Acil Önlem Paketi'nin tam metni

Güncelleme Tarihi:

Acil Önlem Paketinin tam metni
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2001 00:00


PROGRAMIN GENEL STRATEJİSİ
Haberin Devamı

  • Kasım ve Şubat aylarında yaşanan krizler özellikle bankacılık kesiminin zaafiyetlerini artırmış, mali piyasalarda önemli dalgalanmalara ve istikrarsızlığa neden olmuştur. Böyle bir ortamda hazırlanacak programın genel stratejisi üç aşamadan oluşacaktır.

  • Birinci aşamada, bankacılık sektörüne ilişkin tedbirler süratle alınarak, mali piyasalarda belirsizlik azaltılacak ve kriz ortamından en kısa sürede çıkılacaktır.
    İkinci aşamada özellikle faiz ve döviz kurunun belirli bir istikrar kazanması sağlanacak, böylece ekonomik birimlere orta vadeli bir perspektif kazandırılacaktır.

  • Üçüncü aşamada, makroekonomik dengeler tesis edilerek ekonomide yılın ikinci yarısından itibaren istikrarlı bir büyüme ortamı sağlanacaktır.

  • Bu temel stratejiler çerçevesinde, enflasyonla mücadele de kararlılıkla sürdürülecektir. Mart ve Nisan aylarında yükselmesi beklenen aylık fiyat artışları, uygulanacak olan sıkı maliye ve aktif para politikalarıyla, ve özellikle bankacılık kesiminin daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasıyla birlikte tekrar düşme eğilimine girecektir.
    Dalgalı kur sistemine geçilmesi ile turizm ve ihracat gelirleri artacak olup, bu gelişmeler ödemeler dengesini olumlu yönde etkileyecektir.

  • Ekonomik program ve yapısal reformların etkin uygulanması, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını artıracaktır. Bu süreci daha da hızlandırmak için gerekli tüm mevzuat alt yapısı süratle tamamlanacaktır.

  • Enflasyonla mücadelede önemli bir araç olan gelirler politikasının sağlıklı olarak sürdürülmesi amacıyla toplumun tüm kesimlerinin desteğinin sağlanması temel amaçtır.

  • Diğer taraftan, başta bankacılık ve özelleştirme olmak üzere 2000 yılında önemli adımlar atılmış olan yapısal reformların hayata geçirilmesinde kararlılık sürdürülecektir.

  • Ekonomik programımız, güven ortamının yeniden tesis edilmesi ve siyasi kararlılığın çok keskin bir biçimde programın çözüm önerilerinin arkasına konulması temeline dayanacaktır.

  • İçinde bulunduğumuz şartlar, programın ilk aşamasında, ekonomik istikrarın sağlanmasının bir ön koşul olduğunu göstermektedir. Programın nihai amacı ise, enflayonu tek haneli rakamlara çekmek, gelir dağılımını düzelterek sosyal adaleti temin etmek ve sürdürülebilir büyüme ortamını sağlamaktır.

  • İçinde bulunulan durum, başta kamu bankaları olmak üzere bankacılık sisteminin çok ciddi bir biçimde ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle programda bu sorunun çözümü öncelikli hedef olacaktır. Bu, ilk etapta kamu kaynaklarının kullanılmasını gerektirmektedir.

  • Enerji sektöründeki devam etmekte olan liberalizasyon süreci, süratle ve kararlılıkla yürütülecektir.

  • Enflasyonla mücadele, para politikasına ve orta vadede enflasyon hedeflemesine dayanacaktır. Bankacılık sektöründeki düzenlemeler enflasyonla mücadele programının önemli bir unsurudur. Kısa vadede para politikası piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelik olarak uygulanacaktır.

  • Programın diğer önemli dayanağı gelir (ücret, fiyat) politikasıdır. Bu açıdan toplumun tüm kesimlerinden destek sağlanması son derece önemlidir.

    KAMU MALİYESİ

  • 2001 yılı konsolide bütçe faiz dışı fazlası hedefine ulaşmak için alınması gereken politika tedbirleri aşağıdadır:

  • Başta enerji ve petrol sektörü olmak üzere ithale dayalı ürünlerin fiyatları kurdaki değişiklikleri, artan maliyetleri ve tümüyle ekonomik gerçekleri yansıtacak şekilde geciktirilmeden ayarlanacaktır.

  • Akaryakıttaki otomatik fiyatlandırma mekanizmasına devam edilecek ve Akaryakıt Tüketim Vergisi en az hedeflenen enflasyon ölçüsünde ayarlanacaktır.

