Güncelleme Tarihi:

Skolyozun omurgada yalnızca yana eğrilme değil, aynı zamanda öne-arkaya eğrilik ve rotasyonla birlikte üç boyutlu bir bozukluk olduğunu hatırlatan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ömer Dikici, “Belirgin bir nedeni olmayan skolyoz, fark edilmediğinde ilerleyebilir ve hem fiziksel gelişimi hem de sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilir. Her zaman ağrıya yol açmaz; bu yüzden aileler belirtileri gözden kaçırabilir. Omuz veya kalçaların simetrik olmaması, sırtta veya belde tek taraflı çıkıntılar, giysilerin vücutta düzgün durmaması, yürürken veya ayakta dururken dengesizlik belitilerin başında gelmektedir. Bazı çocuklarda ayak basış problemleri ve diş dizilim bozuklukları da skolyoza eşlik edebilir. Doğuştan gelen omurga anomalilerinin, kas ve sinir sistemi hastalıklarının, bazı yaralanmaların veya enfeksiyonlar da omurga eğriliğine yol açabilir” dedi.
ÇANTA VE TEKNOLOJİ KULLANIMI
Dikici, toplumda yaygın olarak bilinen “ağır çanta skolyoza neden olur” inancının doğru olmadığını da vurgulayarak, “Ağır çanta tek başına skolyoza yol açmaz. Var olan eğriliğin daha belirgin hale gelmesine, postür bozukluklarına ve sırt ağrılarına neden olabilir. Yani çantanın rolü, mevcut sorunu artırmak veya fark edilmesini kolaylaştırmaktır” dedi. Telefon, tablet ve bilgisayar kullanımının da benzer şekilde skolyozun nedeni olmadığını belirten Dr. Dikici, “Uzun süre baş öne eğik pozisyonda kalmak boyun ve sırt kaslarında dengesizlik yaratır. Bu durum doğrudan skolyoz yapmaz ama mevcut eğriliğin ilerlemesine zemin hazırlayabilir. Ayrıca uzun süreli asimetrik duruşlar, skolyozla karıştırılabilecek postür bozukluklarına yol açabilir” diye ekledi.
Skolyoz tanısının çoğu zaman basit bir muayene ile konulabileceğini belirten Dikici, şüpheli durumlarda röntgen gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanılabileceğini söyledi.
Dikici, “Erken tanı, skolyozun ilerlemesini önlemek ve tedaviye zamanında başlamak için kritik öneme sahiptir. Erken fark edilen vakalarda egzersiz programları ve korse kullanımı gibi cerrahi dışı yöntemlerle başarılı sonuçlar alınabilir. Hafif vakalarda düzenli takip yeterliyken, orta dereceli eğriliklerde korse ve fizik tedavi uygulanır. İleri durumlarda ise cerrahi gündeme gelebilir” diye konuştu.
Dikici, tedavi başarısının en önemli anahtarının ailelerin çocuklarını düzenli gözlemlemesi olduğunun altını çizdi. Aileleri çocuklarının duruşunu düzenli olarak gözlemlemeye davet eden Dikici, sözlerini şöyle tamamladı: “Skolyoz sessiz ilerleyen bir durum olsa da, farkındalık, doğru çanta kullanımı ve düzenli takip ile tamamen yönetilebilir bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve uygun tedavi ile çocukların sağlıklı bir omurga ile büyümesi sağlanabilir. Şüpheli bir durumda ailelerin zaman kaybetmeden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanına başvurması son derece önemlidir.”