Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER

Hoca hanıma yakışmadı

Ankara'dan hanım okurumuz L.T'den gelen mektubu özetleyerek yayınlıyoruz:‘‘Hürriyet Gazetesi'ndeki köşenizde ülkemiz için verdiğiniz uğraşı, özellikle yolsuzluklara karşı savaş biçimindeki gayretlerinizi takip ediyorum. Yargıtay eski Başkanı'nın kardeşi hakkında yazdıklarınız ibret verici. Benim sözüm bu konularla ilgilenmesi gerekenlerin suskunluğudur. Acaba Ümit Utku'nun emekli kardeşinin durumu ne idi? Kimse ses çıkarmadı. Acaba Ömer Lütfü Topal'la ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda kimlere nasıl rüşvetler gittiği yazılı değil midir?

Şimdi size ilginç bir olayı anlatacağım. Çocuklarımızdan birisi Çankaya İlköğretim Okulu'nda okuyor. Öğretmenlerden birisi de bir yüksek mahkeme başkanının eşi... Bu hanım sınıfındaki bazı çocuklara ayrıca ders veriyor. Böylece çocukları önce ikiye ayırmış oluyor. Ders alanlar elbet biraz daha iyi duruma geliyor. Öbürleri onlara nazaran zayıf kalıyor. Dersi bir dershanede, evinde vermiyor. Sırasıyla, velilerden birinin evinde, onar kişilik gruplara veriyor. Önce ayda adam başı 5 milyon lira, sonra 10 milyon lira. Bir ayda 300 milyon lirayı böylece alıyor. Tedbirli davranmayı da görüyorsunuz. Kimsenin sesi çıkamıyor. Hem çocuklara zarar gelir, hem de kocası işi halleder, olan bize olur diye. Millet mangalda kül bırakmıyor. Bu durum dürüstlüğe, öğretmenliğe vs. uygun ise bir diyeceğimiz yoktur. Bir yüksek mahkeme başkanının eşi böyle yaparsa başkaları ne yapmaz? Bazıları da, bazı yerlere yazdıklarını, ses çıkmadığını söyledi. Ben size güvenerek yazıyorum. İsterseniz araştırtınız. Yalan ise hiç ilgilenmeyin. Yolsuzluk, kötülük, kanunlara muhalefet nerden gelirse gelsin hepimiz karşı çıkmazsak hiçbir şey düzelmez.’’

Yorum sizin.

Kimse kızmasın

YEŞİLKÖY'den bir nakliyeci dostumuz, ‘‘ABD'de öğrenci okutan gümrükçü’’ yazısı üzerine diyor ki:

‘‘Bir gümrük müdürünün nişan yaptığını, 7 milyara ev aldığını, çocuğunu Amerika'da okuttuğunu yazıyorsunuz. Ben şaşırmıyorum. Onları alan kişinin en az eline 3 milyar geçmektedir. Bu kazancı olan neden bu harcamayı yapmasın?’’

- Nasıl oluyor bu?

- Yeşilköy'deki gümrüğe bakalım. İhracatçı ve ithalatçının yaptığı işlemler için para alınır. Memur, ambara kayıt eder, tescil yapar, para ister, yazı havalesi yapar, para ister... Dünya'da İhap Subaşı bu paraya ‘‘Rüşvet mi, bahşiş mi?’’ denmesi gerektiğini sormuştu. Bahşişi siz verirsiniz. Karşı taraf isterse rüşvet olur. Yeşilköy gümrüğüne sorun günde kaç beyanname tescil ediliyor? 250'den aşağı değildir. Her beyannamenin masrafı 3.5-4 milyondur. Çarpın, cebe giren parayı bulun. Evet bu yazılar güzel ama gerçeği de bilmek gerekiyor.

- Gümrük memurunu kim taşıyor diye bir soru çıkıyor ortaya.

- Evet... İthalatçı, ihracatı ve nakliyeci; Gümrüğü, Gümrük Muhafazayı sırtında taşır. Daha doğrusu ona bakar. Sistem böyle, o parayı vermek zorundasınız. Aksini istiyorsanız gümrükçüye 120-150 milyon maaş vermeyeceksiniz. Adam kira mı verecek, çocuk mu okutacak? 100 milyarlık belgeye imza atan adamın aklı bulanır. ‘Gümrüklerde rüşvet var’ denildiğinde yanıtı ‘Niye olmasın?’dır. Gümrükler istismara açıktır. Sistem bunu yarattı. İstanbul'daki bazı gümrük komisyoncularının da Ankara'dakilerle iç içe olduğu unutulmamalı.

- Çözüm...

- Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu düzgün adam, ama bataklığın hemen temizlenemeyeceğini o da biliyor. Biz, gümrüklerde bilgisayara neden giremiyoruz? O zaman gümrükçünün, maaşı dışında kazandığı geliri elden gidecektir. Gümrük komisyoncuları da bilgisayarı istemez. Çünkü ithalatçıya gider, gümrükçüye 10 milyon verdim der, ama aslında 5 alır, yarısını cebine atar.

Bu bilgiler pek ‘‘makbule’’ geçti.

(Not: ABD'de öğrenci okutan gümrükçünün adını merak eden çok sayıda telefon aldık. Bazıları doğru ismi bildi. Teftiş Heyeti, bu gümrükçü ile ilgili soruşturma başlatıp kamuoyuna açıklama yapana kadar bu isim bizde saklı kalacak.)

TELEKOM, Lütfü Selamet'in yakındığı konuyu yanıtlıyor: Balıkesir ili Erdek ilçesi Karşıyaka beldesi Hakimin Koyu'nda 1988 yılı yaz mevsimi başında Türk Telekom Balıkesir Başmüdürlüğü'nce bir adet ankesörlü telefon devre çekilmek suretiyle hizmete verilecektir.

TBMM'ye.... Binlerce genç sağlıkçı ve ailesinin gözleri üzerinizde. Bir an önce 37.517 kişilik sağlıkçı kadrosunun TBMM'den geçirilmesi için ilgi ve alakanızı bekliyoruz. Bizler hizmet etmek istiyoruz.

Sağlık Meslek Lisesi

mezunlarından bir grup-K.MARAŞ

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘(Suriye'ye su mesajı...) Palandöken Dağı'na düşen kardan, hissen mi var?’’

(Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel)

---