Rekabette yeni trend "Temiz üretimle fark yaratalım"

TÜRKİYE Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Genel Sekreteri Mete Çakmakçı, rekabetçilik kavramını değişmeye başladığını söyledi. TTGV olarak 1991’den bu yana Türkiye’de özel sektörün teknoloji geliştirme konusundaki yetkinliklerini büyütmeye ve ihtiyaçlarını farklı program ile öncü model uygulamalarıyla karşılamaya çalıştıklarını anlatan Çakmakçı, son dönemde ise ‘sürdürülebilir temiz üretim’ alanına odaklandıklarını bildirdi.

VERİMLİLİĞİN ANAHTARI

Çakmakçı, sürdürülebilir temiz üretim konusuna vurguyu yinelemek ve bölgelerdeki sanayicinin ihtiyaçlarını tespit etmek üzere etkinlikler düzenlediklerini söyledi. “Bu kapsamda ‘TTGV Yeşil Başarı Öyküleri’ ismiyle ilk toplantımızı Aralık 2019’da İzmir’de yaptık” diyen Mete Çakmakçı, “Bunun öncesinde ise İzmir Kalkınma Ajansı işbirliğinde girişimiyle ‘temiz üretim’ (eko-verimlilik) uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla İzmir’de Eko-Verimlilik Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi’ni hayata geçirdik. Amacımız, İzmir sanayisinin üretimde verimlilik ve yenilikçi uygulamalarla çevreye daha duyarlı, rekabet edebilir hale getirilmesiydi. Bu konuda da başarı sağlandı” dedi.

BÜYÜK FIRSAT SUNUYOR

Daha az kaynakla çevreye duyarlı üretim yapan kuruluşların günümüzde bir adım öne çıktığını dile getiren Mete Çakmakçı, İzmir başta olmak üzere Ege’nin de bu anlamda öncü konumda olduğuna dikkat çekti. Temiz üretimin global bir konu olduğunu dile getiren Çakmakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz her ne kadar Endüstri 4.0’a odaklanmış olsak da bunu temiz üretime yönlendirmemiz gerekiyor. Çünkü çok büyük bir fırsat var. Temiz üretim noktasında geliştirilecek bir ürün, bir anda birçok insanın sorununu da çözeceği için çok büyük bir fırsat. Bu anlamda önemli bir katma değerli ihracat kapısı. Uçak, araba üretiminin yanına temiz üretimi de eklememiz gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman çok önemli bir katma değer yaratmış oluruz. İhracat için de önemli bir döviz kazanımı yaratılmış olur.”

EGE, ÖNEMLİ BİR ÜS OLABİLİR

ÇEVREYE duyarlılık noktasında hem üretim hem de tüketimde dünyada yükselen bir trend olduğuna dikkat çeken Çakmakçı, şöyle devam etti: “Gelişmiş pazarlarda artık buna dikkat ediliyor. Üretim sırasında ne kadar su tüketildiği, karbon ayak izi gibi konulara dikkat eden bir tüketici kitlesi var. Birçok firma bunu önemli bir katma değer olarak kullanıyor. İzmir odağında Ege ise tarım, turizm ve sanayi alanlarında bir ekonomiyle hareket ediyor. Ege’de bu anlamda bir kimlik farkındalığı var. Çevreye duyarlı bir yapı bulunuyor. Temiz üretimde Ege, üs olabilir.”