Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Menzir mahçup oldu sıra Denizongun'da

Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'e, 16.10.1997 tarihli köşemizden ‘‘DHMİ'ye kıymayın’’ diye seslenmiştik... Ardından ‘‘DHMİ'nin başına kimi getireceksiniz?’’ diye sormuş; ODTÜ'nin bilimsel tespitlerine göre kurumun menfaatlerinden ziyade ihaleye giren bazı şirketlerin menfaatlerini öncelikle düşünen, Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminali ihalesinde aktif rol oynayan, hakkında DHMİ'yi zarara soktuğu gerekçesiyle cezalandırılmak üzere müfettişlerce rapor hazırlanan, görevini kötüye kullanmakla suçlanan, Atatürk Havaalanı'nda yabancı uçak firmalarına 'temsilcilik' hizmetleri sunan bir şirketle yakın ilişkisi bulunan, 'yalı çetesi'ne yakın bir kişinin DHMİ'ye genel müdür yapılması durumunda pişman olacağını hatırlatmıştık...

(Bu kişi, Taner Küçükünsal'dı. DHMİ'de 30 yıl çalışmış, Çiller döneminde yönetim kurulu üyeliği yapmış; Mesut Yılmaz hükümeti geldiğinde emekli olacakken, genel müdür vekili olarak atanmış, daha sonra asaleti verilmişti.)

DHMİ, Türkiye'nin en çok gelir getiren kuruluşudur. Yazdıklarımızdan sonra DHMİ ve Küçükünsal hakkında o kadar çok yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası ortaya atıldı ki, Menzir gibi biz de şaşırmıştık.

Küçükünsal ise bize, 30 yıl çalıştığı kurumun yıpratılmasından üzüntü duyduğunu belirtiyor, ortaya atılan iddiaların 'karalama'dan başka bir şey olmadığını söylüyordu.

Menzir, son seçim kararı nedeniyle yasa gereği görevinden ayrıldı; yerine 'Süleymancı' olarak tanımlanan Antalya Bağımsız Milletvekili Arif Ahmet Denizongun getirildi.

SİVİL HAVACILIK'IN UYARILARI

Yeni Bakan'ın gelmesiyle bu kez, ‘‘Bakan dinlemeyen genel müdür’’ olarak karşımıza çıkıyordu Küçükünsal (Hürriyet, 17.8.1998). Rauf Gerz'in haberinde, Küçükünsal'ın; Necdet Menzir ve Müsteşar S. Yücel Özden'in, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denetçilerine havalimanlarına giriş kartı verilmesi yönünde 8 aydır yaptıkları yazılı ve sözlü emirleri dinlemediği, bunun sonucunda teknik bakım da dahil olmak üzere sivil havacılığın büyük tehlike altına girdiği, ihalelerden pis kokular geldiği anlatılıyordu.

Bu haberden Küçükünsal, tedirgin olmuş... Haberi sızdıranlar hakkında soruşturmalar açtırmış...'Haber doğru değil' demiş. Ama Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denetçilerine hâlâ havalimanlarına giriş kartını vermemekte direniyormuş. Burada şu soru akla geliyor; acaba DHMİ'nin bir sürü tasarrufuna Sivil Havacılık neden karşı çıkıyor? Sivil Havacılık otoritelerine göre, ABD ve Avrupa ile olan ikili anlaşmalar gereği uçuş güvenliği için havaalanlarında ciddi denetimlerin yapılması gerekiyor. DHMİ ise bu denetimden kaçıyor. Örneğin, Sivil Havacılık'ın Yeşilköy'deki 2. piste karşı olduğu biliniyor. Akla hemen şu soru geliyor; bu denetimden kaçış, ihaleleri birtakım kişilere rahatça vermek için mi? Sivil Havacılık'ı engel saymak, Küçükünsal'ı yarın sorumluluk altına sokarsa ne yapacaktır?

Bu arada hatırlatalım... Küçükünsal, Atatürk Havaalanı inşaatını yürüten Akfen-Tepe Grubu'na hem zaman, hem yer kazandırmak amacıyla charter uçaklarını Çorlu Havaalanı'nda konaklatmak istese de, iki hafta içinde Çorlu'ya inen uçak sayısı henüz iki... (Yapı Grubu, 3.5 yıllık yap-işlet-devret modeline göre, inşaatı ne kadar erken bitirirse, daha çok para kazanacak). Halbuki Çorlu'da bütün hizmetler bedva... Ancak, İstanbul'a uzaklığı nedeniyle şimdilik rantabl sayılmadığı söyleniyor.

Yeri gelmişken Genel Müdür'e soralım:

Atatürk Havalimanı DHMİ Başmüdürü olarak sırasıyla görev yapan Ömer Vanlı, Naci Alın ve Gürbüz Akdemir'i kurumdan niye kaçırdınız? (Bu teknik adamlar şimdi, daha önce denetledikleri Akfen-Tepe ve Bayındır Holding'te çalışıyorlar.) DHMİ Malzeme Dairesi Başkan Yardımcılığı'na, kardeşiniz Mustafa Küçükünsal'ı nasıl atadınız? Emanet usulü verdiğiniz 22 ihalede kimleri kolladınız?

Daha yazılacak çok şey var.

Yeni Ulaştırma Bakanı Denizongun, yazılanlar için hemen 'uydurma' deyimini kullanmamalı, seçim arifesinde iddiaları iyice soruşturmalıdır.

Devlet kimsenin çiftliği değildir.

Sonra kendisi de mahcup olur.

Sen satma

o satsın

BU yazıyı yazarken odamıza işadamı Hüseyin Ülger girdi. DHMİ Genel Müdürü Küçükünsal'a tepki göstererek, ‘‘DHMİ'de büyük oyunlar oynanıyor. Bazı özel havayolu şirketlerine rant dağıtılıyor. Hakkımı aradım, ancak ‘Ben ne dersem o olur' diyerek beni odasından kovdu.’’ şeklinde konuştu.

İddiası şöyleydi: ‘‘Çorlu Havaalanı'nda free shop, satış standı, büfe ve kafeterya ihalesi açıldı. Biz bir büfe ihalesini kazandık. Kafeterya ihalesini ise İstanbul Havayolları'nın catering firması Türksan aldı. Küçükünsal, sonra bize, Türksan'ın sattıklarını satamazsınız dedi; yani su, kola, sandviç yerine oyuncak, büsküvi, gofret satacakmışız. Bununla para kazanılır mı?

Bu arada Küçükünsal'ın kızının İstanbul Havayolları'nda, damadının da Sancak Air'de çalıştığını hatırlatalım.

Küçükünsal'ın kıyakları bitmez.













Yazarın Tüm Yazıları