Uğur Meleke

500 dakikada tek bir gol

11 Haziran 2024
İlk sorun; hâlâ net bir iskelet oluşturamamak ikinci sorun; 3. bölgede kısır kalmamız.

Son dört günde İtalya ve Polonya ile iki hazırlık maçı oynadık, bir gol attık. Üç ay önce oynadığımız iki hazırlık müsabakasında tek bir penaltı golü bulabilmiştik. Ondan önce de son iki golümüz penaltılardandı. Son 6 ayda 500 dakika futbol oynadık, penaltılar dışında tek 1 sayı yapabildik. Bu 500 dakikadan özellikle ofansif departmanda birtakım dersler çıkarmamız gerektiği ortada.

iLK DEVRE ÇÖPE GiTTi

Bence ulusal takımımızın ilk sorunu, hâlâ net bir iskelet oluşturamamamız. Denemelerin sonuçlanmaması. Aynen bizim gibi Almanya için bavul hazırlayan rakibimiz Polonya dün maça as 11’iyle çıktı. Bire bir aynı ilk 11’le Mart’ta Estonya ve Galler play-offlarını da oynamışlardı. Sakatlıklar engel olmazsa muhtemelen aynı 11’le Avrupa Şampiyonası’nı da oynayacaklar. Net bir 11’leri var. Net bir oyun planları var. Bizse maalesef 18 Haziran’da Gürcistan maçına hangi 11’le çıkacağımızı hâlâ bilmiyoruz. Ben dünkü Polonya maçının bir Gürcistan provası olmasını umut ediyordum ama özellikle ilk devre çöpe gitti bence.

ÖN TARAFTA YiNE DAĞINIKTIK

İkinci önemli sorunumuz da topu öne kadar taşımayı bir şekilde becersek de, üçüncü bölgedeki kısırlığımız. Dün ilk 45 dakikada yine ön tarafta dağınıktık, organizasyondan ve kolektiviteden uzaktık. Bireysel kıvılcımlar dışında biz nasıl gol atacağız kaygısı yarattı yine ilk devredeki görüntümüz.

DEĞiŞiKLiKLER UMUT VERDi

Neyse ki ikinci yarıdaki değişikliklerle çok daha umut veren bir görüntüye kavuştu ay-yıldızlılar. Arda Güler, Real Madrid’de aldığı her dakikanın kıymetini nasıl biliyorsa, milli takımda da bıraktığı yerden devam ediyor. O sahaya adım attığı andan itibaren maçın ritmi değişti. Onun oyununa dönüştü iş. Arda’yla birlikte dün ikinci yarıda Barış Alper ve Kenan Yıldız da hareketliydiler, etkiliydiler ve bu ön grubun Gürcistan maçına başlaması gerektiğini hissettirdiler izleyenlere.

ARDA VE MERT GÜNOK HAZIR

Yazının Devamını Oku

Montella’nın rol modeli Spalletti

5 Haziran 2024
Futbolculuk yıllarındaki teknik direktörünün dehasından etkilendiğini düşünüyorum.

Meslek hayatımda yorumcu olarak görev yaptığım ilk müsabaka, bir Reggina-Roma maçıydı. Sene 2005’ti. Kenarda Spalletti, sahada Montella vardı. Spalletti, o yıllarda Roma’da genellikle santrforsuz bir düzen benimsiyor, Totti’yi 9 numara rolünde kullanıyordu. Klasik santrfor Montella’yı pek oynatmıyordu, sonra da Premier Lig’e kiraladı zaten. Ancak Montella’nın o dönemde Spalletti’nin dehasından etkilendiğini düşünüyorum ben. Dün de zaten klasik santrforsuz oynadık; maça en uçta Yusuf-Barış’la başlayıp, Abdülkadir-Kenan’la bitirdik.

iKiSi DE ‘YOĞUNLUK’ OYUNU OYNUYOR

İki hoca da birer ‘yoğunluk’ oyunu oynuyorlar. Takım boyları kısa. Geriden pasla, rakibini üzerine çekip aniden oyunun yönünü değiştirmeye çalışarak çıkıyorlar. Öne kalabalık baskıya gidiyorlar, üçüncü bölgede pres yapıyorlar. İki takım da rakiplerinin tamamlayamadığı hücumların, etkisiz kornerlerin dönüşünde tehlikeli. Ancak İtalya’nın bizden farkı sette de etkili olabilmesi. Biz çoğunlukla geçiş kovalıyoruz. İtalya ise özellikle ikinci devrenin ilk yarısında sete yerleşerek de oynayabildiğini gösterdi bize.