  • Dar gelirli çiftçilerin doğrudan gelir desteği sistemi ile güçlendirilmesi temel ilke olacaktır. Bu çerçevede devlet destekleme fiyatları, hedeflenen enflasyonu (TÜFE) aşmayacak şekilde artırılacak ve kuruluşların finansman imkanları dikkate alınarak miktar kısıtlamasına gidilecektir.

  • Kamu kesiminde çalışan memur ve sözleşmeli personelin maaşları hedeflenen enflasyon oranını yansıtacak şekilde artırılacaktır.

  • Tüm kesimleri ilgilendirmeyen ve ücret adaletini hedeflemeyen münferit ücret artış talepleri dikkate alınmayacaktır.

  • Kamu işçilerinin ücretleri, istihdam kaybına yol açılmadan 1999 – 2000 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmeleriyle sağlanan reel artışlar, bütçe imkanları ve kamu işletmelerinin ödeme kabiliyeti dikkate alınarak, kamu kesimi çalışanları arasında ücret adaleti gözetecek şekilde ayarlanacaktır.

  • Aralık 2000’de alınan gelir getirici önlemler eksiksiz uygulanacaktır.

  • Banka kredileriyle ilgili özel karşılıkların tamamen vergiden düşürülmesine imkan veren kanuni düzenleme çıkarılacaktır.

  • Gider artışına yol açacak yeni teşkilat kurulması ve yeni kadro ihdası dahil kaynağı olmayan harcama artırıcı hiç bir öneri gündeme getirilmeyecektir.

  • Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlardan, fonlardan ve döner sermayelerden konsolide bütçe kapsamındaki kurumlara ve

  • KİT’lere kesinlikle işçi nakli yapılmayacaktır.

  • İşletmelerin verimliliği ve etkinliği dikkate alınarak, emekliliği gelmiş kamu işçileri her türlü kanuni hakları verilerek emekliliğe sevk edileceklerdir.

  • Maliye Bakanlığı’nın uygun gördüğü ödenek kalemlerinde blokaj uygulanacaktır.

  • Vergi gecikme zammı oranı piyasa faiz oranları dikkate alınarak ve mükellefin vergi ödemekten kaçınmasını önleyecek düzeyde belirlenecektir.

  • Vergi numarası uygulamasının yaygınlaştırılmasına hız verilecektir.

  • Çok zorunlu haller dışında yatırım programına yeni proje alınmayacak ve yıllara sari ihalelere gidilmeyecektir.
    Kamu maliyesinde harcamaların disiplin altına alınmasının yanısıra, gelir artırıcı önlemler de araştırılacaktır. Bu şekilde sağlanılabilecek yeni imkanlar, sosyal adaleti artırmak ve borç stoğunu düşürmek amacıyla kullanılacaktır.

    GELİRLER POLİTİKASI

  • Hedeflenen enflasyonla uyumlu gelirler politikası uygulanması esastır.
    Ayrıca, özelleştirmenin istihdam boyutu ve yoksullukla mücadele ile ilgili olarak uluslararası kuruluşlarla koordineli bir strateji yürütülecektir.

  • İş çevreleri ve işçi temsilcileriyle yoğun diyalog kurularak ılımlı ücret ve fiyat artışları sağlanacaktır. Kamu ücretlerinin tespiti konusunda kamu işveren sendikaları; Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlığı ile koordinasyon içinde tespit edilecek ortak ücret stratejisi çerçevesinde müzakereleri yürütecektir.

  • Yüksek Planlama Kurulu düzenli olarak toplanacak, Ekonomik ve Sosyal Konsey ekonomik gelişmeler hakkında düzenli olarak bilgilendirilecek ve sosyal kesim temsilcileri ile bire bir görüşmelerde bulunarak fiyat ve ücret konularında ekonomik programın hedefleri ile uyumlu hareket etmeleri sağlanacaktır.


    ÖZELLEŞTİRME

  • Türk Telekom’un özelleştirilme şansının artırılması için aşağıdakiler yapılacaktır:
    Türk Telekom’un %51’inin blok olarak, kalan hisselerinin halka arz yöntemi ve çalışanlarına satılması yoluyla tamamının özelleştirilmesine olanak sağlayacak yasal değişiklikler hızla yapılacaktır. Ayrıca, katma değerli hizmetlerin lisans devirlerine ilişkin deregülasyon çalışmaları hızlandırılacaktır.

  • Türk Telekom Yönetim Kurulu’nun en öncelikli görevi şirketi özelleştirmeye hazırlamak olup, Yönetim Kurulu bu kapsamda ihale komisyonu ile yakın işbirliği içinde olacaktır.

