Fildişi Sahili ve Burkina Faso’nun mopet kralı Türk

Güncelleme Tarihi:

Fildişi Sahili ve Burkina Faso’nun mopet kralı Türk
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2004 01:13

Tarlabaşı’nda ‘bisiklet yedek parçası’ imalatıyla 36 yıl önce sanayiciliğe adım atan Engin Ramzey’in ‘Ramzey marka’ mopetleri dünyaya yayıldı. Fildişi Sahili, Burkina Faso ve Fas’ta da fabrika kuran Ramzey, Tuzla’daki fabrikasında motosiklet üretimine de başladı.

ENGİN Ramzey, Tuzla’da 475 kişinin çalıştığı 20 bin metrekarelik fabrikasında yılda 65 bin mopet üretiyor ve yüzde 70’ini ihraç ediyor. Yıllık cirosu 20 milyon dolar civarında olan Ramzey, zengin mopet pazarı konumundaki Afrika ülkelerinde de 3 fabrika kurdu. Engin Ramzey’in ‘Ramzey’ markalı mopetleri Arjantin ve Brezilya’da da pazar bulmaya başladı. Şimdi hedefe ABD pazarını koyan Ramzey, mopetten sonraki aşama olan motosiklet üretimine de başladı. Engin Ramzey girişimcilik öyküsünün Tarlabaşında ev-imalathane ortamında başladığını belirtiyor ve şöyle başlıyor anlatmaya:

BÜYÜDÜ MOPET OLDU

‘36 yıl önce Tarlabaşı’nda ilk önce bisiklet yedek parçası yaparak başladık. Sonra mopet parçalarına girdik. Uzun seneler de sadece yedek parça yaptık. Tarlabaşı’ndaki ilk iş yerimiz berbattı, bodrumda bir yerdi. Bu işyerimiz evimin altındaydı. Evlendiğim zaman eşim de evde benimle birlikte parça montajı yapardı. Tarlabaşı’nda günlerce gece birlere ikilere kadar çalıştık onunla. Benim eşim hep işin içinde oldu sadece son 2.5 yıldır torunlarımıza bakıyor ve şimdi de kızım Ebru benimle çalışıyor. Buraya (Tuzla) da 5 sene önce geldik. Son olarak mopetten sonra motor yapalım dedik onu da yapmaya başladık. Ürettiğimiz araçların bütün parçalarını kendimiz yapıyoruz. Sadece lastik, rulman gibi bazı aksamları dışardan alıyoruz. Hiç lisans kullanmadık. Hep kendi markamızla ürettik dünyaya sattık.’

Tarlabaşı’nda mopet parçalarını üretmeye başladıktan sonra işlerin hızlı geliştiğini anlatan Engin Ramzey, şöyle devam ediyor:

‘İşler büyüyünce Bayrampaşa’ya daha büyük bir işyerine taşındık. Artık, bir mopetin bütün parçalarını yapabiliyorduk. Kendi mopetimizin imalatına da başladık. Bizim işimizde ilk sıçramayı sağlayan benim egzost imalatım oldu. Bir mopet ya da motor alan gelir o aracın orjinal egzostunu söktürür benimkini taktırırdı. Çünkü benim imalatım egzostlar çok sağlamdı ve piyasada tutmuştu. Ramzey olarak adımızı ilk bu alanda duyurmuştuk.’

AFRİKA’DA 3 FABRİKA

İhracata da 22 sene önce başladıklarını belirten Engin Ramzey, Afrika’da da 3 fabrika kurduklarını söylüyor. Ramzey şöyle konuşuyor:

‘Bilhassa Kuzey Afrika ve Kara Afrika’da çok mopet kullanılıyor. Biz ilk önce Fransa’ya ihraç ediyorduk sonra öğrendik ki onlar bizden aldıklarını oralara satarmış. Sonra biz de doğrudan girdik Afrika’ya. Mopet üretimimiz 1994’te başlamıştı ve bizi Afrikalılar çok iyi biliyordu, hem de Ramzey olarak biliyorlardı. Tek derdimiz yüksek gümrük vergileriydi. Biz de bunu aşmak için oralarda üretim yapmaya başladık. Abidjan/Fildişi Sahili, Ouagadougou/Burkina Faso ve Casablanca/Fas’ta montaj ve kısmi üretim fabrikalarımız var. 200 civarında da istihdamımız.’

