Babacan: Cari açığın kaynağı enerji ithalatı

Babacan, bugün bir grup gazeteci ile düzenlediği sohbet toplantısında, sadece enerji faturasının fazla çıkmaması halinde bile cari açığın yüzde 4,2 puan daha düşük çıkacağını söyledi. Yatırım malları ithalatının 8 milyar dolardan 23 milyar dolara ulaştığını belirten Babacan, “23 değil 19 milyar dolar olsa cari açık bir puan daha aşağı çıkardı” dedi.
Doğrudan yatırımların 15,8 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Babacan, borsaya girişler ve uzun vadeli krediler de dikkate alındığında cari açığın fazlasıyla finanse edildiğini kaydetti. Cari açığın dikkatle izlenen bir konu olduğuna işaret eden Babacan, “Ama çok da büyük endişe kaynağı olacak bir konu değil. Analizlerde gerçekçi olmak lazım. İdeolojik yaklaşımlardan çok uzak durmak lazım. Bazıları 100 tane yazı yazıyorsa 99'u olumsuz. Herkesi daha objektif analiz yapmaya davet ediyorum” dedi.

REEL SEKTÖRÜN AÇIKLARI

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın reel sektörün finansman açıklarıyla ilgili uyarılarını da değerlendiren Devlet Bakanı Babacan, “Durmuş Bey'in uyarısı yerinde” dedi. Kendilerinin de bunu başından beri söylediklerini kaydeden Babacan, “ne kadar döviz gelirin varsa o kadar döviz borucun olsun” diye zaman zaman uyarılar yaptıklarını hatırlattı.
Babacan, Durmuş Yılmaz'ın açıklamalarının da farklı değerlendirildiğini belirterek, şunları kaydetti: “Sadece tüzel kişiliğe bakılıyor. Ortakların varlıkları ölçülemiyor. Reel sektörün açığı derken bakıyorsunuz şirketi ekside kendisi artıda. Türkiye'de şahısların artı pozisyonları hesaplarında ne kadar yabancı para var bu tam ölçülemiyor. Dışarıda paraları olduğu sır değil, İsviçre'de Londra'da hesapları var. Şahısları dikkate almazsak hata yaparız.”

"BÜYÜME ORANI, BEKLENTİMİZİN BİR MİKTAR ALTINDA ÇIKTI"

Ali Babacan, ”Büyüme oranı, beklentimizin bir miktar altında çıktı ama yüzde 5 hedefini tehlikeye atmış değil” dedi. Babacan, büyümenin niteliğinin çok önemli olduğunu, “saman alevi gibi değil, sürdürülebilir olma” sinyalleri verdiğini kaydetti. Son 9 ayda 73 milyar YTL'ye ulaşan özel sektör yatırımlarında, geçen yıla oranla yüzde 18,8 reel artış kaydedildiğini ifade eden Babacan, bunun özel sektörün geleceğe güveninin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Eylül sonunda harcamalarda, Gayri Safi Milli Hasıla'nın binde 1,5'i oranında sapma olduğunu hatırlatan Babacan, bunun çok küçük bir oran olduğunu belirterek, ”Yılsonunu, programın oldukça üstünde kapatacağımız aşağı yukarı belli oldu. Yüzde 6,5 Faiz Dışı Fazla hedefiyle seçime giden başka ülke yok. 5 yıl üstüste yüzde 6,5 Faiz Dışı Fazla bir rekordur. Bu, ekonomik istikrarın en önemli güvencelerinden biridir” diye konuştu.

"MERKEZ BANKAMIZA GÜVENİYORUZ"

Merkez Bankasına güvendiklerini dile getiren Babacan, Merkez Bankasının son derece başarılı politikalar yürüttüğünü ve her adımı, “Türkiye sevgisiyle attığını” söyledi. Halkbank'ın özelleştirilmesiyle ilgili olarak Meclis'teki ilgili yasanın geçmesini beklediklerini ifade eden Babacan, bankanın özelleştirilmesinde yaşanan gelişmeler nedeniyle bir miktar gecikme olabileceğini bildirdi.

