Güncelleme Tarihi:
Ermeni ve Rum lobilerinin yıllardır Türkiye aleyhine çalıştığı ABD’de Türkler atağa geçti. Turkic Amerikan Alliance (TAA) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) işbirliğiyle ABD’nin 35 eyaletindeki Türk girişimciler, Amerikalı karar vericileri ve işadamları ile daha sıcak ilişkiler için önemli bir adım attı. ABD’de 220 dernek ve 6 federasyonu çatısı altında toplayan TAA ve TUSKON ortaklaşa düzenlediği Washington’daki yıllık konferansına 8 Amerikalı senatör ve 60’a yakın kongre üyesi katıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de katıldığı toplantıda ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton’ın yerine seçilen New york senatörü Kirsten Gillibrand ve Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen de katıldı.
'Yeni zorluklar ve Fırsatlar' başlıklı yıllık konferansta bir konuşma yapan New york senatörü Kirsten Gillibrand, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. New York'ta yaşayan geniş ve gelişen bir Türk topluluğu olduğunu belirten Gillibrand, “Ekononomik ilişkilerimizin her geçen gün daha güçlü hale geliyor. Türkiye en sıcak karşıladığımız ekonomik ortaklarımız arasında. Türkiye, geçtiğimiz on yılda ekonomisini üçe katlayarak, dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline geldi. Sadece bu yılın ilk 8 ayında iki ülke arasındaki ticaret yaklaşık yüzde 50 artış gösterdi. İki ülke arasında güçlü güvenlik işbirliği Türkiye'nin ekonomisine katkıda bulunuyor. Önümüzdeki dönemde enerji işbirliğini arttırmaya çalışacağız aynı zamanda İstanbul'un finans merkezi olmasına yönelik de destek vereceğiz” diye konuştu.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen de “Ülkelerimiz aynı zamanda günümüzde baş gösteren ekonomik zorluklara yönelik işbirliğini de arttırıyor. İki ülke arasındaki ticaret geçtiğimiz yıl 15 milyar dolara yaklaştı. Finansal hizmetler, biyoteknoloji ve ilaç sektöründe büyüme için önemli alan var” dedi. Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz birkaç yılda etkileyici büyüme kaydettiğini ve iki ülke arasında her geçen gün yeni işbirliği fırsatlarının doğmasını sağladığını kaydeden Lehtinen, “Bu bağlamda 2010'da ABD-Türkiye Stratejik Ekonomik ve Ticari İşbirliği'nin çerçevesi belirlendi ve ticareti arttırmak için belli başlı alanlar seçildi. Bunlar finansal hizmetler, biyoteknoloji ve ilaç sektörü. Ayrıca hükümetlerimiz KOBİ'lere daha fazla fırsat yaratmanın yollarını araştırıyor. Mevcut ticari anlaşmalarının üzerine yeni şeyler inşa etmek için çalışmalı ve daha büyük ekonomik bağlar geliştirmeliyiz” dedi. Stratejik ve ekonomik bağlar güçlenirken, bunun Türk ve Amerikan bireylerinin kurdukları yakın ve kişisel ilişkiler sayesinde dallanıp budaklandığını hatırlatan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen, “Türk göçmenleri ABD ekonomisi ve toplumunu zenginleştiriyor ve her yıl binlerce yeni göçmen geliyor” dedi.
Şimşek: AB krizine karşı manevra yapacak çeşitli alanlara sahibiz
''Yeni zorluklar ve Fırsatlar'' başlıklı yıllık konferansta bir konuşma yapan Maliye Bakanı Şimşek, Avrupa'daki kriz karşısında Türkiye'nin olası etkilere yönelik manevra yapabilecek çeşitli alanlara sahip olduğunu belirterek, “Etrafınızda kontrol edemediğiniz konulara nasıl yanıt verdiğiniz önemli, biz bunlara cevap verecek alana sahibiz'' dedi. Şimşek, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin tüm dünya için büyük bir sorun olduğunu belirterek, ''Küresel merkez bankalarının koordineli müdahalesi, ABD'deki tüketici güveninin geliştirilmesi ve Euro Bölgesi'nde borç kaygıları konusunda önümüzdeki günlerde ilerleme sağlanması umutları piyasalarda bir miktar normallik ve sakinlik hissi uyandırdı. Bu, çok cesaret verici bir gelişme. Çünkü uzun zamandır böyle bir anı yaşamamıştık" dedi. AB ile güçlü bağları olmasına ve dış şoktan etkilenecek gibi görünmesine rağmen Türkiye'nin bunlara karşı daha az kırılgan olmasını sağlayan bazı güçlere sahip bulunduğunu belirten Şimşek, Türkiye'de borcun gayri safi milli hasılaya oranının AB ortalamasının yarısından daha azına tekabül ettiğine, bütçe açığının da gayri safi milli hasılanın yüzde 1'i civarında seyrettiğine ve Türkiye'nin kamu sektörü net dış borcunun ikinci çeyreğin sonunda sıfır olduğuna dikkat çekti.
