Yok artık daha neler!

CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) ekim ayında medya mensupları üzerinde bir araştırma yapmıştı, “Türk Medyasının Cinselliğe ve Cinsel Sağlığa Yaklaşımı Araştırması” adı altında.

Bu araştırmadan elde ettikleri istatistiksel bulguları derleyip bir el kitabı olarak yayımlamışlar.

Bence bu kitabı alıp başucumuza koyalım. ıçinde yer alan bilgiler pek manidar.

Okuduğumda gözlerimi pörtleten şu istatistikleri sizinle paylaşmaktan kendimi alıkoyamıyorum.

Buyurunuz: Her 2 erkek medya mensubundan biri kadının bekaretinin evlilikle bozulması gerektiğini düşünüyor!

Her 5 medya mensubundan biri namus/töre iddiası ile işlenen cinayetlerin ülkemizin gelenek ve görenekleri çerçevesinde anlaşılabilir/kabul edilebilir bir konu olduğunu düşünüyor!

İnanabiliyor musunuz? Okuyunca tuhaf geliyor kulağa ama durum bu.

Namus/töre cinayeti normalmiş!!

Haaaaa? Anlamadım.

Anladım aslında. Bu olsa olsa ahlaki cambazlığımızı açıklar. Cinayet, taciz haberlerini okuyup, kanıksamamızı ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam etmemizi açıklar.

Ya da bir erkek sokakta bir kadını taciz edebilirken, aynısı kardeşine yapılınca aslan kesilmesini açıklar. Yani “Yok artık daha neler!” diye okuduğumuz kimi haberleri yapan her beş eğitimli insandan biri “Namussa, kurşun sıkılır, normaldir, anlaşılabilir” diyebiliyor! Yok daha
neler!

Cinselliğe bakış da nasıl hastalıklı, nasıl...

Buna şaşırmadım zaten ama bu bilgi somutlaşınca insan daha da ürküyor durumdan. Buyurunuz: Erkeklerin yüzde 39’u cinsellikten beklentilerinin “fiziksel ihtiyaç” olduğunu söylüyor. Yani cinselliğin aslında “normal bir insan evladı ihtiyacı” olduğunu peşinen kabul ediyorlar. Fakat evlenmeden önce kadın da erkek de cinsel ilişkiye girmemeli diyorlar.

E, nasıl olacak bu? Saçmalamayın ya...

Artık herkes mikro-blog’cu

Ne mühimmiş bu Twitter yahu! Tüm sanal ortamlar kendini ona göre ayarlamaya başladı. Onun sayesinde internet bazlı sosyal kaynaşım-paylaşım olayları tamamen “şu anda ne yapıyorsun?”a döndü.

Yeni Windows Live Messenger’ı indireyim dedim. Aa o da ne? Messenger’daki arkadaş listemin en altında bir takım cümleler okuyorum! “X seyahatten döndü”, “Z sinirden kudurdu”... Devir artık Twitter devri ya, Messenger da bu trende kayıtsız kalmamış. “Kişisel bir ileti girin” özelliği vardı ama resmi geçit yapmıyordu eskiden. Zaten Facebook da değişti, artık önünüze ilk olarak kimin ne yaptığı çıkıyor. Bu gidişle “n’aber?” sorusu tarihe mi karışacak acaba? Biliyoruz artık herkesin an be an ne yaptığını!

İki hafta önce yazdığım Mustafa Sarıgül gibi örnekleri tenzih edecek olursam genel olarak bizdeki bu twitleme halleri “duygusal paylaşım”dan öteye pek geçemedi henüz. Site, “anında görüntü”ye imkan verdiği için, işadamlarının aralarında network kurmasından tutun da insanların popüler yıldızları takip etmesine kadar pek çok şekilde kullanılıyor aslında.

Kısaca, hayatın hangi yönünü merak ediyorsanız “insider” bilgi alabileceğiniz insanları takip etme imkanı tanıyor. Fakat bu sitenin, “Bağğyan tanışalım”a, yani mesajlaşmaya müsaade etmediği için Türkiye’de öyle popüler olacağını düşünmüyorum açıkçası. Bizde de şu tip kullanımlar artabilir: Bir partide, baktınız hanım hanımcıklığıyla bilinen yıldızımız bir kardeşimize kucak dansı eylemekte! Çekiniz, yollayınız...Tabii bu noktada adalet mekanizmanız nasıl çalışır, yapar mısınız, ben orasını bilmem.

Gerçi Gamze Özçelik’i bitiren zihniyet olduktan sonra, her şey olur, onu bilirim...
Yazarın Tüm Yazıları