Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER

Iğdır Valisi'ne... Yatırım yapmakla hata mı yaptım?

Ben, Ankara'da yerleşik kendi çapında küçük bir işadamıyım. Iğdır İli'ne bağlı Karakoyunlu İlçesi'nin Zülfikar Köyü'ndenim. Doğunun 'geri kalmışlık' kaderinin aşılmasında benim de karınca kararınca bir payım olmasını hep hayal ettim.

Bildiğiniz gibi, devletimiz ve hükümetimiz de Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapılmasını hep arzu etmiş ve zaman zaman bir takım teşvik tedbirleri getirmiştir. Buna rağmen Doğu'ya yapılan yatırımlar hep sınırlı kalmıştır. Özellikle 'Özel sektör' bu konuda hep çekingen ve ürkek davranmıştır.

Yine bildiğiniz gibi, yakın zamanda tanınmış birçok işadamımız, bu amaçla bir araya gelerek bir holding kurmuş, birlik oluşturmuşlardır. İnşallah başarılı olurlar.

Ben de teşvik tedbirlerinden yararlanarak, Doğu'nun en uç noktası olan doğup büyüdüğüm yöreye bir hizmet götürmek için Iğdır İli'nde köyümüz Zülfikar'da bir yem fabrikası yapmayı planladım. Gerekli ön hazırlıkları tamamladıktan sonra köy halkı ile de görüşerek ve bölgeden ortaklar edinerek, Besim Yem Tarım Ürünleri AŞ. adıyla bir şirket kurduk.

1968'den beri 'Zülfikar Köyü Tüzel Kişiliği' adına tapulu olan 25 bin küsur metrekarelik kumlu-çakıllı bir araziyi köy tüzel kişiliğine yüzde 10 pay vererek kuracağımız fabrikaya ortak ettik.

Ayrıca, satın aldığımız arazinin 1.200 metrekarelik bölümü üzerinde de bir Sağlık Evi yaparak köye hibe etmeyi planladık ve inşaata başladık.

Saatte 10 bin kilo üretim yapacak olan fabrikanın temelini 16.10.1996'da törenle attık. Hava şartlarından yararlanarak inşaatı hızla yürüttük.

Ne var ki, Iğdır Valisi Sayın Şemsettin Uzun, gerek fabrika gerekse Sağlık Evi inşaatının yüzde 70'inin tamamlandığı bir sırada, ‘‘Burası hazine arazisidir, meradır, arazi bedeli düşük tutulmuştur'' gibi bahanelerle 27.2.1997'de inşaatı durdurdu ve müteakiben aleyhimize tapu iptal davası açtı. Şayet Sayın Vali'nin iddiaları doğru idiyse neden başlangıçta, daha kazmayı vururken aynı müdahaleyi yapmadı.

Bizi ve bir köy halkını bu kadar büyük zarara sokacak ne vardı?

Tapu kaydına, teknik uzman bilirkişi raporlarına, ilgili resmi kurum ve kuruluşların ve Köy İhtiyar Heyeti'nin kararlarına rağmen Sayın Vali, sonuçta emeline ulaştı ve mahkeme üzerinde baskı kurarak aleyhimize karar çıkarttı.

Bizim için tam bir sürpriz olan mahkeme kararına karşı Yargıtay'a başvurduk. Hukuk savaşımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu ülkede her türlü baskı ve iltiması elinin tersiyle itecek yargıçların var olduğuna da yürekten inanıyoruz.

Bizi hayrete düşüren bir başka neden de, hükümetin bir taraftan yatırımları teşvik ederken diğer taraftan bunların engellenmesine seyirci kalmasıdır.

Bu konuda İçişleri Bakanlığı'na yaptığımız başvuruya ne yazık ki olumlu bir sonuç alamadık, başvurumuzu Sayın Vali'nin elinde dolanan oyuncak olarak gördük.

Peki bu ülkenin, bu milletin kaderi hep böyle mi olacak Sayın Bayer?

Elimizdeki bütün belge ve bilgilerin incelenmesini istiyoruz. Bizlere yüzde yüz hak verileceğinden emin olabilirsiniz.

Asıl önemlisi bu belgelerde, Anadolu'nun ücra köşelerinde 'adalet çarkının' nasıl işlediğinin tipik bir örneğini de göreceksiniz.

Sönmez KILIÇLI-Besim Yem Tarım Ürünleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı-ANKARA

Bütçe açığına kolay yama...

Cumhuriyet'te geçenlerde yer alan 'Rantiyeci Düzen' başlıklı başyazıda, ‘‘Akaryakıta zammın gerçek adı dolaylı vergidir. Hükümetlerin 'dolaylı' vergi ile birlikte 'borçlanma'dan başka, elinde araç yok mudur?'' diyor.

Var, var... Hem de 1950 sonrası her iktidarın sık kullandığı bir araç: Karşılıksız para basmak.

Verimlilik, gereklilik, savurganlık vb. ilkelerin bulunmadığı, sağlıklı ve yerinde denetimin uygulanmadığı bütçe düzenleme anlayışının sonuçları:

Yıl içinde bütçe açıklarını azaltmak için en kestirme yol.

Karşılıksız parayı vatandaş basınca kalpazan oluyor. Ya devlet basınca ne oluyor?... Hiç...

Hiç mi bir şeyler olmuyor?

Enflasyonu canavarlaştıran, fakirlik-açlık-işsizlik-ümitsizlik suça yönelik işlemleri artıran araç oluyor. Kısaca yaşamın tüm değer yargılarını yozlaştırıyor.

Ve de ekonomik ve sosyal değerleri altüst edenler ilk seçimde iktidardan düşüyor.

Evet, 'ülkede kireçlenmiş bir ekonomik düzen var.'

Bu bozuk düzen değişmelidir, iyileşmelidir.

Turgut ARIĞ-Mali Müşavir-Muhasebeciler Birliği Kurumu Başkanı-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Her şeyimi değiştiririm, 06 DSP 03 plakalı otomobilimi asla.''

(Afyon Milletvekili Kubilay UYGUN)

(Not: Kubilay UYGUN 1989-1994 döneminde ANAP İl Genel Meclisi üyeliğinde bulundu. 1994 yerel seçimlerinde CHP Sinanpaşa Belediye Başkan adayı oldu. 1995'te DSP'den milletvekili seçildi. İstifa ederek DYP'ye geçti. Ardından yeniden DSP'ye döndü. 2. kez DYP'ye geçti, istifa etti. MHP'ye katıldı, ayrıldı. Afyon DTP Örgütü, 'Bize katılmasın' diyor. Refah Partisi'nin kapıları ise kendisine açık.)