'İlham kaynağı vazifesi görebiliriz'
Bakan Şimşek, Türkiye ve ABD'nin sadece stratejik ortaklar değil, aynı zamanda da doğal birer müttefik olduğunu belirtti. Şimşek, Türkiye'nin yakın çevresi ve Ortadoğu ile giderek artan ekonomik ve siyasi bağlarının giderek daha fazla ilgiyle izlendiğini belirterek, ''ABD ve diğer yerlerdeki bazıları, Türkiye'nin bölgeye yönelik giderek artan ekonomik ve siyasi etkisini bir tehdit olarak gördü. Ancak son dönemde olanlar gösterdi ki Türkiye'nin çevresinde artan rolü aslında hem kendisi hem müttefikleri hem de bölge halkı için bir fırsat ve değer teşkil ediyor'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır'da laiklikle ilgili yaptığı konuşmadan örnek veren Şimşek, ''Demokratik ve zengin bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik liderliği, bölge genelinde ilerleme için kuvvetli bir güç. Biz kendi demokratik gelişmemizi içeride pekiştirirken, bölgemizde de barış ve istikrar için daha bir ilham kaynağı vazifesi görebiliriz'' diye konuştu.
ABD’li KOBİ’lere TUSKON Köprüsü
Turkic Amerikan Alliance Başkanı Faruk Taban ile TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Ciğer ABD’deki faaliyetleri hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Amerikada özellikle Yahudi, Ermeni ve Rum diasporalarının çok etkili olduğunu kaydeden TAA Başkanı Faruk Taban son yıllara kadar Türklerin ABD’de yeterince etkili olamadığını kaydederken “Amerikada Türk diasporasının daha etkin olmak için çalışmalara yoğunluk verdiğini bildirdi. Taban, TAA’nın 35 eyalette dostluk grubu kurduklarını ifade etti Taban, “TAA çatısı altında 220 dernek ve 6 federasyon ABD’de Türkiye’nin etkinliğinin artırılması için çalışıyor. Eyalet milletvekilleri aynı zamanda orta ölçekli şirketlerin sahipleri. Bunlar Türk şirketleri ile ilişki kurulmasında öncü olan kişiler. Son 3 yıl içinde 50 grup, 500’ye yakın eyalet temsilcisi, kongre üyesi, senatör, işadamı gibi kamuoyunda etkili isimleri Türkiye’ye getirdik” dedi. TUSKON’un TAA ile olan işbirliğine değinen TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Ciğer, “Türk işadamlarının ABD’deki ticari aktivitesinin artırılmasına yönelik çalışıyoruz. Amerika bizim için eskiden tekstil ihracatından ibaretti. Ama tekstilde gücümüzü kaybettik. Başka sektörlerde potansiyel var. Artık başka alanlarda ABD’li KOBİ’lerle işbirlikleri geliştirilebilir. Afrika, Ortadoğu gibi Türklerin rahat girdikleri ülkelere ABD’li şirketlerle işbirliği yapılabilir. Küresel krizle birlikte ABD’li şirketler de dünyaya açılıyor. Bu potansiyeli Türk ve ABD’li KOBİ’ler birlikte değerlendirmeli. Orta ölçekli birçok Amerikalı şirket Türkiye’nin bugünkü halini bilmiyor. Türk işadamları açısından büyüklüğünden dolayı ürkütücü olarak görülen ABD’de iş yapılabileceğini gösterdik” şeklinde konuştu.
ABD, terörle mücadalenizde,Sağladığı destekle kritik öneme sahip
Temsilciler meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen “PKK terörist grubu hem ABD, hem Türkiye için ortak düşman. PKK operasyonlarının başladığı 1984 yılından bu yana, PKK saldırılarında 40 bin kişi hayatını kaybetti. Maalesef 30 yılda PKK saldırılarının vahşeti azalmadı” dedi. ABD’nin gerçek zamanlı uydu görüntülerini, istihbarat ve başka lojistik destekler sağlayarak, Türkiye'nin PKK'ya karşı yürüttüğü terörle mücadelede kritik bir rol oynadığını belirten Lehtinen, şunları söyledi: “Yakında ABD, Türkiye'ye Süper Kobra hücum helikopterlerini sağlayacak. Bu da Türk ordusunun Güneydoğu'da yürüttüğü operasyonlarda muazzam bir değer yaratacak. ABD desteği sessiz ve sahne arkasında, dolayısıyla fazla bilinmiyor, özellikle de Türkiye'de. Ancak ben çok daha kamuoyu tanınması gerektiğini düşünüyorum. Bu birçok Türkün, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin duraksadığına ve artık yakın çıkarları paylaşmadığımıza dair yanlış kanılarını değiştirecektir. Tam tersine, yakın ilişkimiz bölgesel güvenlik ortaklığının yanı sıra küresel stratejik öneme sahiptir.”
Kemal Derviş: IMF’nin başında bir Türk olmalı
Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş de dünyada avro bölgesinde yaşanan krizden Türkiye’nin de etkileneceğini belirterek sorunun aşılabilmesinde IMF kilit rol oynar ancak bu kurumun daha etkin bir yapıda çalışması gerek. Belli ki AB bunu tek başına aşamıyor. Avrupa’nın durumu AB’ye göre daha iyi ama ortada bir liderlik göremiyoruz. Ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Türkiye’deki finansal yapı krizin odak noktası ülkelere göre çok daha sağlam. Bu açıdan IMF’nin başında Türk olmalı” diye konuştu.