"TERMOMETRE YOK"

Son dönemde kamuoyunda tartışılan sıcak paraya önlem konusuna da değinen Babacan, küreselleşen finans piyasasında, paranın rengi ve milliyetinin kalmadığını belirterek, “Portföy yatırımlarında sıcaklığı ölçecek termometre yok” dedi. Sermayenin, istikrar gördüğü sürece bir ülkede kalabileceğini vurgulayan Babacan, Türkiye'ye gelen portföy yatırımlarının artık daha kalıcı nitelikte olduğunu kaydetti. Babacan, şöyle devam etti:

“Uzun vadeli portföy yatırımları ağırlıkta ancak kısa sürede girip çıkmak isteyenlere de bir önlem uygulayamayız, uygulamayacağız. Herhangi bir önlem düşünmüyoruz. Önemli olan güven. Hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinde 57 milyar dolar bulunuyor. Bu önemli bir rakam Türkiye için, ancak dünyada dolaşan paraya göre önemli bir rakam değil. Kısa vadeli giriş çıkışlar için Merkez Bankası ve Hazine hazır olacak. Toplam 400 milyar dolara ulaşan ekonomimize göre, çok büyük bir rakam değil. Türkiye'nin, büyümesi için yabancı sermayeye ihtiyacı var. Çünkü kendi sermaye birikimi yetersiz. Yabancı sermaye istemeyen (çocuklarımız işsiz kalsın) diyor anlamına gelir.”

Bir soru üzerine, sektörel vergi indirimlerine yönelik alınmış bir karar bulunmadığını ifade eden Babacan, yılsonu enflasyon tahmini için de “Tek hane olma ihtimali yüksek görünüyor” dedi.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU

Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararını görmeleri gerektiğini belirten Babacan, “Bu konuda temel yaklaşımlarda bir değişiklik olmaz” dedi.

Yargı kararına saygılı olduklarını vurgulayan Babacan, kararı oturup değerlendireceklerini kaydederek, şöyle devam etti: “Sosyal güvenlik reformu Türkiye'de mali disiplin ve sosyal adaletin uzun vadeli unsuru olacak. Bu, Türkiye'nin çok önemli bir kazanımı. Açıkları gittikçe büyüyen sosyal güvenlik sistemi, torunlarımızın, çocuklarımızın geleceğinden çalmak demektir. Bazı zorluklar, fedakarlıklar içerebilir ama adaletli ve geleceği düşünen bir sistem. Getirdiği o kadar artılar var ki, böylesine cömert bir sağlık sistemi, gelişmiş ülkelerde bile az. Türkiye'ye çok şey kazandıracak bir reform. Hatta devrim diyebiliriz. Yargı kararına saygılıyız ancak temel yaklaşımlarda bir değişiklik olmaz.”

İÇ TÜKETİMDEKİ YAVAŞLAMA

Son dönemde iç tüketimde bir yavaşlama görüldüğüne işaret eden Bakan Babacan, yatırım harcamalarında ise azalmanın söz konusu olmadığını, bunun enflasyonla mücadele ve cari açıkla ilgili politikalar açısından olumlu bir durum olduğunu bildirdi. Ekim-Kasım aylarında, bayram etkisinin gözlendiğini vurgulayan Babacan, üretim ve ihracatta mevsimselliğin her ülkede görüldüğünü ancak, Türkiye'de bir de bayram faktörünün bulunduğunu söyledi.

Geçtiğimiz 4 yıllık dönemde, pek çok ekonomik göstergede olumlu gelişmeler yaşandığını anlatan Babacan, bir yandan enflasyon düşürülürken bir yandan da yüksek büyüme sağlandığını kaydetti. “Literatüre geçtik” diyen Babacan, ”enflasyon düşerken büyüme yavaşlar”, “çok sıkmayın” şeklindeki söylemlere karşı ilk yıllarda yoğun mücadele verdiklerini söyledi. Bu dönemde yaşanan gelişmeleri dile getiren Babacan, kamu borç stokunun düştüğünü, ihracatın 85 milyar doları bulduğunu, doğrudan sermaye girişinin de 17,5 milyar dolara ulaştığını kaydetti.