Korkmazlar Group, otomotivde büyüme ivmesini sürdürecek

KORKMAZLAR Group Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korkmaz’ın liderliğinde 2001’de 3’üncü Oto Sanayi Sitesi’nde 150 metrekarelik bir dükkanda 6 çalışanla temelleri atılan kurum, 20 yılda 4 şirkete, 8 bin 500 metrekarelik kapalı alana, 80 çalışana ulaşarak ülkesine daha çok katma değer sağlayan ve sektöründe söz sahibi olan kurumlardan biri haline geldi. Korkmazlar Group’un ikinci kuşak temsilcisi Engin Korkmaz ise 5 yıldır topluluk bünyesindeki şirketlerin farklı kademelerinde görev yürütüyor, yeni şirketlerin kuruluşlarında sorumluluk üstleniyor. Şu an Korkmazlar Grup Başkan Yardımcısı olan Korkmaz’la firmanın vizyonu, gelecek perspektifi ve kurumsallaşma konusunu konuştuk.

İKİNCİ KUŞAK DA DİREKSİYONDA
Baba Korkmaz tarafından kurulan ilk firmaları Mega-Tek’in bugün Korkmazlar Gruop’un amiral gemisi olarak toptan yedek parça işini yürüttüğünü ve oto yedek parça satışı yapan sanayi sitelerindeki satış noktalarına ürün temini işini üstlendiğini söyleyen Engin Korkmaz, “Diğer şirketimiz ise İzmir Mobis adı altında tamamı İzmir’de olan 8 şubesiyle perakende oto yedek parça satışı yapıyor. Ayrıca, Japon motor yağları markası Eneos’un bölge distribütörlüğünü alarak Korkmazlar Madeni Yağ şirketimizle dağıtımını gerçekleştiriyoruz” dedi.

HEPSİNE EMEK VERDİM, VERİYORUM
5 yılda yaptığı çalışmaları da anlatan Korkmaz, grup bünyesinde işin ithalat tarafında başladığını belirterek, “İlk süreçte, aldığım eğitimle doğru orantılı olarak dış bağlantıları, ithalat sürecini ve bunların iç kadro ile entegrasyonunu sağlıyordum. Sonrasında bu süreci profesyonel bir arkadaşa devrederek perakendeye geçtim. Hem sektörel bilgimi artırmak, hem de pazarı içerden görmek adına çeşitli şubelerde çalıştım. Tecrübe edindiğime inandığım noktada toptan tarafına geçtim” diye konuştu.
2016’da Korkmazlar Madeni Yağ’ın kuruluşunu da kendisinin yaptığını vurgulayan Engin Korkmaz, “Eneos markasını ülkemizde belirli bir noktaya getirmek için iki yıl boyunca çalıştım. Orda da süreç bir düzene girince o alanı da profesyonel yöneticiye devrettik. Sonrasında Mega-tek yönetimine dahil oldum. 2 yıldır da Mega-tek’deyim. Finans hariç tüm operasyonel alanların sorumluluğu bende” ifadelerini kullandı.

PERAKENDEDE İSTANBUL’A AÇILACAĞIZ
İzmir Mobis için ayrı bir parantez açmak istediğini kaydeden Engin Korkmaz, 2021 yılında kendi görev alanında yeniden bir değişikliğe geçerek tekrardan perakende sektörüne yöneleceğini aktardı. 2021 hedeflerinin arasında halen 8 olan İzmir Mobis mağazası sayısını 10 ya da 11’e çıkarmak olduğunu paylaşan Korkmaz, “Bunlardan biri kesinlikle İstanbul’da olacak. Artık İzmir ve bölge dışına çıkarak İstanbul’a açılmayı hedefliyoruz. Oradan Avrupa’ya, yurtdışına kapı aralamak gibi bir planımız mevcut” dedi.
Grubun dördüncü şirketi olarak Mek Pazarlama’yı kurduklarını ve e-ticarete girdiklerini bildiren Engin Korkmaz, “Dünya artık internet üzerinden dönüyor. Özellikle pandemi bize gösterdi ki, e-ticareti ıskalayanların hayatta kalma şansı yok. Bizim zaten işlerimiz B2B olarak internet üzerindendi. Artık e-ticaretten son kullanıcıya, perakendeciye de ulaşmak istiyoruz. Bu amaçla 2020 yılında Mek Pazarlama’yı kurduk, online satış platformlarında yerimizi aldık ve deneme sürecini tamamladık. 2021’dea bu alanda vites artırarak online satışımızı yükselteceğiz, ürün yelpazemizi genişleteceğiz. Bizim stok yapma, ürün bulma gibi bir durumumuz yok. Zaten elimizin altında 8 şube ve toptan satış yapan bir firma mevcut. O bakımdan hızla bu alanda da söz sahibi olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

KURUM İÇİ YAP İŞLET DEVRET MODELİ
Kent içinde kaldığınızda yönetimin tek elden ya da küçük bir grupla idare edilebildiğini, ancak şehirlerarası hale geldiğinizde, şube sayıları attığında, şirketler farklılaştığında kurumsallaşmanın kaçınılmaz olduğunua işaret eden Korkmaz, bu amaçla bir aile anayasası yazma çalışmalarını da yürüttüklerini söyledi. İkinci kuşak olarak kurumsallaşmaya inandığını belirten Engin Korkmaz, “Yaptığım işleri belli bir aşamaya getirince çok sahiplenmeden profesyonellere devrederek yürüyorum. Biliyoruz ki, kimse işin sahibi kadar o işi sahiplenemez. Ancak bu aynı zamanda işi sınırlandıran bir durum. Bu kısır döngüden çıkmak için kuruluşta biz bulunuyoruz, sistemi kuruyoruz ve işler hale getirerek işin başına profesyoneller yöneticileri getiriyoruz. Kurum içi yap-işlet-devret diyebiliriz buna” dedi.

