Zaman en iyi hakemdir

YILLAR önce Uzan Grubu ile ‘kıyasıya’ bir mücadele içinde olduğum dönemde yazılarımdan birine Ali İhsan Karacan konu olmuştu.

Gerçekten onurlu bir bürokrat olan Karacan SPK Başkanlığı yaptığı dönemde Uzanlar’ın ‘bildikleri gibi at oynatmalarına’ izin vermeyen bir tutum içine girmişti.

Bunun üzerine Uzanlar, Karacan’ı bezdirmek için her şeyi yapmış, peşine kameralar takmış, özel hayatına kadar girmiş ve taciz etmişlerdi.

Karacan’ın ardından SPK Başkanı olan Muhsin Mengitürk de benzer tehditlerle karşılaşmıştı.

Ama hepsi de temiz adamlar oldukları için ortaya bir şey çıkmamıştı. Ben de yazılarımdan birinde, Uzanlar’ın bir dönem uyguladığı bu ‘baskılardan’ söz etmiş, Ali İhsan Karacan’ı da örnek vermiştim.

Yazım üzerine Ali İhsan Karacan beni yalanlamıştı.

Ben de bu yalanlamayı sütunuma koymuştum.

Aradan yıllar geçti.

Uzanlar’ın ‘defteri dürüldü’.

Yaptıkları yanlarına kár kalmadı.

Şimdi ailenin büyük bölümü kaçak. Burada kalan ise mahkeme mahkeme hesap veriyor.

Ve yine benim bir yazımda ‘Bunun askerliği de sahte’ diye yazmam üzerine başlatılan soruşturma sonucunda yazdığımın doğru çıkması nedeniyle yakında silah altına alınacak.

Ve o gün beni yalanlayan Ali İhsan Karacan şimdi beni doğruluyor. Hürriyet’in gündeminde gördüğüm bir habere göre Karacan, ‘Uzanlar benim için tetikçi getirtti’ demiş.

Yani durum benim yazdığımdan da vahimmiş.

Şimdi zannediyorum Ali İhsan Bey’in bana ve okurlarıma bir özür borcu var.

Doğru olmayan yalanlaması için.

Bardaklar dönecek vapurlar değişmeyecek

ŞEHİR Hatları vapurlarındaki cam bardak sorunu ile ilgili yazım üzerine İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy aradı.

‘Bardaklar konusunda haklısınız. İstanbullular böyle bir geleneği sürdürmek istiyorlar’ dedi.

Cam bardaklar, işletmenin el değiştirmesinden sonra İDO’nun buradaki büfeleri ‘daha temiz’ hale getirme girişiminin sonucu olarak kaldırılmış.

Paksoy, ‘Merak etmeyin yine cam bardağa döneceğiz’ dedi. Ancak hijyen gerekçesiyle bir süre daha plastik bardakla içeceğiz.

‘Çok sirkülasyon olduğu için gerçek bir temizlik mümkün olmuyordu. Binlerce bardak, elde yeterince temiz yıkanamıyordu. Bu yüzden geçici bir süre için plastik veya karton bardaklara geçtik. Şimdi vapurlara birer bulaşık makinesi koyacağız. Bunlar yerleştirilir yerleştirilmez tekrar cam bardak keyfi başlayacak’ dedi.

Bu arada ben de Genel Müdür’ü yakalamışken, ‘Bu vapurlar İstanbul’un simgesi. Kaldırıp yerine modern vapurlar koyacakmışsınız. İstanbullular buna tepki gösteriyor, umarım böyle bir şey yapmayı düşünmüyorsunuz’ dedim.

İstanbulluların korkusunu giderecek anahtar cümleyi söyledi:

‘Merak etmeyin, onu yapmayacağız.’

İDO Genel Müdürü de İstanbullularla aynı fikirdeydi. ‘İstanbul deyince akla bu vapurlar geliyor. Dünyanın her yerinde İstanbul’un simgeleri camilerin silueti, Kız Kulesi ve bu vapurlar. Ben bu vapurları martıların yareni olarak değerlendiriyorum. Kaldırılmaları söz konusu değil. Elbette elden geçireceğiz. Pırıl pırıl hale getireceğiz ama bu görüntüyü yok etmeyeceğiz. Bu görüntü İstanbul demek, değiştirmeyi aklımızdan bile geçirmeyiz.’

Doğrusunu söylemek gerekirse benim duyumlarım bu vapurların yeni modern gemilerle değiştirileceği yönündeydi ve kaygılıydım.

Hafta sonunda sevgili dostum Mağara Levent’in balkonunda otururken, ‘Şu vapurlara doyasıya bakın, yakında göremeyeceğiz’ demiştim.

Genel Müdür Ahmet Paksoy’un sözleri bana müjdeyi verdi. Ben de bu müjdeyi İstanbullularla paylaşmak istedim.

Ben kurt değilim

KURTLAR
Vadisi adlı dizi Kanal D’ye transfer olunca, dün okur faksları, mail’leri yağdı.
‘Fatih Bey bu dizi hakkında söylediklerinizden sonra bunu nasıl yaparsınız?’ diyenler çoğunluktaydı.

Mail’ler ilk bakışta haklı gibi duruyor. Ancak durum tam da öyle değil. Okurların ve izleyicilerin beni yaklaşık 10 yıldır çalıştığım ve yakın zamana kadar yöneticilerinden biri olduğum Kanal D ile özdeşleştirdiklerinin farkındayım.

Ne var ki, ben haziran ayı başından bu yana Kanal D’de yöneticilik yapmıyorum.

Yöneticilik yaptığım dönemde de programlardan değil, haberlerden sorumluydum ama artık haberlerden de sorumlu değilim. Şu anda hálá Kanal D Haber’de bulunmamın tek nedeni, benim yerime getirilen Mehmet Ali Birand tatilini bitirip işbaşı yapıncaya kadar haberlerin devamını sağlamak. Bu nedenle Kurtlar Vadisi’nin Kanal D’ye transfer olduğunu ben de önceki gün akşam saatlerinde öğrendim.

Dizi ile ilgili fikirlerime gelince. Hele bir yayınlanmaya başlasın ve izleyelim. O zaman yine paylaşırız. Bana hálá kızacaksanız, o zaman kızarsınız.

Tamam mı!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kişileri sorumlusu olmadıkları gelişmelerden ötürü suçlamadığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları