Ucuza satana mal yok!

Güncelleme Tarihi:

Ucuza satana mal yok
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2001 00:00


Necla BAYRAKTAR
Haberin Devamı

Rami'de faaliyet gösteren iki bin gıda toptancısına 11 kuruluş ve Çaykur mal satmıyor. Nedeni, malı sözkonusu şirketlerden ucuza satmaları! Rekabet Kurulu'na şikayet edilen bu şirketler ceza aldılar, ama henüz bir şey değişmedi.

İstanbul Gıda Toptancıları Merkezi'nde faaliyet gösteren yaklaşık iki bin gıda toptancısı 11 kuruluş ve Çaykur'dan mal alamıyorlar. 1996 yılında sözkonusu 11 şirket ortak bir tavır aldılar ve gıda toptancılarına mal satmamaya karar verdiler. Daha sonra bir devlet kuruluşu olan Çaykur da bu esnafa mal satmamaya başladı.

Daha önce Unkapanı ile Galata İskelesi arasında bulunan gıda toptancıları 1986 yılında Haliç projesi kapsamında yer alan bir karar ile dönemin belediye başkanı Bedrettin Dalan tarafından şu an bulundukları Rami Kışlası'na taşınmışlardı. Toplam 120 dönüm üzerine kurulu olan Toptancılar Çarşısı'nda üç bin çeşit mal satılıyor, günde 2.5 ton kuru gıda giriş yapıyor.

Yüzyıllardır İstanbul'da gıda toptancılığı yapan ve çok cüz'i k*arlarla çalışan Rami esnafı kendilerine mal satmayan bu şirketleri 1997 yılında Rekabet Kurulu'na şikayet etti. Rekabet Kurulu'ndan 1999 yılında karar çıktı. Rekabet Kurulu'nun kararı bu 11 şirketin aleyhine oldu ve şirketler para cezasına çarptırıldılar. Fakat verilen bu kararın şu ana kadar herhangi bir etkisi olmadı. Hala Rami'de faaliyet gösteren iki bin esnaf bu kuruluşlardan mal alamıyor.

İGTOD (İstanbul Gıda Toptancıları Tüccarları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Günay Kotil bu konuda şunları söylüyor: ‘‘1996 yılından önce bu firmaların mallarını satıyorduk. Biz satın almalarımızda peşin para öderiz. Hiçbir neden olmadan bu firmalar bize mal vermeme kararı aldılar. Daha önce satış koşulları belliydi. Bize gelen malın üzerinde kaç paraya satacağımız yazardı. Gıda piyasasının yıllık 124 milyar dolarlık bir payı var. Bu para büyük firmalara çok geldi ve bu paraya göz dikildi. Bizim masrafımız yüzde 1'dir, bu firmalarınki ise yüzde 40. Dolayısıyla biz bunlardan daha ucuza satıyoruz. Tüketici bizi tercih ediyor. Biz yabancı sermayeye karşı değiliz ama bizim hakkımızın korunması demek vatandaşın hakkının korunması demek.’’

Büyük üreticilerden mal alamayan esnaf daha küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelmiş ve mal ihtiyaçlarını buralardan karşılamaya başlamış. Günay Kotil ‘‘Bize mal vermeyenleri anlamıyorum ama Çaykur'u hiç anlıyamıyorum’’ diyor ve devam ediyor: ‘‘Çaykur üreticinin çayını almaya yetişemiyor, üreticiye para ödeyemiyor. Tonlarca çay depolarda beklerken yıllık 30-35 bin ton çay satan bize çay vermiyor bu anlaşılır bir şey değil.’’

Ceza alan kuruluşlar

Benckiser 23 milyar 279 milyon

Sezginler 137 milyar 480 milyon

Ülker 86 milyar 275 milyon

Besler 76 milyar 190 milyon

Procter&Gamble 98 milyar 136 milyon

Marsa Kraft&Jacops 157 milyar 818 milyon

Unilever 147 milyar 323 milyon

Lever Elida 93 milyar 302 milyon

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!