Yeter!Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

DSP'de hiçbir şey değişmedi

Yaklaşık 1000 otobüs, 7 kilometrelik bir kuyruk oluşturmuş. Genel Merkez'in kiraladığı, örneğin İstanbul'dan 100, Mardin'den 12 otobüs gelmiş. Yağmur altında binlerce kişi, perişan bir durumda çamur yolda yürüyerek Türk Metal Sendikası'nın ünlü salonuna ulaşmaya çalışıyor.

DSP Kurultayı için 25 bin kişiye davetiye gönderildiğine göre, herkesin davete icabet ettiği anlaşılıyor.

Sedat Ergin ve Şaban Sevinç'le salona ulaşmak için iki saat boyunca bir Esenboğa, bir Çankırı yollarından hamle yapıyoruz. Polis, yol tıkandığından izin vermiyor. Nihayet bir köy yolundan çamura bata çıka salona ulaştığımızda binlerce kişi dışarda bekliyordu.

TESETTÜRLÜ HEMŞİRE Bu arada salona doğru yağmur altında yürüyen tesettürlü genç bir kızı merakımızdan arabamıza aldık. Adı; Serpil, Tekirdağlı... Dializ hemşiresiymiş, Ankara'ya yeni tayin olmuş. Ecevit'in sempatizanı. Konuşurken ‘‘Size ilginç bir şey söyleyeyim’’ dedi: ‘‘Dünden itibaren tesettüre girdim.’’ ‘‘İnandığım için yaptım’’ diyor. Annesi bu kararına şaşırmış, babası bir şey dememiş. Beş vakit namaz da kılmaya başlamış... Davetiyesi olmadığı için onu salona soktuk, sonra o kalabalıkta kaybettik...

MİLLETVEKİLİMİZ BİZİ UNUTTU Sakarya'nın Taraklı İlçesi'nden gelen Niyazi Duman, eski CHP'li olduğunu belirterek, nüfus kâğıdının arasında taşıdığı 'altı ok'lu Ecevit'in resmini gösterdi. Bir grup partidaşı ile birlikte Sakarya Milletvekili Teoman Akgül'ü arıyordu. ‘‘Oy verdik, Ankara'ya gönderdik. Seçimlerden beri bir kere olsun gelmedi’’ dedi. Akgül'ü tanıyanlar, ‘‘Delegeleriniz size sorunlarını ve isteklerini aktarmak istiyor’’ diye seslendiler. Ama, eski bir öğretim üyesi olan Akgül, ‘‘Sonra görüşelim’’ dedi, başından savar gibi... Akgül'ün ne yaptığını izleyeceğiz.

ÜYE MİYİM, DEĞİL MİYİM BİLMİYORUM Duman, DSP üye kartını gösterirken, Ankaralı bir partili söze girdi:

- Sen o kartı nasıl aldın... Ben yıllardır üye miyim, değil miyim öğrenemiyorum. Başka yere gideyim, ama parti mi kaldı?

- Kurultay'dan ne bekliyorsun?

- Hiçbir şey... Dürüst olmak benim için çok önemli.

N'OLUR ECEVİT'İ ÖPEYİM İstanbul Esenler'den Nermin Atmaca 65 yaşında. Ecevit'i bir kez öpmek istediğini söylüyor Milletvekili Uluç Gürkan'a...‘‘N'olur beni, Ecevit'in yanına götür. Beni kesseler bir tarafımdan Ecevit, bir tarafımdan kan akar’’diye ısrar ediyor.

Gürkan, ‘‘Ah teyzeciğim ben de iki yıldır ancak resmini öpebiliyorum’’ dedi gülerek... Gürkan, kadına kendisini yanına götüreceği vaadinde bulunarak aradan sıyrılmasını bildi.

