Güncelleme Tarihi:
Beş vakit namaz ile birlikte Cuma namazı da farzdır. Bayram ve vitr namazı ise vacip namazlar arasında yer alır. Ramazan ayında kılınan teravih ise nafile namazdır. Hasta olan kişiler sadece farz namazlardan sorumludur.
Hasta Namazı Nasıl Kılar?
Hastanın şuuru ve akli melekeleri yerinde ise namaz kendisine farzdır. Ancak hastalığı nefes almasına, sağlıklı düşünmesine ve duaları aklında tutmasına engel teşkil ediyorsa bu sorumluluk üzerinden kalkar.
Ayağa kalkabilecek durumda olan hastalar diğer rükunlar ile birlikte kıyamı da yapmak zorundadır. Ayağa kalkamayacak kadar ağır olan hastalar ise namazlarını oturarak kılabilir. Oturamayanlar ise peygamber efendimizin de buyurduğu üzere bir yere yaslanarak kendilerine farz kılınmış olan ibadetlerini ifa ederler.
Hastayken Namaz Kılınır mı ya da Kazaya Bırakılır mı?
''Taat takate göre'' sözü dinimizdeki temel kaidelerden biridir. Yani Allah'ın kullarına verdiği emirlerim yerine getirilmesi kulun gücüme ve imkanlarına bağlıdır. Bir diğer temel kaide ise ''Meşakkat teysiri celbeder''sözü ile özetlenmiştir. Yani her zorluk, kolaylığı beraberinde getirir. Bu nedenle dinimizde hastalara ve yolculara birtakım kolaylıklar tanınmıştır.
Namaz sadece oturarak ve yaslanarak kılınamayacak kadar ağır hasta olunduğunda kazaya bırakılır. Kişi sağlığına tekrar kavuştuğunda hem farz hem de kaza namazlarını kılar. Bunun dışında uzun bir süre ayakta kalamayan hastalar oturarak ve gözleri ile ima yoluyla namaz kılabilir.
Buhari ve Müslim'in naklettiği ve Kutub-u Sitte'de yer alan bir hadise göre Hz. Muhammed, namazın ayakta kılınması gerektiğini, ancak sağlığı elvermeyenlerin namazı oturarak ya da yaslanarak kılabileceğini bildirmiştir.
Kuran'ı Kerim'de en çok geçen ibadet namazdır. Bu nedenle her mümin kul, gücü ve sağlığı el verdiğince namaz kılmalı ve kulluk görevini yerine getirmelidir.
''Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kişi, rahatsızlığı sebebiyle ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamıyorsa, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir. Oturmaya da gücü yetmeyen kişi, sırt üstü yatarak veya yana yaslanarak îmâ eder.''
Kaynak: Diyanet