Bankaya giremedi 15 milyon dolarlık tekstil patronu oldu

Güncelleme Tarihi:

Bankaya giremedi 15 milyon dolarlık tekstil patronu oldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2004 02:01

Malatya Darende'den Kılıç Büyükkıdık'ın 3 kardeşiyle İstanbul'da tutunma mücadelesinden, Armani de dahil dünya markalarına üretim yapan 15 milyon dolarlık Petek Tekstil doğdu. Banka memurluğu girişiminde başarısız olan Büyükkıdık, cirosunun tamamını ihracattan yapan şirketinde 400 kişi istihdam ediyor.

DARENDE Türkiye'nin en 'tüccar' ilçelerindendir. Darendeli 'çerçiler', 'kalaycılar' yıllarca Anadolu'nun diğer vilayetlerinde köy köy dolaştılar ve 'harmandan harmana işleyen' farklı bir ticaret yaptılar. 15 milyon dolar cirolu Petek Tekstil'in sahibi Kılıç Büyükkıdık da işte bu ticaret kültüründen geliyor. Büyükkıdık'ın babası Halil Usta, Sivas Uzunyayla'nın köylerinde seyyar kalaycılık ve manifaturacılık yapan bir Darendeli'ydi. Kılıç Büyükkıdık, Darende'nin ticaret kültürünün kendilerine çok şey kattığını çocukluktan itibaren 'al-sat' konuşmaları içinde büyüdüklerini söylüyor.

Şu anda aralarında Armani'nin de bulunduğu birçok markaya konfeksiyon ürünleri diken 400 kişi istihdamlı (fason atölyeler hariç) Petek Pazarlama Tekstil ve Ticaret A.Ş.'nin yıllık cirosu 15 milyon dolar. Şirket bu yıla kadar bütün cirosunu ihracattan yapıyordu. Bu yıl stratejik olarak iç piyasada da 'department store' modeliyle büyüme kararı alan Petek, ilk büyük perakende yatırımını da bu konuda Centro ile Bakırköy İstasyon Caddesi'nde yaptı. Kılıç Büyükkıdık hikayesine şöyle başlıyor:

BANKAYA ALMADILAR

"İstanbul'a Darende'den 1971'de geldim tek hedefim okumaktı ve üstelikte İTÜ'de okumaktı. İlk dönemlerde olmadı sonra Matematik Mühendisliği'ni kazandım ve orada okudum. Çok olaylı dönemlerdi. 1974'te girdiğim okuldan 1980'de mezun oldum. Günde 15-20 kişinin öldüğü dönemlerdi. Çok sıkıntılı bir öğrencilik dönemi geçti. Lisans diplomamı aldım ve Akbank Bilgi İşlem Merkezi'ne müracaat ettim. Ama oyaladılar beni. Güvenlik soruşturması falan derken bir yanıt çıkmadı. O sırada ben de kardeşlerimle birşeyler yapayım alıp satayım diye düşündüm. Bir taraftan da yüksek lisans yapmak için müracaat ettim işletme mühendisliğine ve oraya da başladım."

Üniversiteyi okurken harçlık çıkarmak için Mahmutpaşa'da çocuk tişörtü satarak işportacılık yaptıklarını anlatan Kılıç Büyükkıdık, bu dönemde ticarete iyice ısındıklarını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "İşportada iyi paralar kazanmışız ve okul da bitmiş.. Kardeşlerimle birlikte Mahmutpaşa'da toptan satış yeri açalım ve daha sağlam bir ticarete geçelim istedik. Hedefimiz çocuk tişörtlerinin toptan satışını yapmak bir taraftan da fason yoldan üretime geçmekti. Mahmutpaşa'da dükkan kiralamak bile sıkıntılıydı bizim için. Çünkü işportadan gelmişiz ve güven sorunu var. 25 bin lira aylık kira ve 1 yıllık da peşin istediler, verdim. Burası bizim toptan satış yerimiz oldu. Elimizdeki paranın kalan kısmıyla da dükkana masraf yaptık geriye ise çok az bir sermayemiz kaldı."

Kılıç Büyükkıdık, kardeşleri Yusuf, Kadir ve Mehmet ile ilk baştan beri birlikte olduklarını ve gerektiği zaman birbirleri için fedakarlıklar yaptıklarını belirtiyor.

Abe kuzum senin hiç paran yok mu

KILIÇ Büyükkıdık, dükkanı tutup içini de tefriş ettikten sonra o sırada çocuk kazağının iyi gittiğini düşünerek 'iplik alıp yapalım' der ve bir tanıdıkla bir iplik tüccarına giderler. Büyükkıdık, şöyle anlatıyor: "Musevi tüccardan 3 çuval iplik aldım; 130 kilo geliyordu. Ama paramız yoktu. Beni götüren arkadaş 'bu çocuğun parası yok, sonra verecek" dedi. İplikçi Museviydi ve "Abe kuzum senin hiç mi paran yok" diye bağırdı. Bu anı hiç unutmuyorum. Çünkü sonra en iyi iplikçiler kendilerine en iyi mal geldiğinde önce bizi arar oldular. 'Tam sana göre ipliğim var gel al' diye."

