Yüzsüz Hollanda

“İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika, Felemenk, Hollanda, Türkiye’nin merkezi Ankara!” diye bir çocuk oyunu tekerlemesi vardı. Ve tekerleme şöyle devam ederdi: “Ankara’nın Kız Lisesi, kudurmuş talebesi!”

Ankara Kız Lisesi’nin öğrencilerini bilemem ama zengin küçük ülkelerin kudurmakta olduklarına tanık oluyorum.
“İnsan hakları İskandinavyalılar için cici bir oyuncak tabanca, başkalarının üstüne su püskürten buluğ çağı bebeleri gibi” (Milliyet Pazar, 31.08.03) diyen İlber Ortaylı da bu tanıklardan biri.
Düz ülke Hollanda elbette bir İskandinav ülkesi değil, ama küçük zengin ülke marazıyla onu da İskandinavların arasına katabiliriz.

***

Öğrendiğimize göre 1 Ağustos 2004 tarihinden itibaren Hollanda’da ilk ve ortaöğretimde yabancıların anadillerini öğrenmelerini sağlayan dersler müfredat programından çıkartılıyormuş.
Bu dillerin arasında Türkçe de var.
Programdan çıkartılan ders sadece ilkokullardaki dersler değil, ortaöğretimdeki seçmeli dersler de kaldırılıyor.

***

Hükümetin hazırladığı ve “Irkçı” olarak tanımlanan bu yasa tasarısına Hollanda Genel Eğitim Sendikası karşı çıkıyor.
Sendikanın yabancı öğretmenler temsilcisi Durgut Ersoy, 11 Eylül’den sonra Pim Fortuyn adlı politikacı ile Hollanda’da ırkçılığın zirveye tırmandığını, anadili derslerinin kaldırılmasını da bu ortam içinde değerlendirmek gerektiğini söylemiş. Ersoy, anadil derslerini programdan çıkartan hükümetin, bu kararı alırken bilimsel çevrelere ve pedagoji uzmanlarına danışmadığını, bu nedenle alınan kararın tam anlamıyla politik bir karar olduğunu da söylüyor.

***

Hollanda hükümetinin aldığı bu karar büyük bir olasılıkla halk tarafından da destekleniyordur.
Bu kararın yeni kuşaklara yönelik olduğunu, onları kökenlerinden koparmayı amaçladığını söylemenin gereği yok.
Aslına bakarsanız, Hollanda’da emekçi olarak çalışan yabancıların sadece işyerlerinde görünmelerini, iş saatleri dışında görünmez olmalarını, kazançlarını son kuruşuna kadar Hollanda’da harcamalarını ve emekli olunca da ülkelerine dımdızlak dönmelerini arzu ederlerdi.
Ama olmuyor! İlk ve ortaöğretimde anadillerini bilimsel olarak öğrenmelerine engel oldukları çocuklar bu dilleri aile içinde ve televizyonlar aracılığıyla nasıl olsa öğrenecekler, ama yarım-yamalak öğrenecekler. Ve bu durum, Hollanda için büyük bir sorun olacak ilerde.
Kongo’daki, Kenya’daki, Angola’daki, Türkiye’deki insan haklarıyla ilgilenen Hollanda ülkede emekleriyle geçinenlerin çocuklarının anadillerini öğrenme haklarını ellerinden almak söz konusu olunca en küçük bir utanç duymuyor.

***

Ama eski sömürgecilerden Hollanda, Türk firmalarının bölgedeki komşuluk ilişkilerinden ve deneyimlerinden yararlanmak için, Irak’ın imarında Türklerle işbirliği yapmak istiyor.
Yazarın Tüm Yazıları