Güncelleme Tarihi:

Embriyo transferinin, laboratuvar ortamında döllenen yumurtaların anne adayının rahmine yerleştirilmesi işlemi olduğunu belirten Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Eser Çolak, “Bu işlem iki farklı şekilde gerçekleştirilebiliyor: Taze embriyo transferi ve donmuş embriyo transferi. Her iki yöntemin avantajları, riskleri ve uygulanma şartları farklılık gösteriyor” diyerek, iki yöntem hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.
Taze embriyo transferinin, yumurtaların döllenmesinden birkaç gün sonra (genellikle 3–5 gün içinde) rahme yerleştirilmesini kapsadığını söyleyen Çolak, “Bu yöntemle tedavi süreci daha kısa sürer ve çiftler daha hızlı sonuç alabilir. Ancak taze transferin bazı sınırlamaları da vardır. Yumurtalıkların uyarılması sonucu hormon seviyeleri normalden yüksek olabilir; bu durum rahim iç tabakasının (endometrium) embriyoyu tutma kapasitesini etkileyebilir. Bazı kadınlarda over hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riski taze transfer sırasında artabilir. Taze transfer özellikle genç kadınlarda ve embriyo kalitesinin yüksek olduğu durumlarda tercih edilebilir. Ancak rahim içi ortamın ideal olmadığı durumlarda başarı oranı düşebilir” dedi.
DONMUŞ EMBRİYO TRANSFERİ
Donmuş embriyo transferinde, laboratuvar ortamında döllenen embriyoların uygun tekniklerle dondurulduğunu ve daha sonra rahim iç tabakasının embriyoyu kabul etmeye en uygun olduğu dönemde çözdürülerek transfer edildiğini aktaran Çolak, “Anne adaylarının vücudunun toparlanması için zaman tanınır ve hormon seviyeleri normale döndüğünde transfer yapılır. Rahim iç tabakası embriyoyu tutma açısından daha uygun hale gelir, bu da gebelik şansını artırabilir. OHSS riski azalır ve özellikle yüksek yumurta rezervine sahip kadınlar için güvenli bir alternatif sunar. Embriyoların saklanabilmesi, birden fazla deneme şansı sağlar ve gelecekte yeniden transfer için kullanılabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bazı hasta gruplarında donmuş embriyo transferinin taze embriyo transferine göre gebelik oranlarını artırabileceğini göstermektedir. Özellikle ileri yaşta veya hormon seviyelerinde dengesizlik olan kadınlarda donmuş transfer daha uygun bir seçenek olarak değerlendirilmektedir” diye konuştu.
HANGİ YÖNTEM DAHA UYGUN?
Hangi yöntemin tercih edileceğinin tamamen kişisel sağlık koşullarına bağlı olduğunu vurgulayan Çolak, “Karar verirken dikkate alınan faktörler arasında yaş, hormon dengesi, embriyo kalitesi, önceki IVF deneyimleri ve OHSS riski bulunuyor. Hem taze hem de donmuş embriyo transferi, doğru hasta seçimi ve uygun hazırlık ile yüksek başarı şansına sahip, güvenli yöntemler olarak kabul ediliyor” dedi.