500 milyar dolarlık ihracat hedefi için ‘nano’ya çağırdı

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin 2023’teki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ancak nano gibi arkası güçlü teknolojik yatırım ve teşvik ile ulaşabileceğini söyledi. Sabancı Üniversitesi Nano teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (SUNUM) 2009 yılında yaptıkları arama konferansı sonucu kurduklarını belirten Güler Sabancı, “Nano teknoloji Türkiye’nin de geç kalmadığı bir alan. Biz de üniversite olarak buraya eğilmeye karar verdik. Dünyada nano teknolojide bir atılım yaşanıyordu ve Türkiye de bu alanda çok geride değildi. Neredeyse dünya ile eşit konumdaydı. Ayrıca Türkiye sanayisi de dünyaya açılmış, araştırma ve teknolojinin değerini  biliyor ve anlıyor durumda. Devletin, TÜBİTAK ve Bakanlıkların, araştırma ve sanayide uygulamalı araştırmaya verdiği teşvikleri gördük. Bu konuya ciddi politik destek de var” dedi.
52 milyon liralık SUNUM
Güler Sabancı, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile birlikte büyük bir projeye girdiklerini ve 27 milyon lirası Devlet Planlama’dan, 25 milyon lirası Sabancı Vakfı’ndan olmak üzere toplam 52 milyon liraya SUNUM’u kurduklarını söyledi. Çevre, su, enerji, savunma, sağlık, malzeme ve nano-biyo teknoloji olmak üzere 6 alanı seçtiklerini vurgulayan Sabancı, “Yapı malzemeleri, gıda ve sağlıkta çok talep var. Eşyayı nano teknoloji ile daha akıllı hale getiriyoruz. Tüketici nanoyu kirlenmez boya, yanmaz tahta, kirlenmez kumaş gibi görüyor” diye konuştu.
Akademi ile endüstri buluşacak
Eczacıbaşı ve Aksa ile stratejik işbirliği anlaşmaları imzaladıklarını hatırlatan Sabancı, şunları anlattı: “Amacımız onların ihtiyaçlarına göre dinamik yapımızı geliştirmek. Şu anda görüştüğümüz çok sayıda şirket var. Diğerlerini de bekliyoruz. Yurtdışından da ilgi var. Biz SUNUM’da akademik araştırmalar ile endüstriyi buluşturuyoruz. Bu çok önemli. Mesele sadece merkez kurmak değil, içinde çalışacak iyi bir ekibi oluşturmak daha da önemlisi. SUNUM Direktörü Dr. Volkan Özgüz, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Yusuf Menceloğlu, ve Araştırma ve Lisansüstü Politikalar Merkezi Direktörü ve Rektör Yardımcısı Prof. Hasan Mandal’dan oluşan bir üçgen kurduk. Bu üçgen sağlıklı çalıştıkça bu iş başarılı olacak. Çok büyük bir Amerikan firması araştırma ortağı olarak bizi seçmek üzere. Yurtdışından da çok ilgi var. Almanya ve İtalya’dan ve çevre ülkelerden talep çok geliyor.”
Cari açığın çaresi nano
SUNUM’un Türkiye’yi daha rekabetçi, daha üstün kılacak araştırmalar yapacağını belirten Sabancı, “Cari açığa karşı sürdürülebilir iyileştirme yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek ürünler gelecek. 2023’teki 500 milyar dolarlık ihracatlık hedefine ancak arkası böyle güçlü teknolojik yatırım ve teşvik ile gerçekleşebilir” dedi.

İki yeşil sertifikalı  insan hücresi gibi bina

SUNUM’un Türkiye’nin iki tane yeşil sertifika sahibi ilk binası olduğunu belirten Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Umarım tek olmaz. Biz ilk olmaktan mutluyuz ama asla tek olmak istemeyiz” dedi. Güler Sabancı şu bilgileri aktardı: “Binanın tasarımı da çok özel. İnsan hücresini yansıtan bir bina. Dış cephesi hücrenin dış çeperi, içerisi hücrenin çekirdeği ne benziyor. Merdivenler DNA spirali gibi tasarlandı. Binanın dış cephesi de ödül alacaktır diye düşünüyoruz. Buranın inşaatını gerçekleştiren Sayın Şükrü Dökücü ve Üniversite inşaat grubu son derece basarılı bir çalışmanın altına imza attılar.”

Sabancı Müzesi 10’uncu yılını Rembrandt ve Monet ile kutluyor

BU yıl 10’uncu yılını kutlayan Sakıp Sabancı Müzesi’nin yine iddialı bir programı olduğunu belirten Güler Sabancı, müzeyi bugüne kadar 2 milyon kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Bu yıl hayata geçirilecek en önemli serginin Rembrandt olacağını vurgulayan Sabancı, “2.5 yıl önce Sevil Sabancı’nın başkanlığında 10’uncu Yıl Komitesi kuruldu. 2012 yılının planları komitenin çalışmalarının sonucudur” dedi. Güler Sabancı, müzenin takvimiyle ilgili şu bilgileri aktardı:
Taklit edilen ressam
“Çocuklar için de çok özel programlar hazırlanıyor. Picasso’dan sonra çocuklar ‘Ben Picasso’yum’ diye dolaşıyorlardı. Şimdi ‘Ben Rembrandt’ım’ demelerini bekliyoruz. Yetişkinler için de program hazırladık. Rembrandt or not (Rembrandt mı değil mi)... Rembrandt dünyada en çok taklit edilen ressamlardan biri. Dr. Jörgen Wadum ile Prag Institute ve Copenhag Üniversiteleri profesörleri konuşmacı olarak gelecek. Nisan ayında ciddi bir atölye çalışması olacak. Bu da bir ilk. Konservasyon atölyesi kurulacak. Bir tablonun Rembrandt’a ait olup olmadığını, nasıl ayırt edeceğimizi öğreneceğiz. Philips tarafından kurulacak led ışıkları, Rembrandt resimlerindeki ifadeyi en iyi şekilde görmemizi sağlayacak. Bu ışıklandırma yine dünyada en son teknoloji.”
Teknolojiyle tur
‘Bir ülke değişirken –Tanzimat’tan Cumhuriyete Türk Resmi’ sergisinin bütün yıl ziyaret edilebileceğini anlatan Sabancı, nisan sonunda köşkün üst odalarının ileri teknolojiyle donatıldığını, ziyaretçilerimiz tablet bilgisayarlarla sergiyi gezeceklerini söyledi. Sabancı, “Osmanlı hat sanatının en güzel örnekleri olan kitapları, Kuran’ları sayfa sayfa açıp görme imkânları olacak. Bu eserleri teknolojinin verdiği imkânlarla dokunarak görmek, bir detayı büyütmek de mümkün olacak. Bu şekilde gençlerin de ilgisini çekmek istiyoruz. Ekim ayında ise Claude Monet sergisi gelecek” diye konuştu.