Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2004 00:00
1 Ocak 2005’ten itibaren, Türkiye dünya ekonomi tarihine parasından sıfır atan 50’nci ülke olarak geçecek. Dünya deneyimleri, para reformu yapan ülkelerde enflasyon kontrol altına alınmadan yapılan reform uygulamalarının başarısız olduğunu, üstelik, para otoritelerinin inandırıcılığı ve saygınlığının zedelendiğini ve ekonomiler için kalıcı problemlere yol açtığını gösteriyor.Timur Han Gür’ün Ankara Sanayi Odası için yaptığı araştırmada bazı ülkelerdeki para atma operasyonlarının ekonomiye yansımalarının nasıl olduğu inceleniyor.Ortaya çıkan en önemli sonuç enflasyon kontrol altına alınmaz ise para reformundan beklenen sonuçlara ulaşılamaması. Bu durumda ulusal banknotlar tekrar bol sıfırlı kupürlere dönüşüyor, ulusal merkez bankaları kredibilitelerini kaybediyor ve enflasyona karşı verilen mücadele sekteye uğruyor. Bu nedenle esas önemli olan nokta, enflasyonu doğuran nedenleri ortadan kaldırıcı para politikalarının kararlılıkla sürdürülebilmesi.Para reformuna giden ülkelerde paradan sıfır atılması Arjantin, Meksika, Peru, Polonya ve Bulgaristan’da, Türkiye örneğinde olduğu gibi, enflasyona karşı öncelikle bir başarı kazanılması ve fiyat artış hızlarının sıkı para politikaları ile düşürülmesi sonrasına bırakılmış, Brezilya, Bolivya, İsrail, İzlanda, Moldova, Polonya’da ise para reformu dezenflasyon politikaları ile birlikte eş anlı uygulanmış. Para operasyonu sonrasında ise temel makroekonomik göstergelerde ortaya çıkan gelişmeler ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği için, ortak bir sonuç çıkarmak pek mümkün olmadı.Arjantin: 1970 yılının ocak ayında, 100 Pesos Moneda Nacional’i 1 Peso Ley’e eşitleyerek paradan 2 sıfır attı. Bu ilk deneyimin ardından, 1983 yılının Haziran ayında 10.000 Pesos Ley’i 1 Peso Argentino’ya ($a) eşitleyerek 4 ve 1985 Haziran’ında 1.000 Pesos Argentino’u 1 Austral’a eşitleyerek paradan 3 sıfır daha atarak yeni para birimine geçmişti. Arjantin’in paradan sıfır atma konusundaki son deneyimi ise, Ocak 1992’de 10.000 Australes’i 1 Peso Convertible’ye eşitleyerek paradan 4 sıfır atma biçiminde gerçekleşmişti. Arjantin deneyimi, enflasyonun, parasal genişleme ile ilişkisini ortaya koyması açısından ilginç. 1990 yılında başlayan parasal genişlemenin ardından, Dünya Bankası verilerine göre, GSYİH zimni deflatörü ile ölçülen enflasyon oranı 1989 yılında yüzde 3000’lerin üzerine çıkmıştı. Ancak, parasal büyümenin sınırlanması ile birlikte enflasyon oranları hızla düşmeye başlamıştı. Para arzı büyümesindeki düşüş trendinin başlaması ile enflasyonun 1992’de yüzde 11 düzeyine gerilemesi ile paradan 4 sıfır atılmıştı. Sözkonusu sürecin ardından enflasyon tek haneli rakamlara yakınsamaya başlamıştı. Bu aşamada belirtmek gerekir ki, Arjantin deneyiminde para operasyonu, enflasyon sıkı para politikası ile kontrol edilebilir hale getirildikten sonra uygulanabilmişti. Dolayısı ile paradan sıfır atarak uygulanan reform, ancak enflasyonu ana hedef haline getiren bir para politikası programının yardımcı aracı olarak görülmüştü. Bolivya: İLKİ 1963 Ocak’ında ve ikincisi 1987 Ocak’ında olmak üzere parasından iki kez sıfır atmıştır. İlkinde 1.000 Bolivianos’u 1 Peso Boliviano’ya eşitleyerek 3, ikincisinde ise 1.000.000 Pesos Bolivianos’u 1 Boliviano’ya eşitlenerek 6 sıfır atılmıştı. Arjantin gibi Bolivya’da da enflasyon parasal bir olgu olarak ortaya çıkmıştı. 