BiZ NASIL GOL ATACAĞIZ? 

Son iki ay içinde oynadığımız Macaristan, Avusturya ve İtalya maçlarından sonra milli takımın bize hissettirdiği şu: Kuntz dönemine göre taktik olarak daha güçlüyüz. Sahaya yerleşimimiz, alan parselasyonumuz, çıkış planlarımız etkileyici. Ancak duran top setleri dışında biz nasıl gol atacağız, onun yanıtını göremiyoruz sahada. Bence Montella’nın şu iki konuyu gözden geçirmesinde fayda var:

1- Golcü özellikleri olan Semih Kılıçsoy, Arda Güler ve İrfan Can’ı 11’e monte etmenin yolları aranmalı.

2- Ne Mert Müldür ne de Cenk Özkaçar orijinal sol bek değiller. Kadroda Ferdi Kadıoğlu’nun alternatifi yok. Rıdvan Yılmaz’ı kadroya eklemek için hâlâ çok geç değil.

Yazının Devamını Oku

Toni Kroos’a yakışan veda

2 Haziran 2024
Alman efsane maçın dengesini bozan adam oldu.

Bu sezon eğer maçlar kâğıt üzerinde oynansaydı Konferans Ligi’ni Aston Villa, Avrupa Ligi’ni Bayer Leverkusen, Şampiyonlar Ligi’ni de Manchester City’nin kazanması gerekirdi! Bu son derece basit önerme, çok yalın bir gerçeği anımsatıyor bize: Futbol kâğıt üzerinde değil, sahada oynanıyor. Hele de oynadığınız bir uzun lig maratonu değil kısa turnuva ise maç önü kâğıda yazmadığınız bir sürü faktör girebiliyor devreye.

KOBEL KOCA iLK YARIYI KURTARIŞ YAPMADAN BiTiRDi

Dün de Wembley’deki Şampiyonlar Ligi finalinde öyle bir ilk yarı izledi sporseverler... Dakikalar 30’u gösterdiğinde Real Madrid yüzde 70’le topla oynamış ama rakip kaleyi görememişti bile. Kobel koca ilk devreyi kurtarış yapmadan, Real Madrid pozisyon bulamadan bitirdi. Borussia Dortmund’daysa Adeyemi ve Füllkrug ikişer, Brandt ve Sabitzer birer kez burun buruna geldiler golle.

2022’DEKi LiVERPOOL MAÇI GiBi 

Alman temsilcisi, bu oyununun bir süre önce temellerini atan Jürgen Klopp’un önünde şahane bir geçiş performansı sergiliyordu: Real Madrid’in tamamlayamadığı hücumlarda kazandıkları toplarla kontra fırsatlar yakalıyor, kaybettikleri yerde de karşı presi başarıyla uyguluyorlardı. İlk devre bittiğinde fişin çekilememesinin nedeni büyük ölçüde Courtois idi, aynen Liverpool’a karşı kazandıkları 2022 finalinde olduğu gibi.

BiR KEZ DAHA FARK YARATTI

Paris 2022 finaliyle benzerlikler maçın ikinci 45 dakikasında da sürdü: İkinci yarının ikinci çeyreğiyle birlikte Real Madrid büyümeye başladı maçın içinde. Akan oyunda bir-iki pozisyonda merkezde klasik bir dokuz numaraları olmamasının bedelini ödediler.

Ancak Kroos kornerleri ve Carvajal’in ön direk aksiyonlarıyla yarattılar bu kez de farkı. Toni Kroos, bir kulüp takımı formasıyla son müsabakasında, kariyerindeki yedinci Şampiyonlar Ligi finalinde bir kez daha fark yaratan adam olmayı başardı dün.

Yazının Devamını Oku

Bir yüzbaşı, iki rekortmen, iki utanç

29 Mayıs 2024
Şampiyon G.Saray ve ikinci F.Bahçe belki de tekrarı mümkün olmayacak performanslara imza attılar. 

2002 Celtic, 2012 Real Madrid, 2014 Juventus, 2018 Manchester City, Avrupa’nın en meşhur yüzbaşıları (centurion, 100 puanlı şampiyon)... 2024 Galatasaray da adını kıtanın yüzbaşıları arasına yazdırdı. Galatasaray 102, Fenerbahçe 99 puanla ikisi de unutulmaz birer sezon geçirdiler ve rekorlarla futbol tarihine geçtiler. Maalesef gelecekte bu sezonu iki utanç isimle de hatırlayacağız: Biri hakem yumruklayan, biri de sahadan takım çeken iki kravatlı adam.

