Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Hazine'de kimler işlem yapabilir?

Hazine Müsteşar Yardımcısı M. Ferhat Emil, Müsteşarlık'taki işlemler arasında yaşanan ‘temsil ve ilzam yetkisi’ konusuna açıklık getiriyor:

‘‘Öncelikle belirtilmesi gereken husus, TTK hükümlerine göre; temsilin; şirketi hak sahibi yapma ve borç altına sokma yetkisi olduğudur. Nitekim Müsteşarlığımız'da da teşvik belgesi müracaatlarının değerlendirilmesinde esas olan 98/1 sayılı tebliğin 3. maddesi gereğince istenecek belgeler arasında imza sirküleri de yer almıştır. Bundan amaç, firmayı temsile ve yükümlülük altına sokmaya yetkisi olan kişileri tespit ve belgelerin bu kişilerce tasdikli olup olmadığını belirlemeye yöneliktir. Bundan amaçlanan da kamu kurumlarında iş takip etmek durumunda olanların, firmanın yetkilerinin arzusu hilafına yükümlülük yaratmalarının önüne geçilmesidir.

Kural olarak genel vekâletname ile işlemlerin yürütülmesi mümkün olmakla beraber işin mahiyeti, özellikleri ve idari riskler, işlemlerde temsile yetkinin aranmasını zaruri kılmaktadır. Öncelikle taraflarını bağlayan ve onlar yönünden hak ve borç doğuran vekâlet aktinin 3. kişilere etkisinin, bu kişilerin hak ve yetkileriyle sınırlı olacağı ve sözleşme özgürlüğünün ise, sözleşmeye taraf olmayan 3. kişilerin hak ve yetkilerini hiçe sayan bir biçimde anlaşılması gerekeceği de tabiidir.

Kaldı ki Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nde, geçmişte yaşanan bazı vekalet yetkilerinin istismar edilmesi olayları nedeniyle, yatırımcıları korumak amacıyla özellikle teşvik müracaatlarının değerlendirilmesinde büyük önem arz eden global liste gibi yeniden tasdikinde teminat alınan ve yatırım bilgi formu gibi firmayı taahhüt altına sokan evrakın şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmasına dikkat edilmektedir. Uygulamanın bu yönde yapılması konusunda da birimlerimize gerekli uyarılar yapılmaktadır.

Diğer taraftan bu konuda açılmış davalara ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun esas no; 1989-47, karar no: 1989-174 sayılı kararları da idareci yapılan düzenlemenin -temsile yetki aranması- mevzuata aykırı olmadığı yönündedir.’’

Anamur Başkanı çevreye duyarsız

Anamur-Alanya yolundan geçen İstanbullu bir aile vahim bir tabloyu aktarıyor: ‘‘Sahil yolunda Tenzile bölgesi denilen yerin Radar mevkiinden geçerken burnumuzun direğini sızlatan koku üzerine durduk. Masmavi Akdeniz, yemyeşil ormanda Haliç'in benzeri kokunun yayılması neden olabilirdi ki... Az yürüdük, baktık; bir çöplük yığını... Türkiye'nin en önemli doğa parçalarından biri ormandan sahile kadar atılmış evsel atıklar. Sorduk; Anamur ve çevresinin çöpleri buraya dökülüyormuş. Dediler ki; ‘‘Doğaya karşı MHP'li Belediye Başkanı Süreyya Çelik umursamaz, Orman Bölge Müdürü de ilgisizdir.’’ Biz de şunu düşündük; yarın o çöplerde gazlar oluşup, orman alanı yanarsa kimin yüreği sızlayacaktır. Tabii hepimizin... O çöpler içerdeki geniş alanlara niye dökülmez? Belediyecilik sadece rantçılık değildir. Bu dileğimizi köşenizde yazın ki; ilgililer utansın, turistler de bu rezilliğin fotoğrafını çekmesin.

Yalvarıyoruz, n'olur bizlere sahip çıkın

Samsun, Çarşamba Şeker Fabrikası geçici işçileriyiz. Bizleri yılda 60-90 gün arasında çalıştırıp ilişiğimizi kesiyorlar. Böylece SSK'nın öngördüğü 120 günü doldurtmuyorlar. Üretim 120 günden fazla sürse bile bizleri mutlaka işten uzaklaştırıyorlar. Böylece yılda 120 SSK primi ödemediğimizden dolayı eş ve çocuklarımızın başta sağlık olmak üzere birçok sorunlarını karşılayamıyoruz. Halbuki kadrolu işçilerle aynı işi yapıyoruz, ama onların yarısı kadar ücret alıyoruz. Bugün için tek istediğimiz Köy Hizmetleri'ndeki uygulamanın bizlere de uygulanmasıdır. Bizlere kadro versinler veya ihtiyacı olan başka yerlere kaydırsınlar. Zarar eden diğer KİT'lerin -Köy Hizmetleri, Orman, Demiryolları- işçileri kadar öz evlat değil miyiz? Bizimle kimse ilgilenmiyor. Yalvarıyoruz, n'olur bizlere sahip çıkılsın.

425 muvakkat işçi adına bir grup-ÇARŞAMBA

- KIRKLARELİ, Vize İlçesi Sergen Beldesi'nde ikamet eden Erdinç Sözen (20) adlı böbrek hastası bir gençimiz var. Hayatını diyaliz makinesine bağlayarak sürdürüyor. Ekmek alacak paraları bile yok. Kardeşleri böbrek verecekler, ancak böbrek naklini yaptıracak güçleri yok. Kısaca ölümü beklemektedir. Asker olmayı bekleyeceği yerde ölümü beklemek insanın yüreğini parçalıyor. Sizin aracılığınızla yardımseverlere ulaşacağımızı umuyoruz. (Tel: 0288-338 82 42-338 82 31)

Fikri ŞAFAK-Emekli öğretmen-Sergen/VİZE

- NİZİP Gaziantep'in en büyük ilçesi, sanayisi de epeyce gelişti. Ancak ilçemizdeki SSK polikliniğinde görevli iki doktor her gün en az 300-400 hastayı muayene ediyor. Acil hastalar ise Gaziantep SSK'ya sevk ediliyor. Halbuki Devlet Hastanemiz tam teşekküllü, her türlü hizmeti verebiliyor. SSK'dan, Devlet Hastanesi'ne sevk yapılmıyor. Ancak, Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları arasında bir protokolün imzalandığını, başka yerlerde sevk yapıldığını duyuyoruz. Bu bizde neden olmuyor?

Sedat TURAN-NİZİP













Yazarın Tüm Yazıları