1985 yılında yüzde 12 000’lerin üzerine çıkan enflasyon büyük ölçüde 1985’e yüzde 7 000’lere varan para arzı genişleme hızının bir sonucudur. Enflasyonun kontrol altına alınabilmesi, yine para arzının sınırlandırılması ile eşzamanlı bir biçimde ortaya çıkıyor. 1985 yılında para arzı büyüme hızının yaklaşık yüzde 7000’lerden 1987’de yüzde 92’ler düzeyine çekilebilmesi, enflasyonun 1987 yılında yüzde 14.5’a gerilemesini sağladı. Bolivya, paradan 6 sıfır atma kararını 1987 yılında bu sıkı para politikası uygulaması ile uyumlu bir biçimde gerçekleştirmişti. Bolivya’nın temel makroekonomik göstergelerine bakıldığında, ekonomik büyüme performansının 1987 yılı sonrasında göreli olarak düzelme eğilimine girdiği söylenebilir. Hiper-enflasyon döneminde negatif olan reel faizler, enflasyondaki düşüş ile birlikte pozitife dönmüş ve yüzde 20-40 aralığında bir dalgalanma göstermişti. Brezilya: paradan en çok sıfır atma deneyimi yaşayan ülkedir. Tam 6 kez paradan sıfır atılmıştı. Ağustos 1993 ve Temmuz 1994’te paradan 3 ‘er sıfır atılarak, (2,75 = 2750 Cruzeiros Reais = 1 Real) gerçekleştirilen girişimler bunlardan son ikisi. 1993 ve 1994’teki yüzde 2000’ler düzeyindeki enflasyon, büyük ölçüde aynı dönemde para arzında görülen ve yüzde 3000’lere yaklaşan genişlemenin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Bu nedenledir ki, para arzındaki büyüme hızının yüzde 3000’lerden 1995’te yüzde 31’e ve 1996’da yüzde 12’ye geriletilmesi, enflasyonun 1996 yılı itibari ile yüzde 17’ye ve ardında tek haneli rakamlara inmesini sağlamıştı. Brezilya paradan sıfır atma işlemini 1994 yılında enflasyonun yüzde 2000’lerin üzerinde olduğu bir dönemde gerçekleştirmiştir. Ardından sıkı para politikası ile birlikte enflasyon hızla düşmüş ve tek haneli rakamlara yakınsamıştı. Bu haliyle Arjantin ve Bolivya örneğinden farklı bir yol izlendiği düşünülebilir. Başka bir deyişle, Brezilya paradan sıfır atmak için enflasyonun düşüş eğilimine girerek tek haneli rakamlara yaklaşmasını beklemeden paradan sıfır atmış ve ardından sıkı para politikası ile enflasyonu düşürme mücadelesine başlamıştı. Paradan sıfır atılmasını takip eden dönemde Brezilya ekonomisinin büyüme performansında küçük ölçekli gerilemeler görülmüştü. Benzer bir eğilim cari işlemler dengesinde de gözlenmişti. Yeni paraya geçmeden önceki dönemde hemen hemen dengede görünen cari işlemler hesabı, 1994 sonrasında bozulma trendi göstermişti. İsrail: sonuncusu Eylül 1985’te olmak üzere 4 kere paradan sıfır atma deneyimi yaşamıştı. 1985’te 1000 Sheqalim 1 Yeni Sheqel’e eşitlenerek paradan 3 sıfır atılmıştı. Para arzının büyüme oranının 1981’de yüzde 800’lere, 1984 yılında yüzde 500’lere ulaşması, İsrail’de enflasyonun 1984 yılında yüzde 390 oranına sıçramasına neden olmuştu. 1985’te para arzı büyüme hızının yüzde 168’e ve enflasyonun ise yüzde 260’a düşürülmesinin ardından, paradan sıfır atılmıştı. İsrail deneyimi, bu anlamda, paradan sıfır atma zamanlaması açısından Brezilya örneği ile benzeşiyor. İsrail, paradan sıfır atma kararını alırken aynı zamanda sıkı para politikası uygulaması da başlatmıştı. Dolayısı ile uygulama, enflasyondaki keskin düşüşün başladığı 1985 yılında hayata geçirilmişti. Daha sonraki yıllarda, para arzının kontrolünün ciddi bir biçimde sağlanmış, enflasyon tek haneli rakamlara indirilebilmişti. 