Ağaoğlu'nun sözleri tartışma yarattı
Güncelleme Tarihi:
Ağaoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu'nun Maslak 1453 projesi için Fatih ormanlarında çekilen ve bizzat kendisinin oynadığı reklamla ilgili tartışmalar sürüyor. Ağaoğlu bugün yaptığı toplantıda reklamda 'kibirli' gözüktüğünü kabul etti, ancak saygısızlık yapmadığını söyledi. Reklamcılar ise patronun kendisinin reklamda oynamasının bir risk olduğunu belirtirken, 'kendi tılsımını bozdu' yorumunu yaptı.
Ali Ağaoğlu, Sinan Çetin tarafından Maslak 1453 için çekilen reklam filminde kibirli davrandığını itiraf etti. Ağaoğlu, “Reklam filminde kibirli davrandım, kabul ediyorum. Atla gezmem eleştiriliyor. Ormanda atla gezdim, deniz olsa kayıkla gezerdim” dedi. Reklam filminde projeleri yere atmasının amacının ise farklı birşey yapmak istediklerini vurgulamak olduğunu söyleyen Ağaoğlu, kimseye saygısızlık yapmak istemediğini söyledi.
ÇOK KİBİRLİ VE TEPEDEN BAKIYOR
Ali Ağaoğlu'nun reklamla ilgili sözleri üzerine yapımcısı Sinan Çetin yorum yapmazken, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Atıf Bir, reklamın Ağaoğlu'nun da söylediği gibi çok kibirli olduğu yorumunu yaptı.
Bir, "Reklam çok benmerkezci. Ağaoğlu kendi kişiliğini ve kimliğini ortaya koyuyor, ancak çok samimi durması gerekirken insanlara tepeden bakıyor. Bu durum insanları irrite etti" diye konuştu. Bir, şöyle devam etti:
"Reklamın ilk çıktığı günden bu yana tepkiler çığ gibi büyüdü ve karşı tarafta intikam duygusu oluşturdu. Sonuçta reklam işi kişiyi rezil de eder vezir de. Ağaoğlu elindeki konutları kısa sürede satmak istiyor ama bu tür istenmeyen etkileri düşünmek gerekir."
Ağaoğlu'nun genelde kimseyi dinlemeyen bir mizaca sahip olduğunu söyleyen Bir, "Reklamcılıkta yapılmaz denen her şeyi yapıyor ve oluyordu. Çünkü içimizden biri gibi görülüyordu. Mesela ilk reklamda yanına işçileri almıştı ve çok rahattı. Ama şimdi bizden büyük gibi. Çok abarttı ve kendi tılsımını kendisi bozdu."
ÇİFT TARAFI KESKİN BIÇAK
RSCG Türkiye CEO'su Levent Erden ise en tepedeki adamın, patronun hem markaya soyadını vermesinin hem de markanın reklam yüzü olmasının pek çok sakıncaları bulunabileceğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Patronun hem markaya kendi soyadını vermesi hem de marka yüzü olması çift tarafı keskin bıçaktır. Bu reklamlara ilk kez çıktığında bir araştırma yapmak gerekirdi. İnsanların markanın yüzü olarak, markanın adının da sahibi kişiye teveccühü ölçülmeliydi. Bu kadar önemli ve sık gösterilen bir üründe, adamın adı ve yüzü markaysa bu büyük bir risktir. Bunun pozitif ve negatif bedelleri vardır. Onu göze alıyorsan, bunu yaparsın. Bunu öngörmek gerekirdi.”