HEDEF KENDİ KENDİNE İŞLEYEN YAPI
İleriye dönük hedefleri arasında ve kişisel hayalinde yatay örgütlenmiş, kendi kendine işleyen bir kurum yaratmak olduğunu kaydeden Korkmaz, “Korkmazlar Group bünyesindeki şirketler olabildiğince üst yöneticilere dahi gerek duymadan, yatay bir yapılanma ile kendi içinde yürüyebilen sisteme sahip olsun istiyorum. Visa dünyanın en iyi yönetilen firmalardan biri olarak söylenir. Kimse kimsenin müdürü değil. Yatay örgütlenmenin olduğu bir yönetim şekline sahip. İlham aldığımız yer burası. Olabildiğince yatay ve kendi kendine yürüyen organizasyonlar kurmak en büyük hayalim” bilgisini paylaştı.

DÖNÜŞÜME ŞİMDİDEN HAZIRLANMALIYIZ
Otomotiv sektörünün kısa vadede ülkemizde alacak çok yolu olduğunu ifade eden Engin Korkmaz, ancak uzun vadede elektrikli araçların artmasıyla yapısal bir dönüşümün kaçınılmaz olduğuna da dikkat çekti. Elektrikli araçların yapısında parça sayısının yakıtlı araçlara göre çok az olduğunu aktaran Korkmaz, “Bunun yanında motor vibrasyonu da olmadığı için parça yıpranmasının da düşeceğinden hareketle yedek parça sektörü de kendi içinde dönüşüm yaşayacak. Bunun hangi yönde, ne şekilde olacağını da hep beraber yaşayarak göreceğiz” diye konuştu.
Genç bir yönetici olarak bu alanı yakından takip ettiğini, elektrikli araçlar üzerine çalışan firma, kurum ve kişilerle irtibatlı olarak süreci yakından izlediğini bildiren Engin Korkmaz, “Bu dönüşümün dışında kalmamak, doğru zamanda doğru hamleleri yapabilmek adına bunu yapmak zorundayız. Elektrikli araç sektörünü çok yakından izliyor, takip ediyor ve tahlil ediyoruz” dedi.

STK’LAR BİR KÜLTÜR, İÇİNDE OLUNMALI
İş insanlarının örgütlü olduğu sivil toplum kuruluşları hakkında da konuşan Korkmaz, “Babam her zaman STK’larda bulunmuş, Oda’larda görevler almış bir iş insanı. Ben de bu kültürle büyüdüm. İş insanlarının mutlaka STK’lar bünyesinde olması gerektiğini düşünüyorum. İnsan biriktirmek için STK’lar en doğru yerler. Ben de bunun önemini bilen genç bir iş insanı olarak TÜGİAD Ege Şubesi’nde bulunuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

38 yıllık otomotivci Mehmet Korkmaz’dan sektör değerlendirmesi

38 SENELİK otomotiv sektörü deneyimi olduğunu söyleyen Korkmazlar Group Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korkmaz, “Sadece sektörümüzde büyüyerek gelişim gösterdik, farklı iş alanlarına geçmedik. Bu anlamda bu sektörü çok yakından tanıyorum” dedi. 2020’nin birçok sektörün aksine otomotiv yedek parça için altın yıl olduğuna dikkat çeken Korkmaz, “2020 yılında ciromuz yüzde 30-35 bandında arttı. Bu sadece bize özgü değil, sektörün geneli bu şekilde büyük bir sıçrama yaptı. Pandemi nedeniyle özellikle 2020 Mart-Nisan aylarında evlerine kapanan insanlar, sonraki gevşeme döneminde kendilerini dışarıya attılar. Toplu ulaşımın güvenli olmaması araç alım satımını artırdı. Evlerde yatan, pek kullanılmayan ikinci araçlar, kişisel araçlar dolaşıma sokuldu. Bu da bizim işlerimize olumlu yansıdı” diye konuştu.

YILIN İKİNCİ YARISINDAN UMUTLUYUM
Otomotiv yedek parça sanayisinin elektrikli araçların artmasıyla dönüşüm yaşayacağını ancak üretici olmadıkları için var olan dönüşüme daha kolay uyum sağlayabileceklerini belirten Mehmet Korkmaz, “Alt takım gibi parçalar aynen devam edecek. Ancak motor aksamı değişecek. Elbette ürün yelpazesi de dönüşecek. Biz de buna uyum sağlayacağız. Sonuçta biz üretici değiliz, adaptasyonumuz daha kolay olacak” dedi.
Türkiye ekonomisine de değinen Korkmaz, özellikle 2021’in ikinci yarısından umutlu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüksek faiz yatırım iklimi için uygun bir enstrüman değil. Yüksek faiz demek kredilerin maliyetinin de artması demek. Böyle ortamlarda yatırım durur, girişimci beklemeye geçer. Faizlerin düşmesi gerekli ki, düşük maliyetli krediye ulaşan yatırımcı yeni yatırımlara yönelsin. 2021’in özellikle ikinci yarısı turizm başta olmak hizmet sektörünün hareketlenmesiyle olumlu bir havaya evrileceğimizi düşünüyorum.”