1984’ten sonra para arzı büyüme oranında görülen düşüşe, enflasyon oranlarındaki düşüş eşlik etmişti. Nitekim para arzı büyüme hızının yüzde 27’ye düşürülebildiği 1987 yılında enflasyon, yüzde 390’lardan yüzde 19’lara indirilebilmişti. Yeni Paranın uygulanmaya başladığı dönemde İsrail’in cari işlemler dengesinde bir bozulma gözlenmişti. İzlanda: Ocak 1981’de parasından 2 sıfır atarak 100 Kronur’u 1 Krona’ya eşitlemişti. İzlanda paradan sıfır atma işlemini gerçekleştirdiği sırada yüzde 50’ler civarında bir enflasyona sahip durumdaydı. Aynı yıl para arzı büyüme hızı yüzde 65’lerden yüzde 25’lere düşürülmüştü. Ancak para arzındaki düşüş trendi tersine dönüp 1983’te en yüksek seviyesi olan yüzde 80’e ulaştığında, enflasyon oranıda en yüksek seviyesi olan yüzde 76 seviyelerine çıkmıştı. Benzer bir deneyim olarak İzlanda’da, paradan sıfır atma deneyimi ciddi bir para politikası ile birlikte uygulanmamış, bu nedenlerle başlarda pek işlevsel olmamıştı. Ancak 1983 sonrası para arzı büyüme hızındaki hızlı düşüş, 90’lı yılların başında tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşılabilmesini sağlamıştı. İzlanda deneyiminden çıkan sonuç, diğer paradan sıfır atma deneyimlerinin sonuçlarından açık bir farklılık gösteriyor. İzlanda’da enflasyonun kontrol altına alınabilmesi, paradan sıfır atma işleminin oldukça sonrasında gerçekleşmişti. Meksika: Ocak 1993’te ulusal paradan 3 sıfır atarak 1.000 Pesos’u 1 Yeni Peso’ya eşitlemiştir. Meksika 1989 yılına kadar hayli yüksek ve dalgalı bir para arzı büyüme hızına sahip olmuştur. Bunun sonucunda enflasyon 1987 yılında yüzde 140’lar düzeyine kadar yükselmiştir. Para arzındaki büyümenin yüzde15’lere çekilebilmiş olması ile birlikte, 1993 yılında enflasyon tek haneli rakamlara (yüzde 9,5) düşürülebilmişti. 1993 yılında paradan sıfır atılmasına parasal stabilizasyonun eşlik etmesi, enflasyonun kontol altına alınabilmesine olanak vermişti. Meksika deneyiminde paradan sıfır atılma uygulaması, öncelikle enflasyonun tek haneli ve sürdürülebilir rakamlara ulaşıldığına inanılmaya başlaması ile birlikte gerçekleşmişti. Meksika’nın ekonomik performansı paradan sıfır atıldıktan hemen sonra bir düşüş gösterdiyse de sonrasında, düzelme sürecine girdi. Başlangıçtaki daralma, para arzındaki hızlı düşüş ile ilişkilendirilebilir. Cari işlemler dengesi ise başlarda hızlı bir düzelme göstermesine karşın 1993 öncesi trendine geri dönüyor görünüyor. Rusya: parasından Aralık 1947’de bir sıfır Ocak 1961’de 1 sıfır ve 1 Ocak 1998 3 sıfır atarak 1.000 Rubles’i 1 Yeni Ruble’ye eşitlemişti. Rusya’da enflasyon, 1992’de en yüksek düzeyi olan yüzde 1490’na ulaşmıştı. Rusya’da para arzının genişleme hızı 1994 yılında yüzde 200’lerin üzerinde iken, bunu 1998’da yüzde 37’lere indirerek enflasyonu yüzde 16’ya indirmeyi başarmış ve aynı yıl paradan 3 sıfır atılmıştı. Bu anlamda Rusya, paradan sıfır atma işini enflasyonda belli bir düşüş sağladıktan sonra gerçekleştirmişti. Ancak bu aşamadan sonra parasal disipline tam olarak uyulmamış olması enflasyonun yeniden gündeme gelmesine neden olmuştu. Paradan sıfır atıldığı yıl olan 1998’den sonraki dönemde