Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Balkanlar ve göç

Ülkemizin sosyo-ekonomik gelişimi oranında bölgesel işbirliği çok büyük önem taşımaktadır.

Temelinde ekonomik ilişkilerin yanı sıra kültürel, sosyal ortak çabalar bulunmaktadır. Toplumlar arası etnik dinsel yakınlık olsun veya olmasın, Balkanlar ve Orta Avrupa -Bosna, Macaristan, Çekya- dahil uluslarla temelde ekonomik hareketlilik karşılıklı çıkarlar esasına dayalı olduğu, zaman zaman 'Humanite Resistance' insani yardım amaçlı da olmalıdır.

Toplumlar arası temaslarda sanatın kaynaştırıcı özelliği yanında insani yaklaşımın, yardımın çekirdeğini oluşturduğu bilinir. Irksal veya dinsel, beraberliğimiz olan ancak Balkanlarda yaşayan insanların bulundukları ülkelerin sosyal ve ekonomik yapısına uyum sağlamaları mutlu olmaları bizler için sevindirici gelişmeler olacaktır. Bulundukları yerlerde sosyo-ekonomik gelişmelerini, ülkelerin yararına katkıya dönüştüren, yanı sıra ülkemiz, Balkanlar ve Orta Avrupa ülkeleri ile beraberce yatırımlar, üçüncü ülkelerle işbirliğine taşımaları önemli bir aşama olacaktır. İnsan göçü sorunlarının yerinde önlenmesi, gerek ülkemize gerekse Avrupa'da sosyal nedenlerle göçün ortadan kalkmasının temelinde, hakların yerinde sosyal ve ekonomik gelişmeler önemlidir.

Ancak Balkanlarda ve diğer Avrupa ülkelerindeki soydaşlarımızın, başta tekstil, ambalaj, gıda, turizm, hayvancılık gibi konularda, Trakya merkezli şirketleşmeleri, uluslararası ortama yaşadıkları ülkeleri aracılığı ile taşımaları isabetli olacaktır. Ticaretin ve gelişmenin ana kuralı eğitim sermaye, güçbirliği, cesaretten geçer. Bizler gerek ülkemizde gerekse uluslararası finans kurumları aracılığı ile bu desteği sağlarken, iki önemli konuda başlangıçı süratli bir biçimde oluşturmalıyız: Bankacılık ve ulaşım...

Bu iki konuda gerek kamu banka ve kuruluşları ile THY başta olmak üzere özel havayollarının acil yansıması yapılması gerekmektedir. Özellikle taşıma konusunda doğrudan veya dolaylı şirketleşmeye ve katılıma açık olmalıyız. Önümüzdeki günlerde Bulgaristan, Mekodanya, Arnavutluk ve Bosna'da bu konuda acil girişime gereksinim bulunmaktadır. Dostluğun, beraberce ekonomik ve sosyal gelişmişlik komşuluk ilişkilerinde olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Dr. M.Uğur BAĞIŞLAR- Göçmenlere Yardım Derneği Yönetim Kurulu üyesi-İSTANBUL

Monaco JV'ye ballı imtiyaz verildi

Sayın Necdet Menzir... Açıklığa kavuşmasını istediğim bir olay için sizden bilgi istemekteyim. 8.11.1995'te Türk Telekom Yönetim Kurulu 261 nolu kararı alarak Fransız Aerospatiale firması ile ortak Joint Venture (JV) şirketini kuruyor. Bu şirketin amacı, aynı Yönetim Kurulu kararında yeni nesil Türksat uydularının imalatı, işletmesi ve pazarlaması olarak bahsediliyor. Daha sonra bu karar 15.11.1995 günü revize ediliyor. Böylece fırlatılacak uyduların -düşme ve sigorta masrafları gerekçe gösterilerek- mülkiyeti ve mevcut Türksat-1B'nin kanallarının pazarlaması bu şirkete devrediliyor.

Şimdi sormak istediğim şunlardır:

- Bu şirketin merkezi Monaco'dadır. Bu oluşum ile Anayasamızın 165. maddesinde ve 3346 sayılı kanunda bahsedilen %50 ve daha fazlası devlet mülkiyetinde olan kuruluşların TBMM denetimine tabi olması kuralı ihlal edilmiyor mu? Monaco vergi kaçırmak isteyenlerin cenneti değil mi? Bu durumda vergi gelirlerini arttırmak için her gün çırpınan devletimiz vatandaşa öğütlediğinin aksini yapmış olmuyor mu? Neticede bu şirketin yurtdışında kurulmasının ne gibi avantajları olabilir?

Yukarıda da anlatıldığı gibi bu şirket yeni nesil uyduların imalatını da üstlenecektir. Bilindiği üzere bu tür durumlarda bir rekabet ortamı yaratmak ve daha iyisini seçmek amacıyla ihale yapılır. Burada ihaleye neden gereksinim duyulmamıştır?

- İkinci Yönetim Kurulu kararı ile mevcut Türksat-1B'nin kanallarının pazarlaması da bu şirkete devredilmiştir. Ülkemizdeki TV yayıncılarının kanal kiralamak için Intelsat, Eutelsat ve Astra gibi kuruluşların peşinde koştuğu bilinirken, yani kanalların pazarlanmasında bir sorun yaşanmazken, böylesi bir oluşuma neden ihtiyaç duyulmuştur?

Yine ikinci Yönetim Kurulu kararında yeni uyduların mülkiyetinin -düşme ve sigorta masrafları gerekçe gösterilerek- bu şirkete aktarılmasını nasıl karşılıyorsunuz?

Zafer FUNDALI-ANKARA

Mesaj Panosu

ENDÜRSTRİ Meslek Lisesi mezunları olarak okulumuzda geçen -kamu kurum ve kuruluşlarında sigortalı olarak çalışırken- okulda geçen iki senelik bu sürelerinin sigortalı sayılmasını istiyoruz. Yaklaşık 5000 kişinin bu haktan yoksun olduğuna inanıyoruz.

Abdullah PINAR-Endüstri Meslek Lisesi mezunları adına-GİRESUN

YÜKSELMEMİZİ sağlayacak mesleki eğitim kursuna katılmak için açılan sınava girdik. En başarılı 160 kişi kabul edilecekken, sadece Ankara'dan katılanlar kazanmış görünüyor. Diğer illerden katılanlara hiç şans tanınmadı. Gene siyasi oyunlar ve torpil yapıldı.

Bir grup Maliye memuru-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Biz Susurluk Komisyonu olarak örtüyü araladık. Tamamen herşeyin açığa çıkması bu şartlarda mümkün değil.''

(TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış)

Yazarın Tüm Yazıları