  • Üçüncü nesil mobil telefon (UMTS) lisansının satışına ilişkin hazırlık çalışmaları yapılacaktır.
    THY, TEKEL ve Şeker fabrikaları başta olmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın mevcut portföyünde bulunan kuruluşların özelleştirilmesi hızla tamamlanacaktır.

  • Özelleştirme portföyüne alınacak yeni kuruluşların özelleştirmeye hazırlık çalışmaları Hazine Müsteşarlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken yürütülecektir.

  • Sivil Havacılık Kanunu’nda hemen değişiklik yapılarak Türk Hava Yolları iç hat uçuş fiyatlarını, ayrıca Hükümet onayına gerek kalmaksızın serbestçe belirleyecektir.


    BANKACILIK

  • Bankacılık sektörü ekonomik programın acil olarak çözüm bulması gereken en büyük sorundur. Zaten büyük sorunları olan bankacılık sektörünün yapısı, Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri ile daha da bozulmuştur. Şu anda bu sorun tüm ekonomiyi tehdit eder niteliktedir.

    Kamu Bankaları

  • Kamu bankaları gecelik piyasadan çok yüksek miktarda borçlanma mecburiyetindedir. Bu bankacılık sistemini tehdit eden en acil sorundur. Bu sorunun çözümü için 3 kamu bankasına yaklaşık 13 katrilyon TL tutarında bir kaynak sağlanması gerekmektedir. Bu bankaların % 8’lik sermaye yeterliliği oranına ulaşmaları için ise sermaye katkısı olarak ilaveten Hazine tarafından 3 katrilyon TL civarında sermaye aktarılması gerekmektedir. Bu acil sorunun bir ölçüde çözümü için, oluşmuş görev zararları karşılığında piyasa koşullarında Hazine tarafından devlet iç borçlanma senedi ihrac edilecektir. Daha sonra, görev zararları karşılığı verilen bu kağıtlar nakde çevrilmek suretiyle kamu bankalarının bilançoları önemli ölçüde küçültülecektir. Yurtdışından sağlanacak kaynaklar öncelikle bu amaca tahsis olunacaktır.

  • Ayrıca, getirilecek çözümlerin kalıcı olması, benzer sorunların zaman içinde tekrar oluşmaması ve piyasanın güveninin tesis edilebilmesi için önemli yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi şarttır. Bu amaçla;

  • 3 kamu bankası için ortak bir yönetim kurulu oluşturulacak, bu yönetim kuruluna profesyonel bankacılar atanacak ve siyasi hiç bir baskı olmadan çalışacaktır.

    Bu şekilde oluşturulacak yönetim kuruluna Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılacak bir değişiklikle yeniden yapılandırma yetkisi de verilecektir.

  • Emlak Bankası’nın Ziraat Bankası ile birleştirilmesi Bankalar Kanunu çerçevesinde yapılacaktır.

  • Sözkonusu kamu bankalarının ortak yönetim kurulu, fon yönetiminin profesyonelce yapılması için gerekli tedbirleri alacaktır.

  • Bundan sonra kamu bankalarına zarar oluşturacak görev verilmeyecektir. Hükümetin sosyal açıdan gerekli gördüğü hallerde yardıma gerçekten muhtaç bazı kesimlere kamu bankaları kanalıyla verilecek destek, bütçeye konulacak ödeneklerden karşılanacaktır. Bu çerçevede, mevcut görev zararlarına ilişkin Kanun ve Kararnamelerin iptali ile ilgili yasal düzenlemeler hemen yapılacaktır.

  • Bu yeniden yapılanma sürecinde, ekonominin ve özellikle küçük ve orta ölçekli özel girişimin en verimli şekilde çalışabilmesi için, sadece kamu bankaları değil tüm bankacılık sistemi gözönünde tutularak, yeni bir perspektif getirilmesi amacıyla her türlü çaba gösterilecektir.

  • Kamu bankalarının piyasa kurallarına ve karlılık esasına uygun bir şekilde çalışması esastır. Bu amaçla fazla şubeler kapatılacak ve emekliliği hak eden personel emekli edilecektir.


  • Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Kapsamındaki Bankalar TMSF’ye devredilen bankaların likidite ihtiyaçları kamu bankalarına benzer bir yöntemle çözülecek ve sorun yaratan kısa vadeli yükümlülükleri, bir plan dahilinde tasfiye edilecektir.

  • TMSF kapsamındaki bankalarla ilgili yapılacak her türlü işlem sırasında, mudilerin ve kreditörlerin alacakları, Aralık 2000 tarihinde Hükümet tarafından ilan edilen garanti kapsamında tam güvence altında olmaya devam edecektir.