BAKANLARA PRES Hakkari Merkez İlçe Başkanı Mehmet Baş, 20 gün önce göreve getirilmiş, ‘‘20 yıldır devlet müteahhidiyim, rahmetli Nebil Oktay'ın yeğeniyim. İlk defa da politikaya giriyorum’’ dedi. DSP'deki 'Çile Çiçekleri' hareketinden haberi yok. Konuşmalarımızda şunu gördük; delegelerin çoğu göremedikleri bölge milletvekilleri ve bakanların peşine düşmek üzere Kurultay'a gelmiş. İş, tayin istekleri, öneriler karşısında baskı altında kalan bakanların çoğunun protokol bölümünden ayrılmamaları bunun bir göstergesi... Genel Merkez'in talimatı doğrultusunda, DSP'li bakanlıklarda 'hatır, gönül' işi yapılamıyor. Bakanlıklar, örgüte kapalı. Ama DSP de, iktidar ortağı... Adının yazılmamasını isteyen bir il delegesi, ‘‘Ben Milli Eğitim Müdürü'nü değiştirtemiyorum’’ diye yakındı bize... Malkara'dan DSP'li bir İl Genel Meclis üyesi de, Süt Birliği'nde 'imparatorluk' kurduğunu söylediği 9 yıllık kaymakamın görevden alınmamasından yakınıyordu.

MUHALEFET LİSTEYE ALINMADI Parti Meclisi'ne kimlerin gireceği sır gibi saklandı. Matbaadan gelen listeler kimseye dağıtılmadan Hüsamettin Özkan tarafından seçim kurulu yetkililerine teslim edildi. Gazeteciler bile PM listesini 'torpille' temin ederek aralarında çoğaltmak zorunda kaldılar. Muhaliflerden Mümtaz Sosyal, Fikret Ünlü, Tahir Köse ve eski Milletvekili Güneş Gürseler listelerde yoktu. Sosyal ve Ünlü, zaten Kurultay'a sabahtan şöyle bir uğrayıp, akşam üzeri oy için yeniden geldiler. 'Çile Çiçekleri'nin önderi Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'e karşılık, PM'ye aynı bölgenin diğer milletvekili Mustafa İlimen'in konulması dikkat çekiciydi. Bu arada, Frankfurt'ta oturan gazeteci Mehmet Canpolat, iki ay önce aldığı bir öneri doğrultusunda PM listesinde yer aldı.

NE VARDI, NE YOKTU

İlk iktidar Kurultayı'nda; Ecevit'in söylemleri, TGRT'deki programını severek izledikleri İzzet Altınmeşe, folklor ve semah gösterileri, 'Çile Çiçekleri'ne eleştiri vardı, bu grubun muhtemel bir gösterisini dağıtmak amacıyla getirilen itfaiye ekipleri vardı.

Ama... Fikri boyutta tartışma, muhalefetin sesi, sol slogan, pankart, hizip, kavga ve en önemlisi demokrasi yoktu. Mercedesler, Kurultay için tutulmuş lüks oteller ve restoranlar da yoktu. (Delegeler, gece yola çıkıp sabaha karşı geldiler, oylamadan sonra da döndüler.) Olağan Kurultay heyecanı da hiç yaşanmadı.

Salondan ayrılırken 'Adımı sakın yazma' diyen bir milletvekili şöyle diyordu:

‘‘Bu kalabalığa Temizel vergi reformunu, Uluğbay 8 yıllık zorunlu eğitimi, Cem de dış politikadaki son gelişmeleri anlatabilirdi. Altınmeşe'nin bir saatlik konseri yanında bakanlar da hiç olmazsa 15'er dakika konuşarak, hükümette yaptıklarımızı anlatabilirdi.’’

Bülent Ecevit, eşine yazdığı ‘‘Elele Büyüttük Sevgiyi’’ şiirinde, kitlelerin kendisine bağlılığın sihrini de anlatmıyor mu?

‘‘Elele büyütüp ele verdik/Elele derip insana verdik/Verdikçe çoğalan sevgimizi.’’

DSP hep aynı, değişen bir şey yok.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘DSP'yi tek bir sol kategorisine sığıştırmaya kalkışmak, bir entelektüel fantezisi olmanın da ötesinde saçmalıktır.’’

(DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit)

Yazarın Tüm Yazıları