Barsan Lojistik'ten 3,5 milyon avroluk yatırım

Güncelleme Tarihi:

Barsan Lojistikten 3,5 milyon avroluk yatırım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2009 12:41

Barsan Global Lojistik (BGL) 2020 yılında lojistik şirketleri arasında ilk 10'a girme hedefi çerçevesinde Barcelona'da 3,5 milyon Avroluk bir yatırım yaptı.

Haberin Devamı

BGL'nin son 4 yılda çeşitli ülkelerde yaptığı yatırımların tutarı 150 milyon avroyu aştı.

Gümrükleme, uluslararası kara-hava-deniz-demiryolu nakliye, gümrüklü ve gümrüksüz depolama, stok yönetimi ve dağıtımı gibi lojistiğin tüm alanlarında entegre hizmet veren BGL, Barselona'daki yatırımını merkez alarak 25 liman bölgesi başta olmak üzere tüm önemli İspanyol şehirlerine yayılmayı amaçlıyor. Bu operasyon tamamlanınca İspanya üzerinden özellikle ABD, Çin, Uzakdoğu, Afrika ve diğer Avrupa ülkeleri ile yapılan ticaretin önemli bir ortağı pozisyonuna gelmeyi hedefleyen BGL, İspanya merkezli iş hacmini her yıl yüzde 25 oranında büyütmeyi planlıyor.

BGL Yönetim Kurulu Üyesi ve Direktörü Sadık Baydere, şirketin Barcelona'daki lojistik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, şirketin kuruluşu, çalışmaları ve hedeflerine ilişkin bilgi verdi.

“BİR MASA İKİ SANDALYE...”

BGL'nin 1982'de bir gümrükleme şirketi olarak, “bir masa iki sandalye ile tabir edilebilecek” şekilde, bir gümrük müşavirliği şirketi olarak Kamil Barlın tarafından kurulduğunu anlatan Baydere, şirketin ilk 10 yıl sadece gümrükleme hizmetleri verdiğini, daha sonra kara nakliye ve gümrüklü depolama hizmetlerini de bünyesine kattığını söyledi. Bugün 250'ye yakın kendi araçları olduğunu, aynı zamanda araçlarını sözleşmeli, uzun dönemli kullandıkları nakliyeci iş ortakları bulunduğunu anlatan Baydere, “Onlarla beraber 650-700 araçlık bir filo söz konusu” dedi.

Baydere, uluslararası taşımacılığın tüm modlarını kullanarak taşımacılık yaptıklarını, bugün geldikleri konumda Türkiye dahil 12 ülkede yapılandıklarını belirterek, “Hedefimiz 2020 yılında bir Türk şirketi olarak dünyanın en büyük 10 oyuncusundan biri olmak” diye konuştu.

Baydere, hareket esneklikleri olmasının, hızlı karar vermelerinin, genç ekiplerinin, 24 saat hizmet vermelerinin ve öz varlıklarının kendileri için avantaj olduğunu söyledi.

Bu sektörde ilk sıradaki oyuncuların bir Alman şirketi olan DHL ve Alman demiryolları bünyesindeki Schenker olduğunu kaydeden Baydere, “Türkiye kökenli bir Türk şirketi olarak büyük oyunculardan birisi olmaya soyunduklarını, bu çerçevede özellikle son 4-5 yılda yatırımlarına ciddi anlamda ivme verdiklerini” söyledi.

Küresel kriz nedeniyle yaşanan daralmaya rağmen yatırımlarını yavaşlatmadıklarını, ancak daha temkinli ve dengeli olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini anlatan Baydere, şöyle devam etti:

“Bunun en son örneği İspanya'da yaptığımız bu yatırım. İspanya'da 2004'ten beri varız. Önceki dönemde acentelerimiz, iş ortaklarımız aracılığıyla faaliyetlerimizi sürdürdük, 2004'te kendi ofisimizi açtık, depolar kiraladık. İspanya'daki faaliyetlerimiz için kendi altyapımızı oluşturmak amacıyla depoyu ve bu binayı satın aldık. Bu 3,5 milyon avroluk bir yatırım. Burayı Grupa Contenasa'dan işiyle birlikte satın aldık. Grupa Contenasa'ya bağlı olan 3 şirketin işlerini de yürüteceğiz.
Türkiye dahil 12 ülkede yapılanmamız var. Bu ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Almanya, Macaristan, Polonya, Özbekistan, Hong Kong, Çin. ABD'de ilk olarak New York'ta 1999 yılı sonunda bir irtibat ofisi açtık. Daha sonra New Jersey'de lojistik merkezi yatırımı yaptık. Miami ve Houston'da kendi ofislerimizi açtık. Önümüzdeki 1 yıl içinde ABD'nin batı yakasında Chicago ve Los Angeles'ta kendi ofislerimizi açıp, depolarımızı oluşturacağız.

Uzakdoğu'daki yatırımlar 2000 yılında Hong Kong'la başladı. 2004'te Çin'in Şanghay kentiyle devam etti. Bu ülkelerde depolarımız var. Çin'in Tahtakale'si olarak bilinen Yiwu şehrinde depo yatırımı yaptık. Çin'de bu yıl sonuna kadar iki yerde daha ofis açmayı planlıyoruz. Brezilya'da da olacağız. Afrika'da düşündüğümüz Kuzey Afrika dışında noktalar var. Hindistan kesinlikle bulunmamız gereken bir nokta.”

Son 2 yıldır belli süredir çalıştıkları, sektörde faaliyet gösteren şirketlerle yüzde 50 ortak olduklarını da kaydeden Baydere, bu şirketlerin Türk lojistik şirketi Unimar, gümrükleme şirketi De-Ka ve Macaristan'da kurulu lojistik ve nakliye şirketi Transemex olduğunu anlattı.

Baydere, Türkiye'deki yapılanmaları içinde 9 bölge direktörlüğü olduğunu, şu anda toplam 12 ülkede 1900'ün üzerinde çalışanları bulunduğunu söyledi.

“BGL, SOMON BALIĞI GİBİ AKINTININ TERSİNE GİDİYOR”

Küresel krizin başladığı ve krizden en çok etkilendiği düşünülen ABD'de de yatırımlarını büyütmeyi düşündüklerini anlatan Baydere, “Kriz ABD'de başlasa, ciddi etkileri olsa da bakıyoruz Türkiye yüzde 14 küçülürken ABD'deki küçülme oranı yüzde 1-1,5 civarında. Kim daha fazla etkilenmiş. ABD en az etkilenen ülkelerden bir tanesi. Çin'in 2 trilyon doların üzerinde döviz rezervi var, sadece iç pazarı bile yeter. Bu ülkelerde genel akımın tersine yatırımlarımızı hızlandırmamızın doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Bu durumu “somon balığı stratejisine” benzeten Baydere, şöyle konuştu:

“Somonlar akıntının tersi yönünde giderler, yüksek yerlerde nehirlerde yumurtlar, sonra denize dönerler. Biz de kendimizi akıntıya bırakıp 'nereye götürürse götürsün' demiyoruz. Akıntının tersine gidip üremeye, büyüme için yumurtlamaya devam ediyoruz. Kriz zamanlarında yatırımlarımızı durdurmuyoruz. Daha temkinli ve zamana yayarak devam ediyoruz.”

“BGL'NİN 2008 YILI KONSOLİDE CİROSU 400 MİLYON DOLAR”

Baydere, toplantıda, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

“İlk 10 hedeflerinde BGL'nin nerede olduğu” sorusu üzerine Baydere, ilk 50'deki lojistik şirketlerinin cirosunun 1 milyar dolara yaklaştığını, BGL'nin 2008 yılı konsolide cirosunun 400 milyon dolar olduğunu söyledi.

Baydere, “O anlamda baktığımızda ilk 100'de bile değiliz. İlk 150'nin içindeyiz. 'Bu şirket 11 yılda nasıl ilk 10'a girer?' sorusu sorulabilir. Ancak önemli olan bizim buna inanmamız. Biz bunu gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Son 3-4 yılda gördüğümüz büyüme bizi cesaretlendiriyor” diye konuştu.

“Bir filin büyüklüğünün insanları cezbedebileceğini” ancak bu büyüklüğün aynı oranda hareket esnekliği anlamına gelmediğini dile getiren Baydere, “Biz dinamizmimizi, hızlı karar verip hareket etmemizi, müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre esnek çözümler sunabilmemizi bir avantaj olarak görüyoruz” dedi.

Müşteri portföylerinin yüzde 90'dan fazlasının, Bosch gibi uluslararası dev şirketler olduğunu belirten Baydere, Türkiye'de otomotiv sektöründe de hem üretim hem sanayideki şirketlerin yüzde 65'inin müşterileri olduğunu söyledi.

“Cironuzun ne kadarı Türkiye'den?” sorusu üzerine Baydere, “100 milyon doların biraz üzerinde BGL Türkiye'deki şirketlerden. Yurt dışındaki şirketlerimizden 160 milyon dolar,iştiraklerimizden de 140 milyon dolarlık bir ciro oluşturduk” dedi.

