOSGEB'in veri tabanında İzmir'de faaliyet gösteren 6 bine yakın firmanın bulunduğunu söyleyen Akgün, şöyle devam etti:
“İzmir'deki imalatçı firmaların yaklaşık üçte birini veri tabanımıza aldık. Türkiye'de bu sayı 70 binin üzerindedir. Böyle bir veri çalışması AB ülkelerinde bile yok. Ülkemizde, imalatçı KOBİ'lerin veri tabanına alınma oranı yüzde 24 iken, AB'de bu oran yüzde 16 düzeyindedir. Bunu da 650 kişilik KOSGEB kadrosuyla yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda KOSGEB, daha etkin, daha fazla kaynakla çalışır duruma gelecek.”
Akgün, KOSGEB'in İzmir'deki KOBİ'lere 2004 yılında 3,5 milyon YTL destek sağladığını, bu rakamın 2007'de sıfır faizli kredi desteklerinin de uygulamaya girmesiyle 10 milyon YTL'ye ulaştığını, 2008'de de aynı hedefin yakalandığını ifade etti.
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ender Özer ise zor bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, “Hepimiz aynı gemideyiz. Bu güç dönemde reel sektörün desteklenmesi lazım” dedi.
Krize bağlı belirsizlik ortamının derinleştiğini, girdi maliyetlerinin yükseldiğini, şirketlerin karsızlık sorununun arttığını anlatan Özer, “Cirolar düşüyor, tahsilat yapılamıyor. Böyle bir ortamda KOBİ'ler, küresel krizi kurban edilmemeli. Bu anlamda KOSGEB kanalıyla verilen destekler büyük önem taşıyor” diye konuştu.
26 Kasım'da başlatılan “Sıfır Faizli İstihdam Endeksli Cansuyu Kredisi” için ülke genelinde 2 gün içinde 5 bin 200 başvuru yapıldığını kaydeden Akgün, “10 bin başvuru öngörülen cansuyuna büyük talep var. KOSGEB, bu rakamı 15 bine çıkarma yetkisini aldı” dedi.
Akgün, uygulamaya 2 günde İstanbul'dan 886, İzmir'den 286, Bursa'dan 225, Ankara'dan 224, Denizli'den 213, Konya'dan 180, Kayseri'den 150, İçel'den 138, Manisa'dan 115 ve Eskişehir'den 105 başvuru geldiğini belirterek, “İzmir bölgesine bu müracaatlarla 16 trilyon (16 milyon YTL) sıcak para gelecek” dedi.
“FİRMALAR, KREDİ İÇİN BANKACILIK ŞARTLARINI KARŞILAMAK ZORUNDA”
Beyanname dolduran ve KOSGEB veri tabanına kayıt yaptıran imalatçı esnaf ve sanatkarlar ile KOBİ'lerin “can suyu kredisi”ne başvurabildiğini hatırlatan Akgün, “Ancak bu tür kredi uygulamalarında yine bankacılık kuralları ve işlemleri geçerlidir. KOSGEB olarak biz sadece kredinin faizini ödüyoruz. Onun dışında firma bankacılık sisteminin istediği şartları karşılamak zorundadır” diye konuştu.
KOSGEB'in veri tabanında İzmir'de faaliyet gösteren 6 bine yakın firmanın bulunduğunu söyleyen Akgün, şöyle devam etti:
“İzmir'deki imalatçı firmaların yaklaşık üçte birini veri tabanımıza aldık. Türkiye'de bu sayı 70 binin üzerindedir. Böyle bir veri çalışması AB ülkelerinde bile yok. Ülkemizde, imalatçı KOBİ'lerin veri tabanına alınma oranı yüzde 24 iken, AB'de bu oran yüzde 16 düzeyindedir. Bunu da 650 kişilik KOSGEB kadrosuyla yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda KOSGEB, daha etkin, daha fazla kaynakla çalışır duruma gelecek.”
Akgün, KOSGEB'in İzmir'deki KOBİ'lere 2004 yılında 3,5 milyon YTL destek sağladığını, bu rakamın 2007'de sıfır faizli kredi desteklerinin de uygulamaya girmesiyle 10 milyon YTL'ye ulaştığını, 2008'de de aynı hedefin yakalandığını ifade etti.
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ender Özer ise zor bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, “Hepimiz aynı gemideyiz. Bu güç dönemde reel sektörün desteklenmesi lazım” dedi.
Krize bağlı belirsizlik ortamının derinleştiğini, girdi maliyetlerinin yükseldiğini, şirketlerin karsızlık sorununun arttığını anlatan Özer, “Cirolar düşüyor, tahsilat yapılamıyor. Böyle bir ortamda KOBİ'ler, küresel krizi kurban edilmemeli. Bu anlamda KOSGEB kanalıyla verilen destekler büyük önem taşıyor” diye konuştu.