'Acele müdahale yok' diyen Erdoğan'a Merkez uyarısı: Kurlar bizim işimiz

Güncelleme Tarihi:

Acele müdahale yok diyen Erdoğana Merkez uyarısı: Kurlar bizim işimiz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2006 00:00

Başbakan Erdoğan, oluşan müdahale beklentisi üzerine "Aceleci değiliz" derken, Merkez Bankası karar merciinin kendisi olduğunu hatırlattı. Başbakan’ın müdahaleyi ne Merkez Bankası’nın ne de hükümetin düşünmediğini söylemesinin ardından bir açıklama yapan banka, kur politikası uygulamasının doğrudan bankanın yetki ve sorumluluğunda olduğunu vurguladı.

PİYASALARDA son dönemde yaşanan dalgalanmalar üzerine oluşan kura müdahale konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aceleci olmadıklarını söyledi. Piyasaların günlük seyrinde olumlu bir etkisi olan bu söylem, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda kafalarda soru işareti yaratırken, banka yazılı bir açıklama yapma gereği duydu. Başbakan’ın "Biz piyasalara müdahalede aceleci değiliz. Böyle bir şeyi ne Merkez Bankamız düşünür ne de hükümet" sözlerine karşılık, bu açıklamada "Kur politikasının uygulanması doğrudan bankamız yetki ve sorumluluğu altında bulunuyor" denildi.

SADECE BİZE HAS DEĞİL: Erdoğan dün AKP Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, piyasalardaki son dönemlerde yaşanan dalgalanmalara değinerek, işleyen dinamik bir piyasa ekonomisinde bunların doğal olduğunu söyledi. Dalgalanmaların Türkiye’ye özgü olmadığını, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm dünya piyasalarında bu tür dalgalanmaların yaşandığını ifade eden Erdoğan, 10 Mayıs’ta ABD Merkez Bankası’nın yeni faiz oranlarını açıklamasının ardından İMKB yüzde 14.6 oranında değer kaybederken, düşüşün Rusya’da 19.11, Macaristan’da yüzde 13.8, Brezilya’da 13.5 Çek Cumhuriyetinde yüzde 10 olduğunu, New York, Frankfurt ve Tokyo’nun da değer kaybettiğini hatırlattı. Birçok ülkede para birimlerinin değer kaybettiğini, belirten Erdoğan, "Gerekli birimlerimiz bu hareketliliği yakından izliyor ve gerektiğinde önlemleri harekete geçirmek için hazır bekliyor" dedi.

ERKEN SEÇİM SORUNU YOK: Erken seçimi düşünmediklerini de vurgulayan Erdoğan, "Bizden erken seçim bekleyenler boşuna heveslenmesinler, Hiç kimse seçim ekonomisini aklından bile geçirmesin" diye konuştu. Türkiye’nin erken seçim sorunu bulunmadığını da vurgulayan Erdoğan, "Seçimler dana önce hep erken yapılmış, onların başarısızlıkları, beceriksizlikleri bize örnek olamaz. Türkiye’de seçimler beş yılda bir yapılır. İktidarımızın bir sıkıntısı yoktur" dedi. Kimsenin kendilerinden gevşeme, rehavet ve popülizm ve seçim ekonomisi beklememesini isteyen Erdoğan, dalgalı kur politikası uygulandığını, ekonomik programdan, mali disiplinden asla taviz vermeyeceklerini belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin siyasetiyle, dış politikasıyla, güvenliği, demokratikleşme ve insan hakları atılımlarıyla, AB üyeliğinin çok yaklaşmasıyla, hoşgörü ve diyalog ortamıyla ekonomideki bugünkü düzeyini yakaladığını ve bunlardan asla geri dönüşe izin vermeyeceklerini söyledi.

MERKEZ’İN AÇIKLAMASI: Başbakan Erdoğan’ın saat 11.00 sıralarında yaptığı bu açıklamanın ardından, öğleden sonra saat 15.00’te Merkez Bankası bir yazılı açıklama yaptı. Kur rejiminin hükümet ile birlikte belirlendiğini ancak yetkili merciinin kendisi olduğunu hatırlatan Merkez Bankası, bu açıklamada şöyle dedi: "Bilindiği gibi kur rejimi hükümet ile birlikte belirlenmekte ancak bu rejim altında kur politikasının uygulanması doğrudan bankamız yetki ve sorumluluğu altında bulunmaktadır" denildi.

IMF: Telaşa gerek yok enflasyona dikkat

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Rodrigo Rato, merkez bankalarının enflasyon riskine karşı dikkatli olması uyarısında bulundu. Rato, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da yaptığı açıklamada enflasyonun "dikkat edilmesi gerekmekle birlikte, dünya ekonomisi için bir risk oluşturmadığını" söyledi. Rato, "Küresel ekonomide bu ve gelecek yıl için yüksek büyüme bekleniyor" dedi. Enflasyonun ve buna bağlı olarak faiz oranlarının yükseleceği kaygılarının güçlenmesi başta gelişmekte olan piyasalar olmak üzere dünya borsalarında düşüşe yol açıyor.

