Doğa

Güncelleme Tarihi:

Doğa
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2006 00:00

Avustralya’da yeni bir deniz canlısı: Umoonasaurus

115 milyon yıl önce Avustralya sahillerinde yaşayan ve 2.50 metre kadar büyüyen Umoonasaurus fosili bulundu.

Bugün balinaların, fokların ve penguenlerin yüzdüğü Antarktiğe yakın sularda, tebeşir devrinde deniz sürüngenleri yaşıyordu. Adelaide Üniversitesi’nden Benjamin Kear, 115 milyon yıl önce Avustralya sahillerinde yaşayan ve 2,50 metre kadar büyüyen Umoonasaurus fosilini tanıttılar.

Avustralya o tarihlerde kutba daha yakın olduğu için hayvanın 70. enlem derecesindeki soğuk sularda yaşadığı tahmin edilmekte.

Pliozor ailesine ait olan Umoonasaurus’un dikkat çekici özelliği normalden kısa boynu üzerindeki büyük kafasıdır. Ancak Avustralya’da bulunan örneğin, kafası daha küçük ve kafatasının ortasında da bir çıkıntı bulunmakta.

Hatta gözlerinin etrafında bile kemerler var diyor uzmanlar. Yılana benzer bir kafaya sahip deniz canlısı sivri dişleriyle tebeşir döneminin katil balinasıydı diye açıklıyor Benjamin Kea de.

Yüksek enlemlerde yaşayan çok az sayıda ilkel deniz canlısı bilinmekte. Kear, Ummonasaurus’un beden sıcaklığını ayarlayabildiğini sanıyor. Ummonasaurus’a ait diğer fosiller 60’lı yıllarda opal yataklarında bulunmuştu. Fakat yeni bir tür olduğu şimdi Kear’ın incelemeleriyle ortaya çıktı.

Karıncalarda doğal pusula keşfedildi

Özel bir çöl karıncası, Sahra’daki kurumuş tuz göllerinde biyolojik pusula ve uzaklık ölçerle hareket ediyor.

Avlanmaya çıkan Cataghyphis çöl karıncaları çölde genelde yüz metreden fazla yürüyor ve yine en kısa yoldan geri dönüyorlar. Bu mesafeyi bizim boyutlarımıza çevirdiğimizde 50km’lik gidiş geliş yolunun yönünü ve uzaklığını, herhangi bir teknik yardım olmadan birkaç saniye içinde bulmak anlamına geliyor.

Çöl karıncalarının, yönlerini buldukları biyolojik pusula, insan gözü için görünmez olan bir gökyüzü fenomeni olan polarizasyon motifine göre işlemekte.

Bilim adamları öte yandan Cataglyphis karıncasının, yolun uzunluğunu, adımlarını sayarak bulduğunu da saptamışlar. Deneyler sırasında ayakları kısaltılan ya da uzatılan karıncalar dönüş yolunu doğru tahmin edemediler diyor araştırmacılar.

İsviçreli bilim adamları şimdi adımların ne şekilde ölçüldüğünü ve nöropsikolojik olarak ne şekilde işlendiğini bulmaya çalışacaklar. Gelişmenin teknik konumlama sistemleri için yararlı olabileceği düşünülmekte.

Amerikan bitkisinin böcek kovucu etkisi

Bilimsel adı Callicarpa americana olan ve frenk üzümü gibi salkımlar halinde yetişen bu bitkinin sivrisinekleri uzaklaştırılan kimyasallara sahip olduğu saptandı. Aslında bu bitki Mississippi eyaletinde en az yüz yıldan bu yana geleneksel ilaç olarak kullanılmakta. Bilim adamları şimdi aynı bitkiyle etkili bir böcek ilacı geliştirmek istiyorlar. Botanikçi Charler Bryson’un açıklamasına göre Mississippi halkı, bitkinin ezilmiş yapraklarıyla cildini ovuyor. Ezilmiş yapraklar ayrıca kenelere ve karıncalara karşı da etkili. Bilim adamları bitkinin içinde üç farklı kimyasal saptamışlar. Callicarpenal, Intermedeol ve Spathulenol maddelerinin hepsi böceklere karşı etkili. Bilim adamları şimdi Callicarpenal maddesi için patent almak için başvurdular. Bitkinin bu maddelere neden ihtiyaç duyduğu henüz kesin olarak bilinmemekte.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!