Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Gönül'den Sayıştay açıklaması...

Sayıştay Başkanı M. Vecdi Gönül, Ankara'dan bir 'bürokrat'ın yazdığı ‘‘SAYIŞTAY'ın sıkıntısı’’ (25.2.1998) başlıklı yazının ‘‘Sayıştay'la problemi olan ya da makam sevdasıyla gerçekleri saptıran bir kişinin marifeti olduğunu’’ söyledi. Sayıştay seçimleri arifesinde köşemizde yer alan bu görüşlerin Gönül'ü haklı olarak rencide ettiği görülüyor.

M. Vecdi Gönül açıklamasında sadece, Sayıştay'ın hukuki iç yapısına ve nasıl denetçi alındığına değiniyor. ‘‘Kendi döneminden itibaren Sayıştay sınavlarının ÖSYM'ye yaptırıldığını’’ söylüyor. ‘‘Bu itibarla Sayıştay meslek mensuplarının yazınızda iddia edildiği gibi 'karpuz seçer' gibi seçilmeleri söz konusu değildir’’ diyor. Örneğin, 1994'teki sınava 4424 kişinin katıldığını, sadece 44 kişinin kazandığını, bunların iki yıl boyunca meslek ve yetiştirme kursuna tabi tutulduktan sonra Denetçiliğe atandığını belirterek şöyle diyor Gönül:

‘‘Sayıştay'ın tabi olduğu mevzuat 'kadro doldurmak' amacıyla personel alımına elverişli değildir. Bugün halihazırda 898 meslek mensubu kadrosundan 297'i boş bulunmakta ve bu kadrolara 1994'ten beri Denetçi Yardımcısı alınmamaktadır.

Anılan rakamsal veriler ve 1994 yılından beri sınav açılmamış olması iddiaları gerçeklerden ne derece uzak olduğunun kanıtı olsa gerektir.’’

Sayıştay mensuplarının ilgili yönetmelik gereğince yurtdışına gönderildiğini, yerinde incelemelerin denetçilerin gelişmişlik düzeyine göre usulüne uygun yaptırıldığını belirten Gönül, ‘‘Sayıştay, bağımsız Anayasal bir kuruluştur. Başkan ve üyeleri, Anayasa ve yasalarla azlonulmazlık, emekliye sevk edilmezlik, sadece Yüce Divan'da yargılanmak gibi çeşitli teminatlarla donatılmıştır. Böylesine bağımsız teminatlı bir kurumun başkanın A veya B olmasıyla değişmesi mümkün değildir. Genel ve katma bütçelerin katrilyonlarla ifade edilen tüm gelir ve giderleriyle paha biçilmez mallarını denetlemek durumunda olan denetçiler, onurlu ve haysiyetli kişilerdir; yazıdaki yakışıksız sıfatlara müstahak değildirler. Bunların yazıda belirtilen eylemler içinde olmalarına Başkanlık olarak asla izin verilmez. Yazınızda mensuplarımıza isnat edilen fiiller ceza alanına girmekte olup, Başkanlığımıza bu konuda bir şikâyet ve adli yargıdan herhangi bir olay yansımamış olmakla beraber, şayet varsa bu tür fiilleri işleyenlerin tarafımıza bildirilmesi halinde derhal gereğinin yapılacağı tabiidir.’’

Gönül, Sayıştay'ın çağdaşlaşma süreceğine girdiğini, İngiltere ve Kanada sayıştaylarının da katkılarıyla Dünya Bankası ile müştereken 'Sayıştay Denetiminin Modernizasyon Projesi'nin yürütüldüğünü aktarıyor.

İsterdik ki, Sayıştay'ta kimlerin kanatları altında örgütlenilerek 'irtica' iddialarının ortaya atıldığı iddiaları da yanıtlasın... Ama bunlar zor sorulardır.

'Ataköy'de taraflar mağdur edilmeyecek'

ATAKÖY sahil şeridi konusunda gösterdiğiniz hassasiyete katılmamak mümkün değil. Ancak yazınızda şahsıma atfedilen ve Sn. Süleyman Demir'e hitaben söylediğim iddia edilen sözlerin gerçekle alakası olmadığını belirtmek isterim. Göreve geldiğim günden beri T. Emlak Bankası ile ilgili ihtilaflı konuları çözmek için uğraş verdiğimiz bir gerçektir. T. Emlak Bankası'nın konut işinden çekilmesi kararımızdan sonra geçmişte yapılmış bazı sözleşmeler sebebiyle gerek bankanın, gerekse sözleşmeye taraf olan firmaların hakkını gözeterek uzlaşma yolları aranmaya başlanmış, bu çerçevede tüm taraflarla görüşülmüştür. Banka Ataköy konusunda da aynı yöntemi benimsemiştir. Sn. Süleyman Demir'le yapılan görüşmelerde, her iki tarafın hakkı da korunarak, uzlaşma arayışında olduğumuz belirtilmiş, yıllardır sürüncemede kalan bu işten yalnız Sn. Demir'in değil, arazide yıllardır atıl vaziyette duran T. Emlak Bankası'nın da mağdur duruma düştüğü vurgulanmıştır.

Halen devam eden görüşmelerde kamuoyu hassasiyeti göz önünde tutularak konunun taraflardan hiçbiri mağdur edilmeden sonuçlandırılması için çaba gösterilmelidir.

Refaiddin ŞAHİN-Devlet Bakanı

APS değil UPS!..

PARİS'ten Haluk Tarcan'dan hem düzeltme, hem teşekkür:

‘‘Paris'e 48 saatte ulaşır taahhüdüyle Galatasaray PTT'sinden gönderilip 6 günde gelen kitap nedeniyle APS'yi sorumlu tutmuştuk. Köşenizde çıkan yazı üzerine, zaman kaybetmeden harekete geçen Posta İşletmeleri Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Sayın Necdet Akkuş'un yaptığı araştırma sonucu sorumlu olanın UPS adlı özel bir şirket olduğu ortaya çıkmıştır. Örnek hareketi nedeniyle Akkuş'u tebrik ederim. Sıra UPS'dedir ve bu özel kuruluş bekletmeden ve yapılan yanlışın arkasına saklanmadan cevap vermelidir.’’

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Yaşını başını almış politikacıların küçücük kızları kendi siyasal emellerine alet etmeye kalkışmaları son derece yakışıksızdır. Bu konuda tartışma yokken bunu bu hale getirenler utanmalıdırlar.’’

(Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit)













Yazarın Tüm Yazıları