Yolcuların sorumluluğu...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Bunca yıldır insan taşıyan, ama -Varan ile Ulusoy hariç- halka verdikleri hizmetin gereklerini yerine getirmeyen otobüs firmaları nihayet biraz kıpırdanır gibi oldular.

Ama Bolu civarındaki kazada 33 masum insanın kanına girdikten ve bunca yıl boyunca onbinlerce ailenin ahını aldıktan sonra...

Şimdiki halde yaptıkları da, yola çıkardıkları araba sürücüsünün kafayı çektikten sonra direksiyon başına oturduğu ortaya çıkınca -daha doğrusu gazetelere haber olunca- özür dilemekten ve hemen ‘‘O kişiyle de, o taşeron firmayla da sözleşmemizi feshettik’’ demekten ibaret.

Dürüstçe konuşalım: Bu otobüs işletmecileri, sözleşme yapıp üstüne kendi firmalarının adını da yazdırarak sefere koydukları arabaların hangi kalite ve huy sahibi sürücüler tarafından kullanıldığını şimdiye kadar hiç mi merak edip öğrenmemişlerdi?

İstihdam ettikleri sürücülerden kim içkici, kim esrarcı, kim mazbut, kim maceraperest, kimin direksiyonu iyi, kimin tabiatı asabi?.. Bunları bilmeyen bir işletmeci olabilir mi?

Varsa... Zaten önce onu, bu işi yapmaktan men etmek lazım.

Bile bile masum insanları onların eline teslim edecek kadar vicdansız ise, işletme ruhsatını iptal etmek için ötekinden daha büyük bir sebep var demektir.

O nedenle siz siz olun bu ‘‘pişmanlık’’ laflarına... ‘‘Sözleşmeyi derhal feshettik’’ beyanlarına iltifat etmeyin.

Zaten onun kovduğunu öteki alıyor. O zaman sorumsuzluğun, ihmalkârlığın veya ahlaksızlığın sadece adresi değişmiş oluyor. Yani sonuç değişmiyor.

O yüzden bize kalırsa, öyle ‘‘sefere çıkmadan önce trafik görevlileri tarafından arabanın tüm belgelerinin tamam olup olmadığının incelenmesi’’ne, ‘‘sürücülerin alkol alıp almadıklarının bizzat şirket görevlileri tarafından kontrol edilmesi’’ne, ‘‘arabalardaki takometrelerin sağlam olduğunun bildirilmesi’’ne aldırış etmeyin.

Kısaca... Bindiğiniz arabanın sizi gideceğiniz yere değil de kabristana götürmesini istemiyorsanız, sanki trafik görevlisi sizmişsiniz gibi hareket edin.

Örneğin otobüsünüzü süren kişinin gereksiz sollamalarına, yolda zikzaklar çizerek tehlikeli şekilde araba kullanmasına, sürat şeridine yapışıp kimseye yol vermemesine, uykusuzluğunu direksiyon başında gidermeye kalkmasına, kimseye çaktırmadan iki kadeh atıştırmasına, yolcularla yarenlik ederek araba kullanmasına... Kısaca yol güvenliğinizi tehlikeye düşüren herhangi bir hareketine tanık olduğunuz zaman, ilk olanağı kullanın ve sadece trafik güvenliği için konulmuş olan 154 No'lu telefona durumu bildirin.

Yolculardan size kızanlar, ‘‘Ukalalık etme’’ diyenler olabilir. Hiç aldırmayın. Çünkü can güvenliğiniz, birkaç salak yahut asabi yolcunun hatırından -veya baskısından- çok daha önemlidir.

Açık konuşalım: Otobüsün yolcuları kendi güvenliklerine sahip çıkmazlarsa, o yolculuğun son durağı kabristan olur.



Yazarın Tüm Yazıları