Birileri kurtulsun diye müdahale olmaz

ANKARA Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, dövize müdahale söylemlerine tepki gösterdi. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen’in müdahale ile ilgili sözlerini isim vermeden tehlikeli bir açıklama olarak değerlendiren Çağlayan, "Geçmiş dönemlerde bankalarımız bu işi çok iyi becerdiler. Faturayı 70 milyon topluma ödettiler. Bu arkadaşımız, ’Merkez Bankası dolar 1.55’e çıkarsa müdahale etmelidir’ diyor. Halt etmişsin sen. Niye müdahale edecek? Yani senin zararını kurtarmak için, Merkez gelecek 1.55’den dolar alacak. Ondan sonra onun zararını kim ödeyecek? Hazine. Hazine kim? Hazine biziz. 70 milyon" dedi.

Bredenkamp: Düzeltmeler ekonomi için kötü değil

IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, mali piyasalardaki son düzeltmelerin ekonomi için kötü olduğunu düşünmediklerini belirtti. Kurdaki düzeltmenin kredi koşullarının zorlaşması ve ithalatta azalma gibi sonuçları olacağına, ihracatçılara ise yarar sağlayacağına dikkat çeken Bredenkamp, "Kur enflasyonu etkileyen faktörlerden biri. Kur mevcut düzeyinde devam ederse enflasyonda bir baskı olur. Kurda yüzde 1’lik bir düzeltme enflasyonda 0.33’lük bir etki yaratıyor. Kura müdahale konusu operasyonel bir karar. Hükümet Merkez Bankası’nın bağımsızlığına inanıyor" dedi. CNBC-e’ye konuşan Bredenkamp, hükümetin yüzde 5 olan enflasyon hedefini revize etmesine gerek olmadığı görüşünde olduklarını açıklarken, "Ekonomik göstergeler güçlü, ekonomik büyüme güçlü, bankacılık sektörü güçlü. Cari açık risk faktörü ancak doğrudan yabancı yatırımların artmasıyla cari açığın finansmanı da bu yıl iyi gözüküyor" diye konuştu.

Gül: Zemin kayarsa bu herkesi etkiler

DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, demokrasi ve ekonomik reformlardan taviz verilmeyeceğini vurguladı ve işadamlarına Türkiye’de bir "zemin kayması"nın yalnızca hükümeti değil herkesi etkileyeceği uyarısı yaptı. Gül, Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Danıştay’a yapılan saldırı olayı ve ardından yaşanan gelişmelerin Türkiye’de istikrar, huzur, demokrasi ve gelişmeyi hedef aldığını söyledi ve ekledi: "Altımızdan zemin giderse, bu herkesi etkiler; sadece partimi değil sizi de etkiler. Zengini de, fakiri de etkiler. Bu nedenle diyorum ki, yılanın soktuğu delikten üç kez daha sokulacak halimiz yok." Gül, "Kimsenin tereddüdü olmasın... Türkiye’de istikrarı bozmaya kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecektir" diye ekledi. Gül, son aylarda enflasyonda yaşanan artışın kendileri için sürpriz olmadığını söyledi ve "Ancak yılın ikinci yarısı ve sonuna doğru enflasyonun düşeceğini hepimiz biliyoruz" dedi. Türkiye’nin dalgalı kur rejiminden vazgeçmeyeceğini belirten Gül, uygulanan ekonomik programa bağlı kalınacağı sözü de verdi. Ekonomide ortaya çıkacak gerekliliklere göre "ince ayar" yapılabileceğini ifade eden Gül, ancak temel politikalarda sapma olmayacağının altını çizdi. "Güven olmadığı zaman ekonomik başarı ve istikrar olmaz" diyen Gül, Türkiye’de en az hükümet kadar herkesin güven ortamını ve istikrarı koruma sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

Coşkun: Krize neden olacak bir ortam yok

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Herhangi bir şekilde krize neden olacak bir ortam yoktur. Önyargılı bakışla ekonomiye gömlek biçemezsiniz" dedi. AKP Grup toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çoşkun, ekonomiyi sarsmaya yönelik bazı önyargılı girişimler olduğunu söyledi. Ali Coşkun, rant ekonomisine alışmış grupların istikrarlı bir ekonomik ortama alışamadıklarını söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Makro ekonomik dengelere bakıldığında kur politikasında yaşanan dalgalanmalar ekonomik istikrarın ne kadar iyi korunduğunun kanıtıdır. Herhangi bir şekilde krize neden olacak bir ortam yoktur. Sadece bir konuya takılarak kriz havası oluşturmak doğru değil. Ekonomiye bu bakışla gömlek biçemezsiniz."

Bolat: Merkez bu sinir testinde başarılı, rezervleri eritmesin

MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Bolat, döviz piyasasındaki gelişmeleri "bir sinir testi" olarak nitelendirirken, kura müdahale gerekmediğini savundu. Bolat,şunları söyledi: "Türkiye’nin ana göstergeleri iyi durumda. Dalgalanma rahatsız edici, ama kesinlikle bir panik, endişe kaynağı haline dönüşmemeli. Kesinlikle dengeye gelecek. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini satmaması, eritmemesi gerçekten çok önemli oldu. İyi dayandılar. Başta yabancı sermaye, sıcak sermaye bir sinir testi yapıyor. Merkez Bankası’nın şu ana kadarki tutumu yerinde. Hazine ile Merkez Bankası’nın piyasalardaki bu sinir testine karşı ortak aksiyonla başarılı olmaları önemli. Kura müdahale gerekliliğine inanmıyoruz."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!