Şok diyet=Çıkmaz sokak

Güncelleme Tarihi:

Şok diyet=Çıkmaz sokak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2022 18:14

Balıkesir Edremit’teki SD Life Estetik Güzellik Merkezi’nde görevli beslenme danışmanlığı diyetisyeni Güzide Deliacı, şok diyetler konusunda vatandaşları uyardı.

Haberin Devamı

 

 

ŞOK diyetlerin sadece su kaybına yol açtığını söyleyen Deliacı, “3-5 günde 5-10 kilo kaybedeceğinizi vaat eden, özellikle sosyal medyada yayınlanan, kişiye özel olmayan diyetlere inanmayın. Bu diyetlerle sadece su ve kas kaybedersiniz, birkaç günde de yağ olarak hepsini geri alırsınız. 1 gram kas kaybında 2.4 gram da su kaybedilir. Bu nedenle sanki çok fazla kilo vermiş gibi zannederiz. Oysa ki kilo kaybı yağ kaybı demektir. Kas kütlemizde oluşan her kaybımız metabolizmanın yavaşlaması, her kas kütlesi kazanımı ise metabolizmanın hızlanması demektir. Ne kadar uzun vadeli ve sık şok diyetler yaparsanız metabolizmanız o kadar cevapsız hale gelir. Yetersiz beslenen metabolizma bu durumu ‘kıtlık’ olarak algılayarak savunmaya geçer ve enerji harcamayı kısıtlar. İşte bu nedenle tüketilen her besini yağ olarak depolama kapasitesi artar. Unutmayın; tatil süreçlerinde, bayram boyunca veya bütün bir kış alınan kiloları 2-3 günde sağlıklı olarak veremezsiniz” dedi.

Haberin Devamı


‘Şok diyet’ diye bir kavramın beslenme bilim dalında olmadığını belirten Güzide Deliacı, “Bu şekilde adlandırılan diyetler, günlük besin öğesi ve enerji ihtiyacını karşılamaz. Beslenme geçici bir süreç değildir, yaşamsal faaliyetlerin devamı için temel ihtiyaçtır. Bu temel ihtiyaca kalorisi çok düşük yanlış diyetlerle hasar verirseniz onarılması zor ve uzun süre cevap vermeyecek yavaşlamış bir metabolizmaya sebep olursunuz. Sürdürülebilir ve yaşam şekli olmayan, kişiye özel hazırlanmamış her diyet bir çıkmaz sokaktır. Yaş, boy, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, metabolik hastalıklar, fiziksel aktivite gibi birçok parametre göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu.

Şok diyet=Çıkmaz sokak

GÜNDE 2 TL SU İÇMEK DOĞRU MU?
Sağlıklı yaşam için özellikle yaz mevsiminde bol su içilmesi önerisinde bulunan Deliacı, bu aylarda bol miktarda mineral kaybı yaşanabileceğini ve bu nedenle bazı sağlık problemleri görülebileceğini hatırlattı. Su kaybının yol açtığı sağlık problemlerinin önüne geçilebilmesi için düzenli ve yeterli miktarda su tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Güçide Deliacı, “Yaz aylarında terleme ile ortaya çıkan su ve mineral kaybı sonucu baş dönmesi, bayılma hissi ve bulantı gibi sağlık problemleri görülebilir. Yazın sıcakla beraber artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı alımı çok önemlidir. Bu nedenle susamanızı beklemeden su için. ‘Günde 15-2 litre su için’ demek yanlış. Günlük su ihtiyacı bireylerin kilosuna göre değişir. 100 kilo bir insanla 50 kilo bir insanın su ihtiyacı aynı diyemeyiz. Her 1 kilo vücut ağırlığınız için 33 ml su içmeniz gerekir. Yani 100 kilo bir insan günde 3.5–4 lt, 50 kilo olan ise 1.5-2 lt su içmelidir. Ayrıca egzersiz yapıldığında daha fazla su tüketmeye dikkat etmek gerekir. Sıvı alımının karşılanmasında su haricinde çay, kahve, bitki çayları vb. tüketmek doğru değildir. Bu içecekler diüretiktir, yani vücuttan su atımına sebep olur. Bu nedenle ne kadar çay, kahve içerseniz o kadar da su tüketiminizi artırmalısınız” ifadelerini kullandı.

 

Haberin Devamı

ARA ÖĞÜNLER FAZLA
KİLO ALIMINI ÖNLER
DİYETİSYEN Güzide Deliacı, ana öğünler kadar ara öğünlerin de kilo kontrolünde etkili olduğunu, metabolizmamızı tıpkı bir otomobil gibi düşünürsek, nasıl ki trafikte sürekli dur-kalk yaptığımızda daha fazla yakıt harcıyorsak, ara öğünlerin de kalori harcamamıza destek olacağını paylaştı. Deliacı, “Çünkü her besinin termik etkisi vardır, yani sindirilirken enerji harcamamızı da sağlar. Böylece sık ve az tüketerek hem sindirime zaman tanımış, hem de metabolizmamızı hızlandırmış oluruz. Çantanızda ya da ofisinizdeki dolabınızda anlık açlık ve ara öğünler için sağlıklı atıştırmalara yer açın. Öğün atlamamak hem kan şekerinizin düzende kalmasına, hem de gereksiz atıştırmalarınızın önüne geçer. Atlanan öğün kişinin kan şekeri değerlerinde düzensizliğe ve çabuk acıkmaya neden olur. Sonucunda da kişi bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylece vücuduna gereğinden fazla miktarda enerji almış olur. Bu durum da kilo alımlarına neden olur” dedi.
Besin tüketiminde porsiyon miktarının önemli olduğunu, yaz aylarında ve özellikle tatillerde açık büfe uygulamalarının fazla besin tüketimine neden olduğunu kaydeden Deliacı, şöyle devam etti: “Besin tüketiminde her zaman porsiyon miktarına dikkat etmeliyiz. Ancak yazın özellikle tatillerde maalesef açık büfeden dolayı fazla besin tüketimine eğilim oluyor. İlk önce hazırlanan yemekleri gözden geçirin, seçtiğiniz lezzetlerden az az almaya çalışın, tabağınızı doldururken salatalardan başlayın, özellikle bol yeşillik ve sebzeyle doldurduğunuz tabağınızda yemek için küçük bir bölüm ayırın. Enerjisi yüksek şerbetli, kızartılmış ve hamur tatlıları yerine dondurma, sütlü ve meyve tatlılar tercih edin. Krema, mayonez, yağlı sos, katı yağ gibi yağlı besin ve kızartma tüketiminden kaçının. Yemeklerde mısır özü, zeytinyağı ve fındık yağı gibi bitkisel yağlar kullanın. Kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara ve fırın gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulayın.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!