YILIN TAKIMI: GALATASARAY

HANGiSi ŞAMPiYON OLSA BU UNVANI ALACAKTI

2002’de Celtic 103 puanla şampiyon olduğunda Rangers 85 puan toplamış. 2012’de Real 100, Barça 91... 2013’te Barça 100, Real 85... Seria A 2013-14 sezonu şampiyonu 102 puanlı Juventus’u 85 puanlı Roma izliyor. 2018’de City 100, United 81 puanda. 2019’da City 98, Liverpool 97 puan topluyorlar. Benim araştırmalarıma göre modern zamanlarda Avrupa’nın top 10 liginde şampiyonun 100’ü geçtiği, ikincinin de bu kadar yaklaştığı başka bir sezon yok: Galatasaray 102, Fenerbahçe 99 puanla bu sezon eşsiz bir tabloya imza attılar. Hangisi şampiyon olsaydı yılın takımı olacaktı haliyle... Galatasaray rekor 102 puan, 33 galibiyet, 17 maçlık rekor 3 puan serisiyle yılın takımı.

YILIN TEKNiK ADAMI: OKAN BURUK

BiRÇOK HOCANIN IŞILDADIĞI BiR SEZON

Süper Lig’de başkanlar açısından felaket, teknik adamlar penceresindense umut verici bir sezonu geride bıraktık. 20 takımın Galatasaray, Fenerbahçe ve Rize dışında 17’si teknik adam değiştirdi.

Bu sayı Premier Lig’de 3, Bundesliga’daysa 6 olarak gerçekleşti. Çoğu zengin-fanatik olmak dışında hiçbir özelliği olmayan kulüp yöneticilerinin teknik direktörlük mesleğine bu saygısız tavrına rağmen birçok hocanın ışıldadığı bir sezon seyrettik:

Yazının Devamını Oku

Süper Lig Icardi sezonu

27 Mayıs 2024
Mayıs 2016’da ‘SÜper Lig Gomez sezonu’, 2018’de de ‘Süper Lig Gomis sezonu’ başlığını kullanmıştım.

3 Ocak 2019 günü Etihad’da oynanan Manchester City-Liverpool maçında futbol tarihinin en büyük kırılma anlarından biri yaşandı. Liverpool forveti Salah’ın şutu kaleciyi geçip ağlarla buluşmaya hazırlanırken, John Stones topu çizgiden çıkarmış ve liderin 1-0 öne geçmesini engellemişti. Gol çizgisi teknolojisi, Stones’un topu çizgiyi geçmeye sadece 11 milimetre kala çıkardığını söylüyordu.

Yaklaşık bir santimle engellenen o golle o maçı Liverpool kazansaydı, sezonu 100 puanla namağlup şampiyon tamamlayacak ve dünya futbol tarihine geçecekti. Ancak o tarihi sezonun sonunda gülen, 98 puanlı Manchester City oldu.

2018-19 PREMiER LiG SEZONU GiBi

Ben de bu sezonki Galatasaray-Fenerbahçe yarışını zaten 2018-19 Premier Lig sezonuna benzetmiştim daha önce.

İki takım da kendi puan rekorlarını kırdılar, ikisi de şahane birer sezon geçirdiler. Detaylarla, adeta 11 milimetre farkla belli oldu şampiyon. Ve şampiyonu belirleyen detayların en önemlisi Mauro İcardi oldu.

İcardi’nin Galatasaray formasını giymeye başladığı günden beri belki de kaybolduğu tek kritik maçtı geçen haftaki derbi. Ancak derbideki yok oluşunu dün Konya’da farkı adeta tek başına yaratarak telafi etti. Birinci golde zoru, ikincide neredeyse imkansızı gönderdi filelere.

ADINI VERDiRECEK KATKIYI YAPTI

Daha önce Mayıs 2016’da “Süper Lig Gomez sezonu”, Mayıs 2018’de de “Süper Lig Gomis sezonu” başlığını kullanmıştım şampiyonluk yazılarında. Mario Gomez ve Bafetimbi Gomis gibi Mauro İcardi de bir sezona adını verecek katkıyı yaptı bence bu sene.