Büyükkıdık kardeşlerin ilk üretimden itibaren en kaliteliyi yapma ilkesi piyasada çok çabuk geri dönüş sağlar ve zaman içinde tanınırlar. "Bütün piyasanın sermayesi bizim oldu" diyen Kılıç Büyükkıdık, "güzel mallar" yaptıkça işin büyüdüğünü gördüklerini belirtiyor ve şöyle konuşuyor:

"Bir süre sonra dükkanımızı sabah açmaya gittiğimizde kapıda parası peşin mal almak için bekleyen 8-10 müşterimiz oluyordu. Kaliteli yapan ve yaptığı satan olmuştuk. 1986'ya kadar hep iç piyasaya çalıştık."

30 markaya üretiyoruz

PETEK Pazarlama Tekstil ve Ticaret A.Ş., ihracatının büyük bölümünü Almanya'ya yapıyor. Armani, Signum, Toni-Gard, S.Oliver de dahil 30 ayrı Avrupa markasına üretim yapan Petek, Türkiye'de de İtalya'dan satın aldığı Vitali Ricci ile erkek giyim pazarına girdi. İç pazarda ayrıca Marine Piccola ve Optimo'yu da pazara süren Petek'in hedefi hem kendi markalarını hem de Türkiye'de üretilen diğer iyi markaları satacak bir department store zinciri kurmak. Bakırköy'de açılan ilk Centro'da şu anda Vakko, Herry, Bessini, Exaltotion gibi markalarla birlikte 60'a yakın marka tüketiciyle buluşuyor.

Merter çıldırmıştı Yenibosna'ya geldik

PETEK'in işleri hem toptanda hem de üretimde hızla büyürken Zeytinburnu'ndaki atölyeden daha büyük bir yere ihtiyaç duyulur. İlk akla gelen de Merter'dir. Ancak, tekstilin yığılma merkezi haline gelen Merter'de fiyatlar çıldırmıştır ve Kılıç Büyükkıdık bu nedenle başka yer bakar. "Merter'de yer soruyoruz; '50 milyon' diyorlar. Bir hafta sonra 100 milyon oluyor. Ben de Yenibosna'yı araştırdım" diyen Büyükkıdık şöyle anlatıyor sonrasını: "O zamanlar buralar havaalanına kadar tarlaydı. 1990'da buraya taşındık ve ihracata da tam anlamıyla başladık. Avrupa'daki çok önemli markalara örme kumaştan (kumaşı da yaparak) tişörtler, sweet-shirtler, dış giysi üretip satıyoruz. İplik alıyoruz etiketi takılmış paketlenmiş ürün olarak yoluyoruz. Şu anda 400 çalışanımız, 15 milyon dolara yakın ciromuz var. Bizim üretimimiz dışında da bize herbiri 250'şer kişilik 5 atölye çalışır."

Tümosan üretime başladı Pakistan'a motor satıyor

ALÇELİK
A.Ş.'nin özelleştirme yoluyla aldığı Konya'daki Tümosan, talebe göre traktör üretimi yapacak. Alçelik A.Ş. İşletme Koordinatörü Ziyattin Tokar, yoğun bir traktör motor parçası üretimiyle işe başladıklarını Pakistan'a motor seti ihraç eder duruma geldiklerini belirterek, "Pakistan'a her hafta 500 adet motor seti gönderiyoruz. 6 Ekim'den yeniden traktör üretimine başladık. Çiftçilerin isteğine göre klimalı ve teybi bulunan modeller üretiyoruz’ dedi. Tokar, günde 5 adet traktör üretildiğini, gelecek aylardan itibaren bu sayının günde 15-20 adete çıkabileceğini bildirdi.

Onsekiz Mart Üniversitesi girişimcilik okulu kuruyor

ÇANAKKALE
Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ramazan Aydın, İbrahim Bodur Girişimcilik Araştırma Enstitüsü'nü kurmak için çalışmalara başladı. İşadamı İbrahim Bodur da kendi adını taşıyacak enstitü için 100 bin dolar bağışladı. Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulları Başkanı ve Kurucu Murahhas Azası Dr. İbrahim Bodur "Enstitünün kurulmasına her türlü katkıyı vermeye hazırım" dedi. Girişimcilik kavramına yalnızca ekonomik yönden bakmamak gerektiğini söyleyen Bodur şöyle konuştu: ‘Bu kavramlar aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir olaydır. Demokrasiye, yaşama ve toplumsal kalkınmaya yön verir. Girişimci, toplumsal kalkınmanın lokomotifi olan sanayileşmeyi yaratır. Sanayicilik ise bir inanç, sevda, güven ve sabır işidir. Girişimcinin öncelikle bunları bilmesi, benimsemesi ve kabullenmesi gerekir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!