Yılmaz'ın 6 ay planı

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

TBMM kulisinde, aralarında ANAP'lı bakanın da bulunduğu bir grup milletvekili hararetli bir şekilde tartışıyor.

Tartışmanın konusu ise Başbakan Mesut Yılmaz'ın, hemen her olay karşısında kendisini 6 aylık bir süre ile bağlaması.

Yılmaz'ın KİT zamlarını altı ay süreyle ertelemesinin hemen ardından, Avrupa Birliği'ne de ‘‘altı aylık süre resti’’ çekmesinin gerekçesi tartışılıyor.

HER ŞARTTA DÜŞEŞ

Tartışma bittikten sonra ANAP'lı bakan yanımıza geliyor. Tartışmanın ne olduğu sorusuna ‘‘Projeksiyonun ne olduğunu anlattım’’ diyor.

Yılmaz'a yakın bakan ‘‘adının yazılmasını’’ istemiyor. Ancak anlattıklarına bakıldığında, Yılmaz'ın yakın çevresinde konunun enine boyuna tartışıldığı ortaya çıkıyor.

Bakan, geleceğe dönük planlarını maddeleyerek şöyle dile getirmeye başlıyor:

‘‘1- Bu ay sonunda RP kapatılacak. 2- Ocak ayında Çiller, Parsadan olayından dolayı Yüce Divan'a gidecek. 3- Çiller mahkûm olunca DYP'nin başına daha ılımlı biri gelecek ve mart veya nisanda DYP-DTP bütünleşmesi olacak. Bağımsızlardan da çok sayıda geçiş yaşanacak. DYP'nin sayısı 110 civarında olacak. 4- DYP, DTP ile bütünleşmesi dolayısıyla koalisyona girecek. Koalisyonun sandalye sayısı 300'ü geçecek.’’

Bundan sonrasına dönük planı da ortaya koyuyor:

‘‘CHP koalisyondan desteğini çektiği için daha rahat olur. Hatta anamuhalefet konumuna gelir. Genel seçimler de, mahalli seçimlerden sonra yapılır. Mahalli seçimlerde ANAP-DYP işbirliği ile RP'nin büyükşehirlerdeki hâkimiyeti kırılır. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi olur. Bunun akabinde ANAP-DYP bütünleşir.’’

Belli ki ANAP bu düzlem üzerinde politikasını yürütmeyi hedefliyor. Ancak, bunların gerçekleşmesi olanaksız hale gelirse ne olacak?

Onun da yanıtı hazır:

‘‘O zaman hemen seçim olur...’’

Seçime gidilmesi halinde Yılmaz' ın her şart altında ‘‘düşeş’’ atacağını vurguluyor. Bununla ilgili olarak da şu görüşü dile getiriyor:

‘‘Eğer AB, Türkiye'yi hazirandaki zirvede yeniden değerlendirmeye alırsa Yılmaz, ‘‘bastırdı kazandı’’ olacak. Eğer bu talepler dikkate alınmazsa da Türkiye, AB'ye üyelik başvurusunu geri çekerek bu kez ‘‘AB'ye kafa tutan lider’’ haline gelecek. 6 ay KİT zamlarının dondurulmasından dolayı enflasyondaki iyileşme de kâr hanesine yazılacak.’’

CHP'nin etkin isimleri tarafından iki gün önce Yılmaz'ın bu yönde bir düşüncesi olduğu ileri sürüldüğü hatırlatıldığında ise bakan, ‘‘Aklın yolu bir’’ diyor.

Ancak sohbette ortaya atılan bir başka planın daha varlığından söz ediyor. Bu senaryonun kaynağı da yine ANAP'lı... Ancak bu görüşün sahibi partinin ‘‘ezeli muhalefet’’ kanadından...

Bu plana göre en geç şubatta bu hükümet bozulacak. ANAP'tan ayrılacak Kamran İnan'ın başbakanlığında RP destekli DYP-CHP hükümeti kurulacak.

ANAP'lı bakan ayrıldıktan sonra yanımıza gelen bir DYP'li, ‘‘Hayrola bu kadar hararetle ne konuşuyordunuz?’’ diye soruyor.

160'A ÇIKARIZ

ANAP'lı bakanın, en geç nisanda DYP'nin DTP ile bütünleşip koalisyon ortağı olacağını söylediğini belirtince gülüyor. ‘‘Bizimkini gönderdikten sonra mı?’’ diye soruyor. Ardından ekliyor:

‘‘Şu an gelecek 8 kişi var. O zaman herhalde sayımız 160 olur...’’

ANAP'ta bahislere bile konu olan senaryolar böyle. Bunların ne kadar gerçekçi olduğunu ise zaman gösterecek.

Yazarın Tüm Yazıları