Yazının Devamını Oku

Gelecek sezonun da kaderini etkileyecek final

23 Mayıs 2024
Trabzonspor kaybederse, 2024-25 sezonunda UEFA Avrupa Ligi ikinci ön eleme turuna gidecek, sezonu temmuz sonunda açacak. Ve Karadeniz ekibinde planlar da çok değişecek haliyle. Bugün kaybeden taraf Beşiktaş olursa siyah-beyazlıları gelecek sezon Avrupa’ya gidememe riski bekliyor.

Ziraat Türkiye Kupası finalinde bugün Trabzonspor ve Beşiktaş, İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda saat 20.45’te karşı karşıya gelecek. Bu Türkiye Kupası finalini öncekilerin çoğundan ayıran çok önemli bir detay var: Kupayı kazanan takım Avrupa Ligi play-off turuna gidecek. Uluslar arası futbol sezonunu 22 Ağustos’ta açacak. Lig çoktan başlamış olacak ve transferler de kısmen yetişecek play-off turuna.

KASIMPAŞA MAÇI KARTAL İÇİN FİNAL OLABİLİR

Ancak bugün Trabzonspor kaybederse, 2024-25 sezonunda UEFA Avrupa Ligi ikinci ön eleme turuna gidecek. Sezonu Temmuz sonunda açacak. Ve planlar çok değişecek haliyle. Bugün kaybeden Beşiktaş olursa siyahbeyazlıları Avrupa’ya gidememe riski bekliyor. Hafta sonu, ligin ilk yarısında yenildikleri Kasımpaşa’ya deplasmanda kaybetmeyip Konferans Ligi ikinci ön eleme turunu hedefleyecekler bu kez.

BEŞİKTAŞ LİGDE DOĞRU YAPMADI

Ben Beşiktaş’ın sezonun sonuna doğru tek hedef kupa mottosuyla lige yüzde yüz konsantre olmamasını doğru bulmuyorum. Hatayspor maçıyla bu müsabaka arasında tam 5 gün vardı. 122 saat... Ligde bir maçı pazartesi oynadıktan sonra diğerini cumartesi oynamakla aynı süre. Rotasyona bence lüzum yoktu. Aksine hem kupa 11’iyle çıkıp prova yapmak, hem de kazanıp lig yolundan Avrupa’yı garantilemek daha iyi bir senaryo olurdu bence Beşiktaş için. Trabzonspor’sa ligde Başakşehir’e karşı as kadrosuyla oynayarak daha iyi bir tercih yaptı bence.

Yazının Devamını Oku

Bu derbiyi lütfen 37’nci haftaya koymayın

20 Mayıs 2024
Türkiye’nin en iyi iki takımı 180 dakika futbol oynadı, sadece 1 isabetli şut attı. 

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a çıkışının 105. yıldönümünde sevgiyle, saygıyla, özlemle anarak başlamak istiyorum bu satırlara. Bundan 1 asır önce hem çocuklara, hem gençlere birer bayram bırakma öngörüsüne sahip, bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin diyebilecek vizyonda bir öndere sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Dün iki rekortmen takım izledik Seyrantepe’de. İki takımın topladığı 96 ve 99 puan, iki ekibin de kulüp rekoru. Bu puanlar, bundan önceki 65 sezonun tamamında şampiyonluğa yetiyordu. Bu sezon iki takımdan birine o rekor puan şampiyonluk için yetmeyecek.

FENERBAHÇE iŞTAHINI HiÇ KAYBETMEDi

İki rekortmen takımdan istediklerini sahaya daha fazla yansıtan taraf F.Bahçe’ydi. Maça önde baskıyla başladılar, 11’e 11 oynanan ilk 20 dakikada şutlarda 4-0, kornerlerde 2-0 öndelerdi. 10 kişi oynadıkları 70 dakika boyunca da mücadele iştahlarını kaybetmediler. Djiku atıldıktan sonra iki kişilik oynayan Fred başta olmak üzere büyük takım davranışı gösterdiler o 70 dakikada. Çok zor bir deplasmandan çok önemli bir galibiyet alarak son haftaya taşıdılar yarışı.

MANASIZ GERiLiMLER DÜN DE HAD SAFHADAYDI

Bir öneriyle tamamlamak istiyorum yazıyı... TFF, fikstürü çekerken derbi haftalarını manuel olarak önden ayarlıyor. Yani iki sezondur G.Saray-F.Bahçe derbisinin 37’nci hafta oynanması tesadüf değil. Bilinçli... Heyecanı artırmak, maçın daha da devleşmesini sağlamak gibi hedefleri var belli ki. Ancak ilk yarıdaki derbide hiçbir futbol oynanmadı, dün de manasız gerilimler vardı sahada.

