Yokum diyor

VAR MISIN Yok musun Ligi’nde üç haftadır 500 binlik kutuyu açtırmıştı Trabzonspor. Önce Konya, ardından Galatasaray ve Gaziantep kutuları, "AhhhÖ" sesleriyle sıkıntı getirmişti.

Kazanmak için İstanbul maçında son 500’ü harcamamak gerekiyordu. Hem artık son dönemde rakiplerin sıkça açtığı 500’ler yerini, "Küçük mavilere" bırakmıştı.

Trabzonspor açısından ters giden işlerin düzeltilmesi için iyi bir fırsattı İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı. Rakibin çekilip, kontratakla gol şansını zorlayacağı sağır sultanın bildiği gerçekti.

Maç boyunca inatla Yattara’nın verimsiz kanadından hücum edip, pozisyon aradılar. Ofansif laubalilik resmi geçidinde Gökhan Ünal’ın arkasında bayrak taşıyan Yattara, hiçbir topu doğru kullanamadı. Cale’nin sol kanadına dönüp bakmadılar bile.

İsteksiz, etkisiz ve yetersiz Yattara, takımı hücuma çıkarmak yerine yapılmaması gereken her şeyi yaptı. Gökhan, akıllara zarar goller kaçırdı. Umut oyunun büyük bir bölümünü, solbek oynamakla geçirdi. Colman şaşkın ördek gibi, sağa sola saldırdı. Tayfun hata yapıp gördüğü tribün tepkisiyle oyundan koptu. Kurtarıcı olarak sahaya sürülen Alanzinho da gereğini yapmak için hiçbir şey yapmadı.

Kazanması imkansızdı

Ve aslanlar gibi direnen mütevazı İstanbul Büyükşehir Belediyespor, planının ilk bölümünü gerçekleştirip kalabalık savunmada boğduğu Trabzonspor’dan bir puanı alıp evine döndü.

Sezon başındaki "Ürkütücü Takım" görüntüsünü yitiren Trabzonspor, golleri atamadıkça tribünlerdeki "Fatih Tekke" sesleri yükselmeye başladı. Kalecisinden forvetine kadar herkesin kötü olduğu bir takımın kazanması zaten imkansızdı.

Hakem Deniz Çoban, son dakikada Song’un İbrahim’in sırtına basmasına kırmızı kart göstermemekle ayıp etti. Pozisyonları yorumlamakta bu denli yetersiz kalan hakemin, tek hatası değildi bu.

Sonuçta Trabzonspor, 250 binlik kutuyu açtırıp, 25 yıllık hayaline devamla, bu yarışta ben "Yokum" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları