Fuhuş sektöründe yılda 4 milyar dolar dönüyor

Güncelleme Tarihi:

Fuhuş sektöründe yılda 4 milyar dolar dönüyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2004 01:17

ATO’nun hazırladığı Hayat Kadınları Dosyası adlı çalışma, Türkiye’de fuhuş sektörünün yıllık hacminin 4 milyar dolara ulaştığını ortaya koydu. Çalışmaya göre, Türkiye’de her 350 kadından biri fuhuş batağının eşiğinde.

ANKARA Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan ‘Hayatsız Kadınlar Dosyası’na göre, Türkiye’de vesikalı ya da gizli çalışan hayat kadınlarının sayısı 100 bine yaklaşıyor.

Türkiye’deki kadın nüfusun 35 milyon civarında olduğu hesaba katıldığında, her 350 kadınımızdan birinin fuhuş batağının eşiğinde olduğu kaydediliyor.

ATO, Türkiye’nin sosyal yaralarına dikkat çektiği 4 bölümlük ’Neler Oluyor Bize?’ adlı dizi raporunun ikincisinde hayat kadınları konusunu inceledi.

‘Hayatsız Kadınlar Dosyası’ başlığı altında yapılan araştırmada, Türkiye’de faaliyet gösteren 56 genelevde kayıtlı yaklaşık 3 bin hayat kadını çalışıyor. Türkiye’de tescilli hayat kadını sayısı da 15 bini geçiyor. Genelevlerde, hukuki sorun yaratmasın diye vesikasız çok sayıda kadının çalıştığı, çalışacak genelev bulamadığı için bir çoğunun da gizli fuhuş yaptığı belirtiliyor.

30 BİN KADIN SIRADA

Genelevde çalışmak için gerekli olan vesika, taksi plakasından farksız. Çünkü bu vesikaya sahip olmak, onca yoksulluk içinde garanti bir kazancı da beraberinde getiriyor. Üç büyük ilde, yaklaşık 30 bin kadın genelevde çalışmak amacıyla vesika bekliyor.

Türkiye genelinde vesikalı ya da gizli çalışan hayat kadınlarının sayısının 100 bine yaklaştığı kaydedilen raporda, Türkiye’nin kadın nüfusunun 35 milyon civarında olduğu hesaba katıldığında, her 350 kadınımızdan birinin fuhuş batağınının eşiğinde olduğu belirtiliyor.

Fuhuş yapma yaşının 15-40 yaş arası olduğu, bu yaştaki kadınların 17 milyona yaklaştığı göz önüne alındığında da korkunç bir yüzde ile karşı karşıya kalınıyor. Üstelik bu hesaba travestiler, transseksüeller, eşcinsel fuhuş dahil değil.

Raporda fuhuş sektöründe bir yılda dönen paranın asgari 3-4 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Bu paradan, patron, bar, pavyon, disko, gece klüpleri, otelci, taksici, eğlence yeri sahibi gibi onbinlerce insan pay alıyor. Yani fuhuştan yüzbinlerce insan maddi anlamda nasipleniyor.

Pasta bu kadar büyük olunca devreye fuhuş mafyası giriyor. Fuhuş mafyası, küçük kız çocuklarını kaçırmaktan tutun da zorla fuhuş yaptırmaya kadar her yola başvuruyor.

Raporda, 18 yaşından küçük hayat kadınlarının ‘çocuk hayat kadını’ sınıfına girdiği belirtiliyor. 2000 yılında Türkiye’de yapılan ‘1. Çocuk Kurultayı’nda çocuk fahişe olayının korkutucu boyutlara geldiği kaydedilerek, ülkemizde fahişelik yaşının 15’e kadar düştüğü, bazı araştırmacılara göre ise bu yaşın 12’ye kadar indiğine vurgu yapılıyor. 2000 yılında, yalnızca İstanbul’da çocuk hayat kadınları sayısı 500 olarak belirtilmesine rağmen resmi olmayan rakamların bu sayının çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Kadınların yüzde 30’u kocası, yüzde 10’u baba, anne, ağabey gibi diğer yakınları, yüzde 3.4’ü de beraber oldukları erkekler tarafından satılıyor. Para karşılığı cinsel ilişkiye girenlerin yüzde 63.4’ü resmi, yüzde 12.2’si ise imam nikahlı olarak evli kadınlardan oluşuyor.

Bu kötü yönetilen ekonominin faturası

ATO
Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede işyerlerinde kadın istihdamının arıtırılması için yasal düzenlemeler dahil her türlü tedbirin biran önce alınması gerektiğini belirterek, öncelikle, yoksul, cahil, işsiz ve sahipsiz kadınlarımıza yönelik sosyal güvenlik ve yardım mekanizmalarının hızla işletilmesini istedi. Aygün, şunları söyledi:

‘Ortaya çıkan tablo 10 yıldır kötü yönetilen bir ülkenin, bir ekonominin faturasıdır. Hayatın kadınları değil, kral çıplak! Türkiye’de halen 10 kadın sığınma evi, 11 yardım merkezi bulunuyor. AB Komisyonu’nun her yıl hazırladığı İlerleme Raporu’nda bu sayının azlığının altı çiziliyor. Uyum yasaları diye tutturduk. Her konuda AB’ye biraz daha yaklaştık. Biraz da insanlarımızla yaklaşalım. AB kriterlerine göre her 7 bin 500 kadın ve kız çocuğu için bir sığınma evi açılması gerekiyor. Kadın nüfusun 35 milyon olduğu hesaplanırsa, kadın sığınma evi ve yardım merkezlerinin ne kadar az olduğu ortaya çıkıyor.

Sektör kadar vergi kaçağı da büyük

FUHUŞA
yol açan nedenlerin başında yoksulluk birinci sırada geliyor. Kişi başına milli gelirin 100 dolara kadar düştüğü bölgelerde yaşayan insanlarımız, ardarda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle dünyanın bu en eski mesleği ile tanışma riskini yüksek derecede taşıyor.

Sektörde sadece Türkler çalışmıyor. Büyük bölümü Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Azerbaycan ve Beyaz Rusya’dan ülkemize çalışmak üzere gelen binlerce yabancı uyruklu hayat kadını gece klüplerinde, sokak başlarında, kadın satıcılarının iki dudağı arasında ekmek parası için vücutlarını pazarlıyor. Raporda 2001 yılında ölen genelev patroniçesi Matild Manukyan’ın 1944 yılından itibaren bir çok kez vergi rekortmeni olduğu, bu örneğin bile fuhuş sektörünün, parasal açıdan dev bir sektör olduğunu ortaya koymaya yettiği belirtiliyor. Buna rağmen bu sektörün vergi kaçağı diğer bütün sektörlere parmak ısırtıyor. Rapora göre genelev kadını olmak için 21 yaşını doldurmak, evli olmamak, Türk vatandaşı olmak gibi koşullar aranıyor. İşveren ile bir iş sözleşmesi imzalayan genelev kadınları için müebbet hapis işte bu imza ile başlıyor. Genelev kadınlarına, çoğunlukla senet imzalattırılarak, büyük miktarlarda borçlandırılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!