Kadın işçiler motor montajında başarılı

RAMZEY
fabrikasında çok sayıda kadın çalışıyor. En son teknoloji CNC torna makinalarıyla donatılmış fabrikanın özellikle motor montaj bölümünde sadece kadınlar çalışıyor. ‘Kadın işçiler daha dikkatli ve daha verimli’ diyen Engin Ramzey, ‘Biz burada kalıplarımızı da kendimiz yapıyoruz. Çünkü belirli dönemlerde kalıpları yenilemek zorundayız. Araştıram Geliştirme bölümümüz hem parçaları hem de modellerimizi sürekli geliştirmeye çalışıyor’ dedi.

Oruçoğlu ithal yatlara fiyatıyla meydan okuyor

AFYONLU
Oruçoğlu Yat Marin A.Ş.’nin ürettiği yatlar, muadili ithal yatlara göre yüzde 40-50 ucuza satılıyor. Ahşap guletler ile başlayan üretim sürecini, ‘Mega Yat’ üretimine taşıyan Oruçoğlu’nun 1,5 yılda yapımını tamamladığı 42 metrelik Prenses Tülay Oruç adlı yat, bu alanda iddialı global üreticilerin yatlarıyla benzer özellikler taşıyor. Oruçoğlu Yat Marin Yönetim Kurulu Başkanı Levent Oruç, ‘Türk işadamlarının yurtdışından aldıkları yatlardan eksiğimiz yok, fazlamız var. Saç üretimi mega yatlar Türkiye’de 8-10 milyon dolara satılıyor. Oysa aynı yatı Türk üreticiler olarak yüzde 40-50 arası daha ucuza satabiliyoruz. Çünkü üretim maliyetimiz rakiplere göre çok daha uygun’ dedi.

Adıyaman’da Tekstil Eğitim Merkezi kuruldu

ADIYAMAN
’da Giyim Sanayicileri Derneği bünyesinde Tekstil Eğitim Merkezi kuruldu. GAP Girişimciyi Destekleme Merkezi (GAP-GİDEM) Sorumlusu Sırrı Özen, Tekstil Eğitim Merkezi’nin kentteki tekstil üreticilerinin kalifiye eleman sorununu çözeceğini söyledi. Merkezde eğitilenlere dünyada geçerli olan Autex belgesi verileceğini, bu sayede yurt içinde ve yurt dışında rahatlıkla iş bulabileceklerini ifade eden Özen, şu bilgileri verdi: ‘Hedefi, yılda en az 300 sertifikalı mezun vermek. Merkezde süper vizör, makine operatörü, makine bakım ve onarımıcısı, orta kademe yönetici ve bilgisayar destekli tasarımcı yetiştirilecek. ATEM sayesinde iş ahlakı, verimlilik-üretim artışı ve yeni konfeksiyon yatırımlarına zemin hazırlanması sağlanacak.’

Özen, 150 bin dolar bütçeli projeye, Avrupa Birliği, GAP-GİDEM, Adıyaman Valiliği, Adıyaman Belediyesi, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği, BEGEV, Astaş-Juki ve KOSGEB’in destek verdiğini ifade etti.

Mayınlı alandaki meyan kökü için Kilis’e taşınıyor

GAZİANTEP
’te yerleşik Ra-Ma Bayrakdar Meyan Kökü Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, mayınlardan temizlenecek alanlardaki meyan köklerini işlemek için tesislerini Kilis’e taşıyacak. Ra-Ma Bayraktar Genel Müdürü Muhammed Bayraktar, Suriye’den 1980’li yıllarda Türkiye’ye gelerek Gaziantep’te yatırım yaptıklarını, iç piyasaya ve ihracata yönelik doğal bitkisel meyan çayı ürettiklerini söyledi. Bayrakdar, şunları anlattı: ‘Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki doğal bir ürün olan meyan köklerini işlemeye, elde ettiğimiz ürünleri ihraç etmeye talip olduk. İşçilik, elektrik, fuel-oil gibi girdilerin maliyetleri çok hızlı yükseldi ve çarkı çeviremez olduk. Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı alanların temizlenerek organik tarıma açılmasını bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. İşçiliğin daha ucuz olduğu Kilis’teki mayınlı alanlarda bol miktarda meyan kökü var. Fabrikamızı Kilis’e taşıdığımızda daha düşük fiyatlarla hammadde ve girdi kullanabileceğiz.’

Bayrakdar, ‘Ramco’ markasıyla meyan balı ve meyan şerbeti ile naneli, tarçınlı, anasonlu, kekikli ve ıhlamurlu meyan çayları ürettiklerini, bu ürünlerin sıcak ya da soğuk olarak tüketilebildiğini vurguladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!