Rusya’nın gerek büyüme performansında gerekse cari işlemler hesabında olumlu gelişmeler yaşanmıştı. Ukrayna: 2 Eylül 1996’da 100.000 Karbovanets’i 1 Hryvnia’ya eşitleyerek paradan 5 sıfır atmıştı. Ukrayna’da Rusya gibi enflasyonun kalıcı bir biçimde düşürüldüğüne inandıktan sonra paradan sıfır atma işlemini gerçekleştirmişti. Para artış hızının yüzde 1800’lerden yüzde35’lere düşürülmesi ile 1996 yılında enflasyon, yüzde 3335’ten yüzde 66’ya düşürülebilmişti. Yeni paraya geçilen dönemde enflasyondaki düşüş eğilimi, dalgalanmalara uğramakla birlikte, devam etmişti. Bu süreçte ekonomik büyüme performansında gözle görülür bir iyileşme görülüyor. Reel faizler ve reel döviz kurunda ise başlangıçtaki yükselme yerini düşüşe bıraktı. Polonya: 1995 Ocak’ında parasından 4 sıfır atarak 10.000 Zlotych’i 1 Yeni Zloty’ye eşitlemişti. Polonya bu kararı enflasyonla mücadele de başarı kazanılmaya başlandığı bir dönemde almıştı. Özellikle 1992 yılından sonra para arzı artış hızının sınırlandırılması ile enflasyonda bir düşüş gözlenmeye başlamıştı. 1995’e gelindiğinde enflasyon halen çift haneli rakamlarda olmasına karşın paradan sıfır atılmıştır. Bununla belki de, enflasyonla mücadelede ciddi olunduğuna bir sinyal verilmek istenmişti. Polonya, parasından sıfır atmak için enflasyonun bütünüyle kontrol altına alınmasını bekleme yerine, enflasyonda düşüşün kalıcı olarak sağlandığını düşündüğü bir noktada bunu gerçekleştirmişti. Sıkı para politikası sürdürülmüş ve enflasyon tek haneli rakamlara çekilebilmişti. Polonya’nın büyüme performansında sıfır atıldıktan sonraki dönemde bir bozulma görülüyor. Yeni Para ile birlikte reel
döviz kuru endeksinin yanısıra reel faizlerde de bir yükselme eğilimi göze çarpıyor. FİZİKİ ÖZELLİKLERİBoyutları : 81 x 158 mm Hakim Rengi : Koyu maviGÜVENLİK ÖZELLİKLERİ Renk değiştiren mürekkep: Farklı açılardan bakıldığında
altın sarısından yeşile dönüşen renk değiştiren mürekkep.Emniyet şeridi: Arka yüzde kesik gümüşi çizgilerden oluşur. Banknot ışığa tutulduğunda düz bir hat şeklini alır ve her iki yüzden görülür. Üzerinde ‘TCMB’ harfleri bulunur.Gizli görüntü: Banknotun yatay konumda, göz hizasında ışığa doğru tutulması halinde görülebilen ‘TC’ harflerinden oluşan gizli görüntü.Filigran: Ön ve arka yüzde, banknot ışığa tutulduğunda görülebilen,
Atatürk portresinin küçüğünden ve 100 sayısından oluÅŸan filigran.BütünleÅŸik görüntü: Banknot ışığa tutulduÄŸunda, arka yüzdeki parçayla birbirini tamamlayan ‘TC’ harfleri. Ön Taraf Arka Taraf BütünleÅŸik HaliMikro yazı: Büyüteçle okunabilen, 100 sayılarının içinde ‘YÃœZYTL’ ve giyoÅŸ bandın altında ‘TCMB’ harfleri.Kabartma baskı: Ön yüzde parmakla dokunulduÄŸunda hissedilebilen kabartma baskı.Ultraviyole ışık altında görülebilen kırmızı ve mavi renkte kılcal lifler.Ultraviyole ışık altında görülebilen meÅŸale desenleri ve Atatürk’ün imzasının basıldığı özel floresan mürekkep.Arka yüzde sol üst tarafta kırmızı, saÄŸ alt tarafta siyah renkte basılı ve ultraviyole ışık altında parlayan seri ve sıra numaraları.Ultraviyole ışık altında parlamayan özel banknot kağıdı.SORULARINIZI BEKLÄ°YORUZ 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren kullanıma girecek olan Yeni Türk Lirası (YTL) ile ilgili sorularınızı ytl@hurriyet.com.tr adresine gönderebilirsiniz. Â
button