“Yabancı şirketlerin krizde nakliye ile ilgili kısımları ele geçirdiğine” ilişkin bir soru üzerine Baydere, şöyle konuştu:

“Gerçeklik payı var ama tamamen doğru değil. Türkiye Avrupa'nın en büyük TIR filosuna sahip. Önünüzü kesmek istiyorlar. Geçtiğiniz ülkelerde kotalar var. Daralma nedeniyle hacimlerin düşmesiyle Türk nakliyecilerin yaptığı işlem miktarı ve fiyatlar düştü. Buna dayanabilen şirketler devam ediyor. Ancak Avrupa'da da birçok kara nakliye şirketi iflas etti, dengeler değişti. Şirketler talep azalması nedeniyle stok yapmıyor, daha az temin ederek, siparişini kısa sürede gerçekleştirecek tedarikçilerle çalışıyor. Bu da bir anlamda Türkiye'yi avantajlı konuma getiriyor.”

İspanya Lojistik Merkezi Direktörü Alparslan Çağlayan da, kriz döneminde birçok alt nakliyecinin sıkıntıya girdiğini, müşterilerin açıkta kaldığını, kendilerinin ise müşteri potansiyelini yüzde 10-15 artırdıklarını söyledi.

Sadık Baydere, bir soru üzerine geçen yıl İspanya'da 5 milyon avro civarında ciro gerçekleştirdiklerini, daralmanın da getirdiği etkiyle bu yıl cironun belki 3-5 puan yüzde olarak artabileceğini, bu dönemde bunun da başarılı bir sonuç olduğunu ifade etti.

Gemi almayı düşünmediklerini de kaydeden Baydere, “Bundan sonra araç, TIR da almayacağız. Kendi aracımızı sınırlı tutmak istiyoruz ama filomuzu büyüteceğiz. İş ortaklarımızın araçlarıyla, BGL logolu araçlarla. Gemi veya uçak almayacağız ama depo yatırımı yapacağız” dedi.

“ÖLÇÜLÜ RİSK ALIYORUZ”

“Bulunduğu yeri satın alma gibi bir trend mi var?” sorusuna Baydere, “Hayır, bunu biz yapıyoruz. Ölçülü risk alıyoruz. Şu ana kadar hiç pişman
olmadık. Son 5 yıldır yurtdışında gayrimenkul alıyoruz” yanıtını verdi.

Baydere, Türkiye'de de ciddi lojistik depo yatırımları olduğunu söyledi.

“Depo yaptığınız işlemin maliyetini ne kadar azaltacak?” sorusuna Baydere, depo sayesinde birkaç müşterinin yükünü aynı araca yükleyebildiklerini, hareket esnekliği ve kendi sistemlerini kullanmalarının dahi maliyeti düşürdüğünü söyledi.

“İstanbul'da selden etkilendiniz mi?” sorusu üzerine Baydere, “Selden en az etkilenen şirketlerden biriyiz. Halkalı terminalindeki depolarımız yerden 1,5 metre yükseklikte. Zemin katta az miktarda ürünümüz etkilendi. Ancak hepsi sigortalıydı. Çıkışların çoğu hafta sonu gerçekleşiyor. Sel hafta sonu olsa zarar daha fazla olabilirdi” diye konuştu.

Çerkezköy-halkalı arasındaki demiryolu bağlantısındaki taşımanın sel nedeniyle durduğunu kaydeden Baydere, Çerkezköy lojistik merkezinde, 1998'de komşuları Bosch-Siemens'le lojistik merkezinden merkez tren istasyonuna 3,2 kilometre demiryolu hattı döşettiklerini, halen Halkalı'ya trenler gidemediği için vagon konteynerlerle eşya taşıyan şirketlerin Çerkezköy terminali üzerinden işlem yapmak için istediklerini, görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

BGL'nin emerji ve kamu hariç özel sektör ticaretinin yaklaşık yüzde 12'sini gümrüklediğini anlatan Baydere, “BGL'nin bundan sonra lojistik sektörü dışında hiçbir iştiraki, yatırımı olmayacak” dedi.

“YAKIN ZAMANDA HALKA AÇILMA DÜŞÜNCESİ YOK”

Halka açılmayı düşünüyor musunuz sorusuna Baydere, “Zaman içinde olabilir ama şu an itibariyle yakın zamanda böyle bir düşüncemiz” yok yanıtını verdi.

“İlk 10 hedefine ulaşmak için neler yapacaksınız?” sorusu üzerine Baydere, “Bütçelerimiz, planlarımız var. Son 4-4,5 yıl içinde 150 milyon Avroluk yatırım yapıldı. Gelecek 5 yılda bundan daha fazla yatırım yapılacak” diye konuştu.

“İlk 10 hedefine ulaşmak için her yıl ne kadar büyümeniz gerekiyor?” sorusu üzerine organik ve inorganik olarak yüzde 25 büyümek gerektiğini söyledi. Dünyadaki taşımacılığın yüzde 80'inin deniz yoluyla yapıldığını ifade eden Baydere, deniz yolunun en rahat büyüyebilecekleri alan olduğunu sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!