Zor kış

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Başbakan'ın ‘‘Bu yıl kış zor geçecek’’ şeklinde bir ifadesi oldu. Acaba, Başbakan ne demek istedi? Gerçekten kış, bu yıl zor mu geçecek? Her şeyden önce, kışın zor geçmesi, matematik olarak ne demektir? Birlikte düşünelim.

Başbakan Mesut Yılmaz'ın bir özelliği var. Kötümser ifade kullanmaktan hiç çekinmiyor. Bunu da kendince, ‘‘acı gerçekleri’’ halka olduğu gibi söylemek uğruna yapıyor. Bu yazıda, Mesut Yılmaz'ın siyaseten, doğru mu, yanlış mı hareket ettiğini irdelemeyeceğim. Üçüncü defa başbakan olduğuna göre, siyaseti biliyor ve de başarılı. Ancak halkı canlandıran ve heyecanlandıran bir ‘‘ülkü’’ (vizyon) ortaya koyamıyor. Bu yüzden Türkiye'ye imzasını henüz atamadı. Parti genel başkanlığından, önderliğe geçemedi.

Başbakan, bu yıl kış zor geçecek derken, herhalde ‘‘El Nino’’ fırtınası gelecek; soğuk hava, etrafı kasıp kavuracak demek istemedi. Kastettiği, halkın geçim zorluklarının, bu kış daha da artacağıdır. Bunu söylemesine sebep, enflasyonu indirmek için uygulayacağı iktisadi politikanın, böylesi acı bir ilacın içilmesi gerektiğine olan inancıdır. Bence burada kabahat, bürokratik iktisatçılar, siyasetçilere ‘‘Halka, sıkı bir sopa atmazsanız, bu enflasyon düşmez’’ telkininde bulunuyorlar. Siyasetçiler de ‘‘Peki, ne gerekse yapalım’’ deyip, bir iki ‘‘kemer sıkma’’ nutku atıyor. Sonra, halkla karşı karşıya gelince de ‘‘uçkuru hepten çözüyor’’lar. Böylece, ‘‘sıkılmış kemer’’ ile ‘‘çözük uçkur’’ arasında gel-gite düşen ekonomi politikası, Asaf Savaş'ın meşhur ettiği deyimle ‘‘stop and go’’ (bir dur, bir kalk) yörüngesine oturuyor. Olaya bu bağlamda bakarsak, Mesut Yılmaz ‘‘stop’’ sinyali veriyor diyebiliriz.

Şimdi bu kışın gerçekten zor mu geçeceği sorusuna cevap arayalım. Matematik olarak zor kış şunları ifade edebilir:

a) Milli gelir artışında düşme, hatta eksi büyüme,

b) Milli gelir dağılımında, dar ve sabit gelirliler aleyhine bir bozulma,

c) Yüksek miktarlarda dış borç geri ödeme,

d) Yatırım harcamalarında önemli bir artış ve bunun cebri tasarrufla finanse edilmesi,

f) Askeri harcamalarda ciddi bir artış.

Eğer bunlardan hiçbiri olmayacaksa, kış zor geçmeyecektir. Yani, dar, sabit gelirli halkın, geçim zorluğu artmayacaktır. Daha açık bir deyişle, dar ve sabit gelirli halkın geçim sıkıntısı, geçmiş kışlardan farklı olmayacaktır.

Benim görebildiğim kadar, yukarıda sıralanan matematik ifadelerden hiçbirinin, özellikle bu kış ortaya çıkması muhtemel değildir. Hatta bu kış, ‘‘net dış borç kullanımının’’ artması mümkündür. Bu da, kışın yumuşak geçmesi demektir.

Enflasyonu düşürmek için halka sıkı bir sopa atılması, illa da şart değildir. Ama başta Cumhurbaşkanlığı, Meclis ve Başbakanlık olmak üzere, tüm büyük Türk büyüklerinin müsrifliğin üst hudutları zorlayan gösteriş harcamalarını kısmak mutlaka gerektir.

SON SÖZ: Her acı söz, gerçek değildir.

Yazarın Tüm Yazıları