Vakit nakitse...

Güncelleme Tarihi:

Vakit nakitse...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2024 07:00

Geçen pazar girmem gereken sınava kızım ve annemle gittim. Çünkü park edilmiş araçlarla dolu kaldırımları aşamadım. Onların vaktini çaldım bu park eden araçlar yüzünden.

Haberin Devamı

Bilinen ve sık kullanılan bir cümle ‘vakit nakittir’, kim söylediyse ağzına sağlık. Her gece 00.00’da yenilenen nakdimiz var. Daha kaç defa yenilenecek onu bilmiyoruz ve bu nakdi hunharca kullanıyoruz, bilerek ya da bilmeyerek. Üstelik hiçbir şekilde biriktirilemeyen bir nakit, ne yaparsanız yapın birikmiyor, harcamak zorundasınız. Ben benimkini istediğim gibi harcamak istiyorum ama olmuyor; başka sebeplerden dolayı, başkaları yüzünden vaktim çalınıyor. Çalmak bütün dinlere göre haram ve çok günah, yapmayın, yapmayalım. Yanarız vallahi, üstelik kul hakkına girer, nerede ödeyeceğiz bunu, öbür tarafta mı? Çok büyük bir vebal bence, ‘Uçurtma Avcısı’ kitabında bir baba oğluna nasihat veriyor “Evlat, en büyük hırsızlık zaman hırsızlığıdır” diye kalemine sağlık üstat...

Haberin Devamı

70’li ya da 80’li yıllarda Amerika’da olanları anlatan ‘Crip Camp: Engelli Devrimi’ diye bir belgesel yapmışlar, birkaç yıl önce izlemiştim. Bir grup ortopedik engelli arkadaşımız bir kavşağı kapatıyorlar Amerika’nın bir şehrinde ve tekerlekli sandalyeleri birbirine zincirliyorlar. Sanırım biri itip yolu açmasın diye, trafik birbirine giriyor kavşakta ama vazgeçmiyorlar çünkü kaldırımları işgal eden araçlar yüzünden sokağa çıkamıyorlar. Yani sosyal yaşamları engelleniyor. Diğer insanlar da bakıyorlar ki haklılar, sokağa çıkamıyorlar... Halk destek veriyor, eyleme katılıyor. Birden haber oluyorlar, TV kanalları kapatılan kavşağa canlı bağlanıyor, gazeteciler toplanıyor, deklanşörler silah gibi patlıyor. Olay büyüyor, kalabalık artıyor ve bir yürüyüş başlıyor bakanlığa doğru.

Bakanlığın önünde muazzam bir kalabalık oluyor ve oturma eylemi başlıyor. Sonra binaya giriliyor ve bakanlık binası engelli diye tabir edilen kişiler ve destekçileri tarafından işgal ediliyor. Polis müdahale edemiyor hatta ediyor gibi gözüküp destekliyorlar. İşgal günlerce sürüyor ve sonunda engelliler ve hükümet masaya oturuyor. Bir yasa tasarısı hazırlanıyor ve meclise gidiyor. Sonunda ortak bir yasa çıkıyor ve eylem kutlamalar, alkışlar, tebriklerle bitiyor. Hatırladığım kadarıyla özetlemeye çalıştım. Bulup izleyin bu belgeseli, TikTok ve reels’a biraz ara vererek.

Haberin Devamı

Buraya gelirsek... 10-16 Mayıs Engelliler Haftası geliyor. Geçen pazar girmem gereken sınava gidemedim. Kaldırım yoktu çünkü. Kızım ve annem geldi, iki muhafızla gittim yani. Bir okuyucu, bir işaretleyiciyle beraber dört kişinin zamanını çaldım. Bir de her mahallede okul var. Neden bana yakın olan bir okulu seçmiyorsunuz? Neden beni yollara düşürüp başkalarının zamanını çalmama sebep oluyorsunuz? Ayrıca trafik polisleri nerede? Kaldırımlara park etmek gerçekten yasak mı, yasaksa neden bu kadar park eden var? Lütfen biri bana söylesin.
Yani illa kendimizi zincire vurup devrim mi yapalım? Yolunuzu kapatıp işe, okula gitmenizi mi engelleyelim? Arabanızla giderken hiç sizin yolunuz bitiyor mu? Benimki bitiyor! Önceki haftalarda Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) yapıldı, sınav merkezine ulaşamayan, geç kalan engelliler oldu. Hazırlandıkları sınavı kaçırdılar. O sınava hazırlanmak için harcadıkları o uzun zaman çalındı.

Haberin Devamı

Engelliler Haftası’nda kurumunuzda etkinlik yapıp, birkaç engelli insanı çıkarıp, konuşturup, sosyal medyada paylaşıp; ‘Bakın biz onları unutmadık’ deyip şov yapmayın. Sadece kaldırıma park etmekten vazgeçin! Yolumuzu ve vaktimizi bize bırakın. Üstelik bu kaldırımlar sizin de sorununuz. Siz çok mu rahatsınız bu kaldırımlarda? Neden sadece bizim sorunumuz gibi lanse ediyorsunuz?

Bu hafta dışarıya çıkmayacağım, yollarınızı kapatmaya gücüm yetmez çünkü. Haftayı evde geçirmeyi planlıyorum. Bütün yıl bundan bahsetmekten yoruldum. Boş kaldırım bulursam oralarda eğlenmeyi düşünüyorum. Vakit nakit, bende bu hafta nakit bitti. Sadece bana kadar var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!