  • Fon bankalarının sorunlu alacaklarının tahsili ile ilgili yasal düzenleme süratle yapılmalıdır.

  • TMSF kapsamındaki bankaların sorunlarının ele alınarak, 2001 takvim yılı içinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

    PARA POLİTİKASI

  • Dalgalı döviz kuru rejimine geçilmesi ile birlikte Merkez Bankası’nın para politikası yeni bir çerçeve almıştır. Yeni dönemde para politikasının nihai politika amacı fiyat istikrarı olmaya devam edecektir. Tek ve nihai hedef olan fiyat istikrarını desteklemek amacıyla finansal piyasalardaki istikrarı korumak da Merkez Bankası’nın öncelikleri arasındadır. Mali piyasalardaki istikrarı sağlama ve koruma amacına yönelik olarak, kamu bankalarının sorunlarının çözülmesi ve mali sistem üzerinde yarattıkları baskının en aza indirgenmesine yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi ve bankacılık sisteminin tümüne yönelik politikanın açıklanması büyük önem taşımaktadır.

  • Merkez Bankası aşağıda belirtilen hedefler çerçevesinde tutarlı ve aktif bir para politikası uygulayacaktır. Buna göre, Merkez Bankası nihai amacı doğrultusunda kendi bilançosundan Net İç Varlıklar ve Net Uluslararası Rezervler büyüklüklerini operasyonel hedef olarak izlemeye devam edecektir. Net İç Varlıklar için belirlenecek değerler Merkez Bankası’nın para talebinin üzerinde para yaratmasını kısıtlayarak iç varlık genişlemesinin enflasyona yol açmasını engelleyecektir. Net Uluslararası Rezervler yeni program öncesi geçerli olan kur rejimi çerçevesine göre dengeleyici değişken rolünü önemli oranda yitirmesine rağmen yeni politikaların kredibilitesini yansıtacak bir sinyal mekanizması olarak algılanması, Net Uluslararası Rezervlerin açıklanan hedefle birlikte izlenmesini gerektirmektedir.

  • Dalgalı kur rejimiyle birlikte Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına müdahaleleri döviz kurunda kısa dönemde oluşacak aşırı dalgalanmaları telafi etme yönünde olabilecek ancak döviz kurunun uzun dönem denge değerini etkileyecek içerik ve boyutta olmayacaktır.

  • Tek ve nihai hedef olan fiyat istikrarı Merkez Bankası’nın kurumsal altyapısını güçlendirmeye yönelik olarak hazırlanan yeni Merkez Bankası Kanunu’nda açık ve net bir biçimde yer almaktadır.
    Merkez Bankası aktif para politikası gereği, iç varlık genişlemesini kontrol altında tutmaya devam edecek orta vadede ise kısa dönem faizleri daha etkin olarak kullanılabilecek ve gerekli ön koşulların oluşması ile beraber enflasyon hedeflemesine geçilebilecektir.

    ACİL YASAL DÜZENLEMELER

  • Şubat 2001 Krizi’nin mali etkisini yansıtacak şekilde Ek Bütçe Kanunu’nun çıkarılması ve Bütçe Kanunu’nun bazı maddelerinde (borçlanma limiti ve görev zararı gibi) değişikliklerin yapılması,
  • Bankalar Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması,
  • Kalan fonların kapatılmasına yönelik yasal düzenlemenin yapılması,
  • İcra ve İflas Kanunu’nda banka tasfiyesinin kolaylaştırılması amacıyla gerekli değişikliklerin yapılması,
  • Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na Avrupa Birliği normlarına uygun bir yapı getirecek yeni Merkez Bankası Kanunu’nun çıkarılması,
  • Telekom’un %51’inin satışına izin veren Kanun’un çıkarılması,
  • Tütün Kanunu ve Şeker Kanunu’nun çıkarılması,
  • Kamu İhale Kanunu ve kamulaştırmalara ilişkin yasal değişiklikler yapılması,
  • Borçlanma Kanunu’nun çıkarılması,
  • Sivil Havacılık Kanunu’nda gerekli değişikliğin yapılması,
  • Petrol ve Doğalgaz Kanunlarının çıkarılması,
  • Mevcut görev zararlarına ilişkin Kanun ve Kararnamelerin iptali ile ilgili yasal düzenlemeler yapılması,
  • Banka kredileriyle ilgili özel karşılıkların tamamen vergiden düşürülmesine imkan veren kanuni düzenleme çıkarılması,

  • Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!