BU DERBi iÇiN EN UYGUN YER BEŞiNCi HAFTA

Benim TFF’ye önerim şu: Yeni sezonda Galatasaray-Fenerbahçe derbisini 37’nci haftaya koymaktan vazgeçin. Bence bu derbi için en uygun yer 5’inci hafta. Transfer sezonunun sonu, ilk milli maçların dönüşü. Benim fikrim elbette fikstürün tamamen özgür bırakılması yönünde... Ancak illa derbi tarihlerini manuel ayarlayacaksanız, lütfen yeni sezonda 37’nci haftaya koymayın bu maçı. Türkiye’nin en iyi iki takımı 180 dakika futbol oynadı, toplam yalnızca 1 isabetli şut izledik iki maçta. Bence daha fazlasını verebilir bu iki iyi takım.

Yazının Devamını Oku

Galatasaray ile Fenerbahçe'nin 11 milimetre derbisi

19 Mayıs 2024
O yıl hem Manchester City, hem de Liverpool uçuşa geçmişler, Jürgen Klopp’un talebeleri tam 97 puan toplamalarına rağmen şampiyon olamamışlardı. O sezonun kaderini Manchester City-Liverpool maçında John Stones’un 11 milimetre farkla çizgiden çıkardığı top belirlemişti. Süper Lig’de bu sezona da biraz öyle bakıyorum: Adeta 11 milimetre fark var iki takımın arasında...

1- Süper Lig’in 37’nci haftası büyük bir derbiye sahne oluyor. İki dev takımı tabloda 6 puan ayırıyor. Bu 6 puan kapatılabilecek bir mesafe mi? Bugünkü derbi maçın Süper Lig’in kaderine tesir imkânı sizce ne kadar?

Aslına bakarsanız, bu derbinin ligin 37’nci haftasında oynanması tesadüf değil. TFF, fikstürü çekerken derbilerin yerini önden manuel olarak belirliyor. Zaten o yüzden de iki sezondur Galatasaray-Fenerbahçe derbisi ligin 37’nci haftasında oynanıyor. Geçen yıl Galatasaray derbiye şampiyon unvanıyla çıkmıştı, tamamen prestij müsabakasına dönüşmüştü o maç. Sarı kırmızılılar bu yıl da 6 puan farkla geldiler 37’nci haftaya.

37’NCi HAFTA ISRARI MANASIZ 

O zaman ister istemez şu soru geliyor akla: Galatasaray-Fenerbahçe derbisini bile bile-göre göre 37’nci haftaya koymak sizce mantıklı mı? Derbiyi 34,35 ya da 36’ncı hafta oynatsanız daha fazla anlamlı olacağı ortada. Üstelik geçen sezon da aynı hatayla derbiyi manasız hale getirmişsiniz. Ama bu yıl yine ısrarla 37’nci haftaya koymuşsunuz ligin en büyük maçını. Yeni TFF, umarım gelecek sezon yine ezbere 37’nci haftaya koymaz bu derbiyi.

BU LiGE 20 TAKIM FAZLA

Sorunuzun yanıtına gelince... Eğer 20 takımla bir lig oynatıyorsanız ve Avrupa’ya sadece 5 temsilci yollayabiliyorsanız, ligin son haftalarında oynanan maçlar adeta bir piyangoya dönüşüyor! Şu anda ligde hiçbir hedefi kalmamış 5 takım var (İstanbulspor, Sivas, Antalyaspor, Adana Demirspor ve Rizespor). Önümüzdeki hafta hedefsiz takım sayısı 10 olacak. O yüzden de yılın kaderini belirlemesini beklediğin hafta, gazozuna maçlarla dolacak. Avrupa’ya 5 ekip gönderebilen bir lige 20 takım çok fazla.

GAZOZUNA MAÇLAR 

Ligi altıncı bitirmekle 16’ncı bitirmek arasında teknik olarak bir fark yok şu anda. Eğer Premier Lig’de bitime 2 hafta kala ilk iki arasında 6 puan fark olsaydı yarış sürüyor derdim. Ama bizim ligde son haftaya kimin iddiası kalacak, kim gazozuna maça çıkacak bilmeden konuşmak imkânsız.

Yazının Devamını Oku