Trafiği inşaat değil iktisat çözer

Meslek hayatım boyunca bir yandan sanayi kuruluşlarında yöneticilik yaptım diğer yandan iktisat ağırlıklı yazılar yazarak, gazeteciliği sürdürdüm.

Haberin Devamı

1967 yılında Milliyet Gazetesi’nin “Düşünenlerin Düşünceleri” köşesinde iki makalem yayımlanmaya layık bulundu. Birinin adı “İmar Vahşeti” diğerininki “Trafik Vahşeti” idi. Çünkü bunların bir bütün olduğunu idrak etmiştim. Şimdi yıl 2013 aynı şeyler gündemde.

MEDENİYET VE VAHŞET

Önce niçin İstanbul’un trafik ve imar düzeni için “vahşet” gibi çok ağır bir nitelendirme yaptığımı açıklayım. Hocam Fuat Çobanoğlu’nun emsalsiz tanımıyla “Medeniyet, üçüncü şahısların hakkına saygıdır”. Medeni birey, kendisini tanımayan ve kendisinin tanımadığı kişilerin hakkına saygı gösterir. Vahşet ise, birinci tekil şahsın, kendinden ve kendisinin uzantısı olan yavrusundan başka kimsenin hakkına saygı göstermemesidir. TV’de “Nat Geo Wild” kanalını izleyenler “vahşi yaşamın” ne olduğunu çok iyi öğrendiler. Bir de “yarı-medeni” hayat tarzı vardır. Bu düzende bireyler, kendileri ilaveten aile, akraba ve dostları için üçüncü şahısların (halkın/kamunun) haklarını çiğnemeyi, kendi doğal “hakkı” kabul eder.

KAMU YÖNETİMİ, ÜÇÜNCÜ TEKİL ŞAHSIN HAKKINI KORUR

İktisat sözcüğünün kökü “maksat”tır. Kamu yönetiminin maksadı da kamunun yani üçüncü şahısların hakkını korumaktır. Çünkü herkes aslında “üçüncü şahıs”tır. Dünya’nın her büyük kentinde trafik sorunu vardır. Ancak İstanbul’daki sorununun, Londra, New York veya Tokyo’nunkinden çok ciddi bir farkı vardır. İstanbul halkı ve belediyesi, meselenin “birinci şahsın hakkının” korunarak çözüleceğine inanmaktadır. Çareyi de daha fazla para sarf edip daha fazla inşaatta görmektedir. Hâlbuki çözüm ancak “üçüncü şahsın hakkının korunması” ilkesi üzerine inşa edilebilir. Ulaşım yatırımları buna göre planlanır.

PARK YASAKLARI UYGULANMADAN SORUN ÇÖZÜLEMEZ

Kamu yönetimi, kendi koyduğu “park edilmez” levhalarının altına araç park eden “birinci şahıslara” göz yumdukça, “üçüncü şahısların” yani halkın trafik sorununu çözülemez. Varılacak nokta tıkalıysa, oraya giden bütün yollar da tıkanır. İstenirse 10 köprü, 1500 tünel ve 2000 alt-geçit daha inşa edilsin, trafik akmaz. Yasak yere park edilen araçlara kesinsin okkalı cezalar, görülecektir ki, hem merkezdeki hem de merkeze giden yollar ferahlayacak, toplu taşıma araçları ve taksiler iki misli yolcu taşıyacaktır.

SON SÖZ: Ağzı kapalı boruda, debi sıfırdır.

Yazarın Tüm Yazıları