Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

O bebek

Hürriyet'ten arkadaşımız Hayrettin Karateke'nin 1993 yılında Siirt'in bir dağ köyünde çekmiş olduğu, simge olmuş unutulmaz bebek fotoğrafından etkilenen Ankaralı okurumuz Dr. Cemil Uğurlu, aşağıdaki satırları dile getirmiş:

Ben Günbuldu Köyü'nden/Masume melek/Öldürüldüğümde uyuyordum beşikte/Altı aylık bebek/Bebek somutlaşmış masumiyet demek.

21 Ekim 1993 günü/Bir ses duydum karanlık, acımasız, hain ve öfkeli/Şöyle diyordu: Öldürün hepsini/Eylemimiz ses getirmeli, kavgamız kan ve gözyaşı ile yürür/Kıyıcının ünü öldürdüğü insan adedi ile büyür.

Girdiler içeri beş PKK'lı, silahlı/Sevecekler sandım beni/Uzattım ellerimi/Güvercin bakışımla gülümsüyordum./Getirin çocuklarınızı oynayalım/Dünya çocuk bahçesidir/Anımsayın çocukluğunuzu diyordum/Dinlemediler beni/Üstüme boşalttılar mermilerini.

Acıdım onlara/İnsan yanları kalmamış/Gözleri namlu/Yürekleri taş/Elleri mermi/Bir bebeği bile okşamamış.

Sol göğsünden aktı kanım/Kırmızı kefenim oldu ak kundağım/Masumiyet modeli olsun fotoğrafım.

ÖRNEK OLSUN

‘‘Vatandaşımız 'yeter' demedi ama her şeyi tadında bırakmak lazım. Çok yoruldum, sağlığım da bozuk. Beş yıl daha belediye başkanlığı yaparsam ilçeme geçmişteki gibi yararlı olamam. Bunun için başkanlığa 'elveda' deyip, vatandaşlığa 'merhaba' deme kararını aldım.’’

(Kars, Arpaçay'ın 32 yıllık belediye başkanı Alaattin Avcı)

'İstemiyoruz' tartışması

DÜNKÜ ‘‘TBMM'de görmek istemediklerimiz'' yazısına okurlarımız büyük ilgi gösterdiler... ‘‘Tam yerine oturmuş liste’’ diyenlerin yanında eksik bulanlar da oldu. Adı geçen CHP'liler ise tepki gösterdiler.

Ankara'dan bir okurumuz, listeye ‘‘Kendisine bağlı bankayı zarara uğrattığı için mahkeme kararıyla bankacılık yapması yasaklanan Ufuk Söylemez'i (DYP) de eklemeniz gerekir’’ dedi.

Edirne'den DYP Milletvekili Ümran Akkan'a da tepki duyan bir grup şöyle konuştu:

‘‘1995'te milletvekili seçilirse maaşınının yarısını spor, diğer yarısını da sosyal kuruluşlara burs olarak vereceğini gazetelerde ilan etti, ama kime ne verdiğini hiç açıklamadı. Zaten kendisini Meclis'te Çiller'in arkasında oturmaktan başka bir faaliyetinin olduğunu görmedik, Edirne'ye hiçbir katkısı olmadı.’’

CHP Tokat Milletvekili Şahin Ulusoy, dünkü listede DSP'nin kapısında adaylık beklediği yolundaki ifade üzerine yaptığı açıklamada, ‘‘Ben DSP'ye geçmeyeceğimi, aday olmayacağımı daha önce söyledim. CHP'de parti içi demokrasiyi savunmaya devam edeceğim’’ dedi. Ulusoy, bu arada kendisini önder saymak isteyen bazı kişilerin, Alevileri yönlendirmeye kalkıştıkları, aslında bunların bir gücünün olmadığını belirterek, ‘‘Aleviler yönlendirilecek insanlar değildir. Kimlikleri, kişilikleri yerinde, dünya görüşleri bellidir, bu doğrultuda da hareket ederler’’ diye ekledi.

CHP İzmir Milletvekili Birgen Keleş, 'her seçimde kontenjan adaylığı talep eder' iddiasına üzüldüğünü belirterek, ‘‘1987 ve 1991'de iki kez önseçime girdim, birini kazandım. 1995'te ise İzmir'de önseçim yoktu. İlk kez bu seçim için kontenjan istedim’’ dedi ve şunları ekledi: ‘‘Anlaşılan cumhuriyetin niteliklerini koruduğumuz için eleştiriliyoruz. 8 yıllık eğitim teklifini ilk kez ben verdim, iki kez basın açıklaması yaptım, ancak yankı bulmadı. Bundan bir ay sonra MGK bu yolda karar alınca tasarı Meclis'e gelebildi. Bu görüşmelerde DSP'liler misafir sanatçı gibi otururken, RP ile mücadele eden bizlerdik. Zabıtlara bakılsın, bunlar unutulmasın.''

Üçüncü dünya ülkesi miyiz?

SON zamanlarda giderek yaygınlaşan ödüllü yarışmalarımız Çarkıfelek ve Turnike programlarının toplumun gelişiminde çok kötü etkiler bıraktığından yayınlarına son verilmesini veya bir düzene sokulmasını istiyorum.

Programlara katılanlar, kendilerini dar gelirli, yaşlı, özürlü, çocuklarının hasta ve yeni evli olduklarıni bildirerek ödülü almak için çırpıyorlar. Çoğunun kolay yoldan maddi çıkar sağlamak için her şeyi mübah görerek onurlarını zedeledikleri dikkat çekiyor.

Biz üçüncü dünya ülkelerinin halkı mıyız?

Bu arada sunucuların davranışları ve yarışmacılara sırf bir ödül vermenin rahatlığıyla normalde düşünemeyeceğimiz soruları sormaları ve yarışanların ödül beklentisi içerisinde bunlara göz yummalarını da çok çirkin buluyorum.

Ülke olarak bağımsızlığın ve gelişmişliğin bireylerden başlayacağını düşünerek kamuoyunu bu konuda uyarmanızı rica ediyorum.

Bülent Sercan GELEGEN-ANTALYA



Yazarın Tüm Yazıları