Yılmaz'ın ilk ayı başarılı

Mesut Yılmaz hükümetinin ilk bir ayının bilançosu nedir? Önceki akşam rahmetli Feyyaz Tokar'ın duasında, Türkiye'nin önde gelen işadamları, gazetecileri, sanatçıları vardı.Bu kesimlerin önde gelen temsilcileri ile konuyu konuştum.Önce Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın görüşü.Turgut Yılmaz, ‘‘Fevkalade iyi gidiyor. Onu hiçbir zaman bu kadar kararlı görmemiştim'' diyor.PUAN TOPLUYORBu görüş, o akşam orada bulunan çoğu kimse tarafından paylaşılıyor.Yılmaz hükümetinin, ekonomik konularda ve sekiz yıllık eğitimdeki tutumu çok kararlı ve isabetli bulunuyor.Anladığım kadarıyla bu tutumu Mesut Yılmaz'a epey puan kazandırmış.Turgut Yılmaz, ‘‘Türkiye, arkasına takılıp gideceği lideri arıyor. Bu liderde aradığı en önemli özellik de kararlılık ve cesaret'' diyor.Ağabeyi Mesut Yılmaz'ın da bu dönemdeki performansını çok iyi buluyor.Bu görüşe ben de katılıyorum.Mesut Yılmaz, aslında şimdiye kadar tanıdığım çizgisini değiştirmiş değil. Her zamanki gibi, inandığı çizgiden taviz vermeme konusunda çok kararlı. Hatta bu çizgi kendisine puan kaybettirecek olsa bile fikrini değiştirmiyor.Yani, Türkiye'nin alıştığı zikzak politikasına uygun gitmiyor.Bazıları bunu, ‘‘Yeterince esnek değil'' şeklinde değerlendiriyor.Ama önünüze, gerekli zamlar ve sekiz yıllık eğitime geçiş gibi oraya buraya bükülemeyecek iki konu gelince ne yapacaksınız?Ya Çiller gibi davranıp, günü kurtarmaya çalışacaksınız.Ya da doğru bildiğiniz yolda yürüyeceksiniz.Yılmaz şimdilik bu ikincisini yapıyor.İnanıyorum ki bu tutumu ile de puan topluyor.ULUSOY YAPABİLİR MİBöyle konulardaki kararlılığa rağmen, bu politikaları uygulayacak kişilerin göreve getirilmesi konusunda yeterince hızlı gidilmiyor.Mesela, hâlâ özelleştirme idaresinin başına bir kişi bulunabilmiş değil.Bu görev için düşünülen son isim, eski Ziraat Bankası Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'du.Ancak bazıları, Coşkun Ulusoy'u özelleştirmeyi hızlı biçimde götürebilecek kadar atak ve kararlı bulmuyor.Ulusoy, ekonomide daha çok muhafazakâr tutumuyla bilinir.Ziraat Bankası yönetimindeki politikaları bu doğrultudaydı.Özelleştirme ise cesaret ve ataklık ister.Almanya ve eski sosyalist ülkelerde özelleştirmeler çok cesur ve atak yöneticiler sayesinde gerçekleştirilebildi.Özelleştirme, risk almayı gerektirir.‘‘Ben devletin malını sattırmam'' zihniyeti ile özelleştirmenin mantığı arasında çoğu zaman çelişki vardır.Ulusoy ise daha çok birinci zihniyeti temsil eder. Bu tutumu ile de Ziraat Bankası'nı en kritik dönemlerde siyasi iktidarın saldırısından korumayı başardı.Onun bıraktığı Ziraat Bankası'nın bugün nereye geldiğini hepimiz görüyoruz.Ama o alanda başarılı olmuş bir kişi, özelleştirme alanında da başarılı olabilir mi?Bu sorunun cevabını çok iyi düşünmek gerekir.İLK AN ETKİSİHükümet özelleştirme konusunda ilk an etkisini yeterince kullanamadı.Rahmetli Özal'ın bir sözü vardı. Bir hükümet ne yapacaksa ilk üç ay içinde yapar diyordu.1983'ün ekonomide yıldırım harekâtı, gerçekten de bu momentum içinde gerçekleştirildi.Oysa Yılmaz hükümeti, özelleştirme konusunda buna uygun bir sürat içinde görünmüyor.Acaba bu, ortağının bilinen tutumundan mı kaynaklanıyor, yoksa Yılmaz'ın kendisinin de tereddütleri mi var?SIRA ÖZELLEŞTİRMEDEBunlardan ikisi de olabilir. Ama bilmeleri gereken bir şey var. Bu hükümetin, kısa sürede özelleştirmeyi başaramazsa ekonomide radikal reformları gerçekleştirmesi de çok güç olacaktır.Yılmaz hükümeti, şu ana kadar ekonominin öteki alanlarında, gerçekçi politikaları büyük cesaret ve kararlılıkla sürdürdü.Şimdi sıra, aynı kararlılığı özelleştirmede göstermeye geldi.
Yazarın Tüm Yazıları