Zayıflık da bir sorundur

İnsan bedeni genelde kilo alma veya şişmanlama eğilimindedir. Aslında herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle oluşmamış ve beden kitle indeksi 18’in altına inmemiş ise ‘zayıflık’ pek öyle ciddi bir sağlık sorunu oluşturmaz, ama kilo azlığının özellikle çocuklar ve büyüme çağındaki gençler için önemli olduğunu belirtelim.

ÇOCUKLAR ihtiyaçları olan besinleri ve toplam kaloriyi karşılayamazlarsa bedensel ve ruhsal gelişmelerinde sorunlarla karşılaşırlar. Büyüme ve gelişmeleri durur, pek çok sağlık sorunu ortaya çıkar. Annelerin yemeyen çocukları ile ilişkili endişeleri abartılmış olmadığı sürece pek de haksız değildir. Özellikle,

Sürekli iştahsızlıktan yakınan,

Öğün atlayan,

Ara öğünlerde kalorisi ve besin değeri az atıştırmalar yapan,

Aniden kilo kaybeden,

İyi beslenmesine rağmen kilo alma ve gelişme sorunu yaşayan,

Kusma, ishal gibi sorunları bulunanlarda zayıflık veya kilo kaybı sorununu ciddiye almakta yarar var.

Çocuk ve gençlerin salt kozmetik amaçla kilo almama veya ince kalma isteklerinin önce bir tutkuya, sonra da hastalığa dönüşmesi mümkündür. İnce ve zayıf olmanın sağlık amacı ile değil, özenme ve benzeşme aracı olarak kullanılması, çocuklar ve özellikle gençler için sağlığı tehdit edici ve bazen de yaşamsal sorunlar yaratabilir.

ZAYIFLIK SAPLANTISI

Özellikle genç kızlarda kilo verme tutkusunun yemek reddi, periyot bozuklukları, saç ve tüy kaybı, kas erimesi, psikolojik sorunlar ile birlikte olması ciddi bir sağlık sorununa, ‘Anoreksiya Nervoza’ya işaret edebilir.

Yetersiz beslenme ve kilo kaybı oldukça masum nedenlerden de kaynaklanabilir. Yorgunluk, odaklanma zorluğu, unutkanlık, halsizlik, enerjisizlik, huzursuzluk, uyku eğilimi bir beslenme sorununun ilk işaretleridir. Kötü beslenmenin sürmesi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açacağından tekrarlayan ve uzun süren, zor iyileşen enfeksiyonlar kaçınılmazdır.

Hangi yaşta olursanız olun, aniden ve sebepsiz yere kilo kaybederseniz, iştahsızlık hisseder, yemek-yiyecek reddi sorunu yaşarsanız aileniz, öğretmenleriniz ya da doktorunuzla bunu paylaşın. Bu hem kilo kaybına bağlı sorunlardan korunmanız hem de önemli bazı sağlık sorunlarını atlamamanız için gereklidir.

KİLO ALMAK ASLINDA VERMEKTEN DAHA ZOR

Kilo almanın çoğu zaman kilo vermekten daha zor olduğunu duyunca sakın şaşırmayın! Özellikle görünürde ciddi bir beslenme sorunu veya sağlık probleminin bulunmadığı pek çok insan, bir kaç kilo alabilmek için doktor doktor dolaşabilmektedir. Öncelikle kilo kaybına veya kilo alımına engel olabilecek gözden kaçmış bir sağlık sorunu var mı yok mu araştırmak gerekiyor.

Sindirim sistemi hastalıkları (besin alımını, emilimini, hazmını bozan ya da uzun süreli ishale yol açan sorunlar, bağırsak parazitleri), enerji metabolizmasını etkileyen hormonal veya metabolik problemler (toksik guatr, böbrek üstü bezi yetersizliği, anoreksiya nervoza) ve daha pek çok hastalık zayıflık sorununun arkasına gizlenmiş olabilir.

Dikkatli bir tıbbi inceleme kilo kaybı veya zayıflık sorununun tıbbi nedenlerini kolayca ortaya koyacaktır. Eğer sorun yeteri kadar besin almamaktan, bedene ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlayamamaktan kaynaklanıyorsa aşağıda ki önerilerimizden yararlanabilirsiniz. İştahsız biri iseniz, kolay kolay acıkmıyor, kendinizi aç hissetmiyorsanız iştahınızı artırmaya çalışın!

Yemekten önce kısa bir yürüyüş yapın.

Yemek sürelerini uzatın.

Sofralara sohbet, keyif katın.

Yemek masalarınızı daha ilginç ve çekici yapın.

Yalnız yemeyi bırakın, dostlarınız, arkadaşlarınızla yemeğe çalışın.

Yemek öncesinde stres yüklenmeyin, üzücü konuları başka zamana erteleyin.

Yemeye kokusu, tadı, aroması hoşunuza gidecek yiyeceklerle başlayın...

Besin değeri yüksek olan yiyecek ve içecekleri tercih edin! Su yerine ayran, meyve suyu, kolalı içecekler yerine süt, sebze çorbası yerine yoğurt veya mercimek çorbasını tercih edin.

Yüksek kalorili yiyeceklere öncelik verin! Salatalara peynir, fasulye, nohut, bezelye, ton balığı ekleyin. Çorbalarınıza yoğurt veya kaşar peyniri ilave edin. Taze meyve yerine kuru meyveler ve reçel tüketin.

Su ve diğer içecekleri yemeklerde değil, yemekten yarım saat önce veya sonra tüketin.

Yatmadan önce ara öğün tüketmeyi ihmal etmeyin.

Daha sık besin tüketin. Kuşluk ve ikindi saatlerine de ara öğün ekleyin.

Kilo alayım derken kalbinize dikkat edin

Zayıflık sorununun çözümünde de fazla kiloluluk sorununun çözümünde ki gibi dikkatle beslenmelisiniz. Besinleri belirli oranlarda tüketmeli, tek yönlü beslenmemelisiniz. Size önerilen besin grublarının üst sınırlarını zorlamalı ama karbonhidrat, yağ ve protein oranlarını pek bozmamalısınız. Kilo almak kaygısı ile aşırı yağ veya tatlı-karbonhidrat tüketiminden kaçınmalısınız. Özellikle yağ alımınıza özen göstermeli, orta yaş ve sonrasında biri iseniz yüzde 30’u üst sınır yapmalısınız. Yoksa sağlıklı bir kiloyu yakalarsınız ama kalp damar sağlığınızı zorlayabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları