Gaita mikrobiyotası: Hangileri dost, hangileri düşman?

Güncelleme Tarihi:

Gaita mikrobiyotası: Hangileri dost, hangileri düşman
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2025 07:28

Sağlıklı yaşam bilincinin giderek arttığı günümüzde bireylerin daha fazla "kişiye özel sağlık çözümleri”ne yöneldiklerini belirten Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Yüceyar, bu çözümler arasında öne çıkan uygulamalardan birinin de gaita mikrobiyota testi olduğunu söyledi. Yeni nesil dizilim teknolojisiyle gerçekleştirilen bu testin bireyin bağırsak florasındaki bakterileri detaylı şekilde analiz ederek, çeşitlerini ve organizmadaki oranlarını ortaya koyduğunu vurgulayan Yüceyar, “Her bireyin beslenme alışkanlıkları farklı olduğu üzere, aldığı bakteri ve virüs çeşitleri de farklıdır. Bu nedenle gaita mikrobiyotası tamamen kişiye özeldir. Özellikle kalın bağırsaklarımızda trilyonlarca bakteri yaşamaktadır ve bu bakteriyel çeşitlilik kişiden kişiye değişmektedir. Dolayısıyla, bakteriler ile bulundukları organizma (konak) arasındaki etkileşimin de bireye özgü olduğu bilinmektedir. Ayrıca yaş ve beslenme şekline bağlı olarak bağırsak florası zamanla değişkenlik gösterebilir” dedi.

Haberin Devamı

 

GELECEĞE DE IŞIK TUTUYOR

 

Gaita mikrobiyotasında yer alan bakterilerle konak arasındaki ilişkinin sadece sindirim sistemini değil, neredeyse tüm vücut sistemlerini etkilediğini vurgulayan Yüceyar, “Bu nedenle bağırsak florasında bulunan bakteriler, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine, ruh halinden metabolik dengeye kadar pek çok alanda önemli roller üstlenir. Gaita mikrobiyota testi sayesinde mevcut bakterilerin, bireyin mevcut veya ileride gelişebilecek sağlık sorunlarıyla ilişkisi hakkında bilgi edinmek mümkündür. Mevcut hastalıklarla ilgili değil, gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık problemleri hakkında da öngörü sunar. Tip 2 diyabet, insülin direnci, kronik inflamatuvar hastalıklar, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları ve sindirim sistemi kanserleri gibi pek çok hastalık bu test ile ilişkilendirilerek değerlendirilebilir. Mikrobiyotanın kişiye özgü olması nedeniyle bu testin belli aralıklarla, örneğin yılda bir kez yapılmasının sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sunduğu bilinmektedir” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

KİŞİYE ÖZEL BESLENME PLANI

 

Testin sunduğu analiz raporu sayesinde bireylerin bağırsaklarında hangi tür bakterilerin baskın olduğunu, bu bakterilerin hangi hastalıklarla ilişkili olabileceğini ve mikrobiyota dengesini öğrenebileceklerini dile getiren Yüceyar, şöyle devam etti: "Bu bilgiler doğrultusunda kişiye özel beslenme planları, probiyotik ve prebiyotik takviyeleri ile yaşam tarzı düzenlemeleri önerilebilir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, irritabl bağırsak sendromu, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, ülseratif kolit, Crohn hastalığı, kolorektal kanserler, kalın bağırsak polipleri, safra kesesi ve yolları taşları, karaciğer yağlanması (alkole bağlı olmayan), tip 2 diyabet, metabolik sendrom, gıda intoleransları ve çeşitli dermatolojik rahatsızlıkların da gaita mikrobiyotasıyla yakından ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Mikrobiyota yalnızca fiziksel sağlıkla değil, ruh sağlığıyla da bağlantılıdır. Bağırsak florasındaki dengesizlikler, serotonin üretimini etkileyerek anksiyete ve depresyon gibi nörolojik sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle insan bağırsağı ‘ikinci beyin’ olarak adlandırılmakta ve bu görüş giderek daha fazla kabul görmektedir. Gaita mikrobiyotası testi, yalnızca fiziksel değil, ruhsal sağlık açısından da büyük önem taşımaktadır.”

BAKMADAN GEÇME!