Yeter!Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Rektör aranıyor...

Türkiye'nin en büyük ve en köklü öğretim kurumu olan İstanbul Üniversitesi'nin 15 Aralık 97'de yapılacak Rektörlük seçimleri üniversite ve eğitim kamuoyunda merakla bekleniyor.

Günlerdir görücüye çıkan adaylar, seçim günü yarışı önde bitirmeye hazırlanıyor. Son sözü iki bine yakın öğretim üyesinin oyları belirleyecek. Hiç kuşkusuz öğretim üyeleri oylarını özgür iradeleriyle kullanacaklar. Ancak, seçilecek Rektör’ün bazı olumsuz özellikleri taşımamasını, bazı erdemsizliklerden uzak olmasını şimdiden bekliyoruz.

Bizim görüştüğümüz öğretim üyeleri, bu çerceveyi çizdikten sonra yeni Rektör'den beklentilerini şu başlıklarda topluyorlar:

Yeni Rektör;

Doğru, dürüst ve açık olmalı; şeffaf yönetim deyip başa geçince yaptığı işlemleri saklamamalı,

Fakültelere ve yüksek okullara özerklik tanımalı, her işine karışmamalı,

Üniversiteyi mevzuat dışı bir anlayış içinde danışmanlar aracılığıyla yönetmemeli, yönlendirmemeli,

Öğrencilerin sağlık ve beslenme gibi temel gereksinimlerini en iyi biçimde çözmeli,

Öğrencilerle, -kapısı açık- diyalog içinde olmalı, (Prof. Berkarda gibi 'başkomiserlik'ten kıvanç duymamalı!)

Üniversiteye ait devlet malını özel kişilere peşkeş çekmemeli,

YÖK karşısında kişiliksiz bir politika izlememeli,

İstanbul Üniversitesi'ni 'İnternet'e girmeyen tek üniversite' geriliğinden kurtarmalı; Türkiye'nin bu çok önemli ve değerli kurumunun öğrencilere iyi bir hizmet sunabilmek için çağdaş araç ve gereçle donatılmasını sağlamalı,

Demokratik haklarını kullanan öğretim üyelerini sudan sebeplerle soruşturmalar açtırıp yıldırma ve susturma yoluna gitmemeli,

Uluslararası kredileri müflis firmalar aracılığıyla kullanma alışkanlığı bulunmamalı; üniversitenin Döner Sermaye imkânlarını artırarak, kredi yerine özkaynak kullanmalı; dolayısıyla işletme yönetimini iyi bilmeli,

Ülkeyi saran karanlık Susurluk olayına bir tarafından bulaşmamış olmalı; üniversiteyi siyasi amaçlı gösterilere konu etmemeli.

Rektör adayları -soyadı sırasıyla- Prof. Kemal Alemdaroğlu (Cerrahpaşa), Prof. Şefik Dursun (Cerrahpaşa), Prof. Esfender Korkmaz (İktisat), Prof. Mesut Parlak (Çapa) ve Prof. Burhan Şenatalar'a (SBF) duyurulur...

İspatla!

ANAP Diyarbakır Milletvekili Sebğatullah Seydaoğlu, Diyarbakır'la ilgili ‘‘Tekel'in kadroları 9-12 bin DM'ye satılıyor!‘‘ başlıklı yazıda, iddia sahibi ANAP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Selim Ensarioğlu'nu yanıtlıyor:

‘‘Ensarioğlu'nun sözlerinden esef duydum. Soruyorum; bu tesise ANAYOL döneminde alınacak 80 kişi için açılan sınavın sonuçlarını 8 ay niye açıklamadılar? Kendisi o zaman Güneydoğu'dan sorumlu Bakan değil miydi? İktidarımız geldi, fabrikanın kapasitesinin artması nedeniyle alınacak işçi sayısı 600'e yükseltildi. Yazılı sınavı kazanan 7 bin kişi arasında hiç bir yakınım yoktur. Ama Ensarioğlu'nun 1. dereceden beş akrabası vardır. Akrabaları kazandığına göre, sınavın nasıl şaibeli olduğunu söyleyebiliyor? Bu ne kadar şeffaf, adil ve dürüst olduğumuzu bölgede herkes bilir. Kimseye torpil yaptırmam. Bizler devletin asalakları olamayız.’’

Seydaoğlu, kadroların para karşılığı satıldığı iddiaları için de ‘‘Kim almış, ispat edilmesi lazımdır. Ben köylü çocuğuyum, bizler devletin asalakları olamayız.’’ diyor.

Çolak'tan kim ne öğrenecek!

Tanju Çolak'ın Genç Milli Takım'a antrenörlerden biri olarak getirilmesine tepkiler:

Murat Kaptancı (Beşiktaş): Kaçakcılık suçundan kesinleşmiş cezası bulunan, hangi marka silah iyidir bilen, futbol yaşamı boyunca sayılamayacak kadar sansasyonel davranışlarda bulunan Tanju Çolak'ın, Genç Milli Takım'da görevlendirmek ne kadar doğrudur? Acaba Arjantin, Maradona'ya genç futbolcularını emanet eder miydi? Atatürk'ün ‘‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.’’ sözünü unutmayalım.

M. S. Erdoğan (Ankara): Çolak uzun yıllardır futboldan uzaktır, özel hayatı karışıktır. Geçmişi sabıkalıdır ve hiçbir deneyimi yoktur. Acaba deneyimsiz bir kişi örneğin Samsunspor'un başına getirilebilir mi?’’

MESAJ PANOSU

KÜÇÜKYALI Merkez İlköğretim Okulu Aile Birliği ve Koruma Derneği'nden: Çocuklarımızın son derece iyi eğitim ve öğretim aldığı kanaatindeyiz. Hiçbir zaman olayın meydana geldiği bir sınıfın velilerinin okulumuzda bulunan 1600 veli adına temsil yetkisi yoktur. İddia, okulumuzun tüm öğretmen ve velilerini kapsamaz.

SEDAT SİMAVİ Ödülleri bugün saat 19.00'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda veriliyor.

İ.Ü. Göz Hastalıkları Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Celal Erçıkan, ‘Seçim öncesi İstanbul Üniversitesi'nin tarihi mesuliyeti ile açıklamalarımız' adlı basın açıklaması, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kat: 6'da, saat 11.30'da.

GÜNÜN SÖZÜ

(Sigara uyarısı yaptığı için saldırıya uğradığından...) ‘‘Dayak olayından sonra halk arasında kahramanlar gibi geziyorum.’’

(İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Orhan Kural)

Yazarın Tüm Yazıları