Ultrasonik rinoplasti ile daha az travma, daha çok konfor

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Oben Yıldırım, estetik kaygıların yanı sıra hasta konforunun da ön planda tutulması gerektiğini söyledi. Hastaların artık doğal bir görünümün yanı sıra sosyal hayatlarından da uzun süre uzak kalmak istemediklerini ifade eden Yıldırım, “Ultrasonik rinoplasti çevredeki damar, sinir ve yumuşak dokulara zarar vermediği için operasyon sonrası morluk ve ödem oluşma ihtimalini minimuma indiriyor. Böylece iyileşme süreci hasta açısından da oldukça konforlu geçiyor ve kısa süre içerisinde günlük yaşantısına dönebiliyor” diye konuştu. Estetik kaygıların yanı sıra burun tıkanıklığı şikayeti olan hastalar için de ultrasonik rinoplastinin uygun bir seçenek olduğunu belirten Yıldırım, “Burun estetiği sadece dış görünüşle ilgili değildir. Burun içinde eğrilik (deviasyon), konka büyümeleri gibi nefes alma problemleri de bu teknikle düzeltilebilmektedir” dedi.

KİŞİYE ÖZEL YAKLAŞIM

Her burnun ve yüzün farklı olduğunu, dolayısıyla her hastaya aynı yaklaşımın uygulanamayacağının önemle altını çizen Yıldırım, “Her bireyin yüz yapısı, cilt tipi, burun şekli ve beklentisi farklıdır. Bu nedenle ameliyat öncesi detaylı analiz ve dijital simülasyonlarla kişiye özel planlama oldukça önemlidir. Ultrasonik rinoplasti de bu kişiselleştirilmiş yaklaşımı destekleyen modern teknikler arasında yer almaktadır. Bizim için önemli olan sadece güzel bir burun yapmak değil; yüzle uyumlu, doğal görünen ve sağlıklı nefes almayı sağlayan sonuçlar elde etmektir. Ultrasonik rinoplasti, bu hedefe ulaşmak için uyguladığımız gelişmiş tekniklerden biridir” diyerek, kişiye özel planlamanın önemine vurgu yaptı.

AMELİYAT SONRASI SÜREÇ

Ultrasonik rinoplasti ameliyatının genel anestezi altında yaklaşık 1.5 ila 3 saat kadar sürdüğünü belirten Yıldırım, iyileşme süreci hakkında ise şu bilgileri verdi: “Ultrasonik rinoplasti sonrası iyileşme süreci klasik yöntemlere göre daha konforlu geçmektedir. Bu yöntemde kemiklere müdahale ultrasonik cihazlarla yapıldığından, çevre dokulara daha az zarar verilir ve bu da ameliyat sonrası şişlik ve morlukların daha hafif seyretmesini sağlar. Ameliyat sonrası günlük yaşama dönüş genellikle bir hafta içerisinde mümkündür, fakat spor ve yoğun fiziksel aktivitelerden en az bir ay kadar uzak durulmalıdır. Gözlük kullanan hastalara ise burun üzerine baskı yapmaması adına bir süre lens kullanımı önerilir. Doktor tarafından verilen ilaçların düzenli kullanımı ve kontrol randevularının aksatılmaması, sağlıklı bir iyileşme süreci açısından oldukça önem arz eder. Burun son şeklini genellikle 6 ila 12 ay içerisinde alır ve bu sürecin her aşamasında doktorun önerilerine uymak, en iyi sonucu elde etmek açısından belirleyici bir rol oynar.”